Su hava kadar önemli
Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, insan vücudunun büyük bir kısmını suyun teşkil ettiğini söyleyerek, ergin bir insan vücudunun yüzde 67'sinin sudan ibaret olduğunu belirtti. Bu oranın çocuklarda daha büyük olduğunu ifade eden Dr. Dinççağ, "Yeni doğan bebeklerin yüzde 70'inden fazlası, 3 aylık fetüsün ise yüzde 95'i sudur. İnsan yaşlandıkça vücudunun içerdiği su miktarı azalır ve yüzde 60'lara kadar iner. Vücutta da organların içerdiği su miktarı çok değişiktir. Örneğin çok kuru ve katı görünen bir doku olan kemiğin yüzde 25'i, buna karşılık kasların yüzde 80'i sudur. Kanın yüzde 90'ı sudur. Su vücutta kimyasal faaliyetlerin oluşmasında gereklidir. Vücut için lüzumlu maddelerin emilmesinde, hücrelere dokulara taşınmasında, metabolizma artıklarının taşınmasında, vücuttan atılmasından sorumlusudur. Su, insan bedeninde sıcaklık ayarlanmasında görev alır. Vücut sıcaklığı artınca su buharlaşarak vücudu soğutmaya çalışır. Vücut günde normal şartlarda fark edilmeyen terlemeyle 500 mililitre, solunum ve akciğerlerden 350 milimetre, idrarla bin 500 milimetre olmak üzere toplam 2.5 litre kadar su kaybeder. Eğer vücut kaybettiği suyu yerine koyamazsa böbrek yetmezliği olur" dedi. Yaz günlerinde az su içenlerin idrar renginin koyu olmasının, az idrara çıkmanın nedeninin az su içmeye bağlı olduğunu belirten Dr. Dinççağ, "Su temiz, renksiz, kokusuz, tatsız olmalıdır. İçinde kimyasal olarak ağır metaller, kurşun izin verilen miktarın üzerinde olmamalıdır. Hastalık yapan patolojik bakteri bulunmamalıdır. Klor miktarı izin verilen ölçülerde olmalıdır. Diş sağlığını korumak için belli bir miktarda flor bulunmalıdır. Sertlik derecesi düşük, içimi kolay olmalıdır. Fazla kalsiyum içeren
suların böbrek taşı yapma olasılığı yüksektir. Sular atıklarla kirlenirlerse hastalıklara yol açarlar. Suda bulunan nitrit miktarı artarsa suyun dışkıyla kirlendiği anlaşılır. İçme suyunda radyoaktivitenin de önerilen miktarın üzerinde olması sağlık açısından sakıncalıdır" diye konuştu.