Sosyal medya akran zorbalığını artırdı

Sosyal medya akran zorbalığını artırdı
VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, akran zorbalığı hakkında bilgiler paylaştı.

Çocuklara özgürlük sınırları doğru kavratılamadığı takdirde akran zorbalığına maruz kalma risklerinin artabileceğini vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklar arasında yapılan isim takma, dalga geçme, tehdit etme hatta fiziksel şiddet gibi olumsuz davranışlar arttı. Çocuklarımızı doğru sınırlarla yetiştirmek ve olumlu davranışları teşvik etmek, ebeveynlerin ve toplumun genel sorumluluğudur” dedi.

Çocuklarının özgür, mutlu ve özgüvenli bireyler olarak yetişmelerini isteyen ebeveynlerin bazen sınır koymakla ilgili sorunlar yaşanabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Akal, “Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle çocuklarımızın her istediklerine kolayca ulaşabilme imkânları arttı. Ancak bu durum onların toplumun değer yargılarından uzak yetişmelerine ve istediklerini anında elde etmeye alışmalarına yol açabilir. Dolayısıyla, kısa dönemde mutlu olsalar da, uzun vadede mutsuz yetişkinler olmaları söz konusu olabilir” açıklamasında bulundu.

akran-2.jpeg

Çocuklara özgürlük sınırları doğru kavratılamadığı takdirde akran zorbalığına maruz kalma risklerinin artabileceğini vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklar arasında yapılan isim takma, dalga geçme, tehdit etme hatta fiziksel şiddet gibi olumsuz davranışlar arttı. Bu durumda kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Acaba sınırlar koymak istemeyen ya da koymak konusunda yetersiz kalan ebeveynler sorunun kaynağı mı? Belki de çocuklarımıza değerlerimizi ve empatiyi öğretme konusunda yeterince çaba sarf etmiyoruz” diye konuştu.

“Sınırlar net ve tutarlı olmalı”
Eğitim sisteminin de sınırların belirlenmesi ve öğrencilerin davranışlarının yönlendirilmesi açısından önemli bir role sahip olduğunu belirten Uzm. Dr. Akal, “Ancak bazen okul ve öğretmen ilişkilerinde ya da sosyal ortamlarda sınırları belirleme konusunda dengesizlik olabiliyor. Bazı durumlarda müdahaleci bir tutum sergilenirken bazı durumlarda ise sessiz kalınabiliyor. Bu noktada ebeveynler, okullar ve toplumun diğer paydaşları arasında iletişim ve işbirliği önemlidir. Sınırların net ve tutarlı bir şekilde belirlenmesi, çocukların sağlıklı gelişmelerine ve olumsuz davranışlarından uzak durmalarına yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.

“Zorbalığın psikolojik etkileri”
Zorbalık konusunun psikiyatri kliniklerine başvuran danışanların sık karşılaştığı bir sorun olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Akal, “Zorbalığa uğrayan çocuklar ve ebeveynleri, genellikle psikolojik destek ararlar. Bu süreçte danışanların farkındalığını artırmak, empati becerilerini geliştirmek ve güvenli bir ortam sağlamak için terapi yöntemleri kullanılır. Ancak her ne kadar terapi önemli bir rol oynasa da, sorunun çözümünde ebeveynlerin ve toplumun diğer aktörlerinin de sorumlulukları bulunmaktadır. Zorbalığın önlenmesi için çocuklara değerlerin yanı sıra empati, saygı ve kabul gibi değerli becerilerin öğretilmesi gerekmektedir” dedi.

“Toplumun genel sorumluluğu”
Zorbalıktan korunma adına neler yapılabileceğine değinen Uzm. Dr. Akal, “Çocuklarımızı doğru sınırlarla yetiştirmek ve olumlu davranışları teşvik etmek, ebeveynlerin ve toplumun genel sorumluluğudur. İyi iletişim, tutarlılık ve empati temelli yaklaşımlar, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişmelerine ve mutlu yetişkin olmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, eğitim sistemi ve diğer sosyal ortamlar da sınırları belirleme konusunda destekleyici bir rol oynamalıdır. Bu şekilde çocuklarımızın özgür, mutlu, özgüvenli ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmelerini sağlayabiliriz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.