Sürekli devam eden yağışlar heyelan riskini artırdı
Canik ilçesinde meydana gelen heyelanda, Adem Kaya ile kızları Açelya ve Alya yaşamını yitirdi, eşi Çiğdem Kaya ise yaralandı. Heyelanın ardından OMÜ Afet Eğitim ve Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görevli Prof. Dr. Afşin Ahmet Kaya, Türkiye’nin bulunduğu coğrafya itibarıyla çok sayıda afet riski barındırdığını söyledi. Prof. Dr. Kaya, “Orman yangınları, sel, heyelan ve deprem gibi olaylar hayatımızın bir gerçeği. Bu yüzden zamanı beklemek yerine, ‘Bir afet olursa ne yaparız’ sorusuna odaklanmalıyız. Bu konuda en temel yaklaşımımız, riskleri önceden belirlemek ve ona göre tedbirler almak olmalıdır” diye konuştu.
"Sel ve heyelanlarla sık sık karşılaşmış bir bölge"
Afet ve heyelanların Samsun’da ciddi bir risk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Afşin Ahmet Kaya, “Toprak yapısı ve yoğun yağış nedeniyle heyelan ve sel gibi olaylar sık görülüyor. Bu yıl bölgede yoğun kar yağdı sonrasında eriyen kar suları ve sürekli devam eden yağışlar, heyelan riskini artırdı. Bu nedenle Samsun gibi bölgelerde altyapının güçlendirilmesi, yağmur sularının ve toprak yapısının düzenli kontrol edilmesi gerekiyor. Böylece bölgeyi afetlere karşı daha dirençli hale getirebiliriz. Aksi halde bu tür olaylarla daha sık karşılaşmamız kaçınılmaz olur. Karadeniz Bölgesi, tarihsel olarak sel ve heyelanlarla sık sık karşılaşmış bir bölge. Kastamonu’da yaşanan büyük felaket, bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri. Samsun'da da belli dönemlerde sel ve heyelan şehir yaşamını olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla ‘Burada afet olmaz’ diyemeyiz. Aksine bu riskleri bilerek sürekli izlememiz, riskin arttığı dönemlerde teyakkuzda olmamız ve gerekli uyarıları yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Afetleri iki şekilde önleyebiliriz"
Afetlerin hem Türkiye'nin hem de dünyanın değişmez bir gerçeği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaya, “Bu gerçekle yaşayabilmek için risk tabanlı planlar yapmalı, her bölgenin kendi özel afet risklerine göre önlemler almalıyız. Gelişmiş ülkeler, afet risklerini önceden hesaplayarak yapısal tedbirler alıyor. Biz de afetleri iki şekilde önleyebiliriz. Birincisi yapısal tedbirler, sağlam binalar, doğru yerleşim alanları, ikincisi ise yönetsel tedbirler, etkili planlar ve eğitimli kadrolar oluşturmak. Bu konuda özellikle üniversitelerin afet yönetimi, acil yardım, sivil savunma ve itfaiyecilik gibi bölümlerinden mezun olan uzmanları sahada aktif kullanarak çok daha başarılı sonuçlar elde edebiliriz” dedi.
Kaynak:DHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.