Suçlu Kim!

Suçlu Kim!
Samsun'un Çarşamba İlçesi'nde mayıs ayında Yeşilırmak kenarında yarı baygın halde bulunan 7 yaşındaki E.D.'ye tecavüz eden kişinin bulunması için yapılan çalışmalar sonucunda polis 21 yaşındaki F.A.'yı geçen ay gözaltına aldı.

F.A olay tarihi ve saatinde işte olduğuna dair kamera kayıtları ve tanıklarının olduğunu söylemesine rağmen tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kardeşinin suçsuz yere cezaevinde olduğunu öne süren abla Vildan A. "Neden bilmiyorum, ama bu suçu kardeşimin üzerine yıkmaya çalışıyorlar. Delilleri karartıyorlar" dedi.

Samsun'un Çarşamba İlçesi'nde 20 Mayıs günü, arkadaşıyla Yeşilırmak kenarındaki parka giden 7 yaşındaki E.D., burada bulunan abisinin arkadaşı olan Tolga Yılmaz'dan (16) kendilerini bisikletle gezdirmelerini istedi. Ancak Yılmaz kabul etmedi. Bunun üzerine birlikte alkol aldıkları kişi "Ben onları gezdiririm" diyerek çocukları bisikletin arkasına ve önüne alarak birkaç tur attı. Daha sonra T.K. adlı erkek çocuğunu bırakarak E.D. ile birlikte kayıplara karıştı. Ve bir süre sonra E.D. yarı baygın halde Yeşilırmak kenarında bulundu. Yapılan araştırmalarda küçük kızın tecavüze uğradığı ortaya çıkanca, ilçe devlet hastanesinde tedavi altına alındı. Olayın ardından küçük kızla görüşen polis, zanlının eşkalini almak istedi. E.D. kendisini kaçıran kişinin sol kaşının üzerinde yara izi olduğunu, sol yanağında da beni bulunduğu ve göbekli biri olduğunu söyledi. Zanlının robot resmi çizilirken, polis verilen eşkale benzer sabıkalı kişilerin fotoğraflarını da küçük kıza göstererek teşhis ettirmeye çalıştı. Olayın iki tanığı olan Tolga Yılmaz ile küçük kızın arkadaşı T.K.'da benzer eşkaller verice polis robot resimleri kentin kalabalık yerlerine asarak vatandaşlardan yardım istendi.


TEŞHİS ETTİ
Olaydan bir gün sonra polis, 21 Mayıs saat 03.00'da 16 yaşındaki görgü tanığı Tolga Yılmaz'a 5 fotoğraf gösterdi. Ve Yılmaz, fotoğraflar içinde F.A.'yı teşhis ederek, "Bana kendisini Adem Kaya olarak tanıtmıştı. Müteahhitlik yapıyormuş. Birlikte bira içtik. Benim bisikletimle gezdi. Sonra çocukları gezdirdi. Erkek çocuğu bıraktıktan sonra yanımızdan E.D. ile birlikte hızla geçerek kayboldu. Arkasından koştum ama yakalayamadım" dedi. Bunun üzerine 5 fotoğraf hastanede bulunan E.D.'ye gösterdi. Ancak küçük kız kimseyi teşhis edemedi. Bunun üzerine polis uyuşturucu kullanmak suçundan sabıkası bulunan F.A.'nın çalıştığı Samsun Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne giderek olay tarihi ve saatinde nerede olduğunu sordu. F.A.'da işte olduğunu belirterek, "Burada çalışan herkes şahittir. Ayrıca kamera kayıtları var. Alın inceleyin" dedi. Bunun üzerine polisler robot resme bakarak "Benzemiyorsun zaten. Gerek yok" dediği öne sürüldü. Bir gün sonra polis tekrar hastaneye giderek küçük kıza fotoğrafları gösterdi. F.A.'nın fotoğrafına bakan E.D. "Benziyor ama bunun kaşında yara, yüzünde de beni yok" diyerek yine teşhis edemedi. Geçen 12 Haziran'da polis yine fotoğraflarla küçük kızın kapısını çaldı. Bu kez E.D. fotoğraflar arasında bulunan F.A.'yı teşhis etti. Ev adresini ve işyeri bilenen F.A., Temmuz ayının 17'sinde çalıştığı yere gelen ekipler tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

CEZAEVİNE KONDU
Aynı gün Çarşamba ilçesi'ne götürülen F.A. Cumhuriyet Savcısı Ferhat Celaloğlu'nun nezaretinde yapılan teşhiste 5 polis memurunun arasına konulan F.A.'yı teşhis etti. Suçlamaları kabul etmeyen F.A. "Ben Çarşamba'ya en son 6 yıl önce gelmiştim. Samsun'da oturuyorum ve terminalde çalışıyorum. Küçük kızı hiç tanımam. Polisler ayın 20'sinde nerede olduğumu sordular. Burada çalıştığımı ve tanıklarım olduğunu hatta terminalin kamera kayıtlarının bulunduğunu alıp kontrol etmelerini söyledim. Ellerindeki fotoğrafa bakıp sen değilsin zaten diyerek gittiler. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Ancak tutuklanarak cezaevine konuldu.

ABLA, KARDEŞİNİ SAVUNDU
Tecavüzcü olarak tutuklanan F.A.'nın ablası Vildan A. Kardeşinin haksız yere tutuklandığını ileri sürerek, "Olayın başından itibaren bir numaralı sanık benim kardeşim. Terminalin kamera kayıtlarını almadılar. 2 ay sonra gidip baktılar. Kayıtlar 15 günlükmüş. Polis elindeki fotoğrafların hepsini değiştiriyor. Bir benim kardeşimin fotoğrafını değiştirmiyor. Bira şişelerinde ve bisiklette kardeşimin parmak izi bulunmuyor. Savcının küçük kızı evden getiren polis memurlarının arasına kardeşimi koyuyorlar. Oda buydu diyor. Kardeşim ameliyatlı, hızlı hareket edemiyor. Verem olduğu için askere gitmedi. Savcılığa avukatımız aracılığı ile başvurduk hastanede tedavi görsün diye, cevap vermediler. Cep telefonunun kayıtlarına bakılarak kardeşimin olay tarihinde nerede olduğu sorulsun istedik. Ancak savcı bey bunu da kabul etmedi. Ben kardeşim adaletli bir şekilde yargılansın istiyorum. Suçluysa assınlar. Ama biz suçsuz olduğuna inanıyoruz" diyerek iddialarını yeniledi. Fahri Kılıçaslan