Tarihi fırsat ne?....

Tarihi fırsat ne?....
Kürt sorununun çözümü konusunda Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'ın söylemlerini eleştiren CHP lideri Baykal, “Kürt sorununda tarihi fırsat nedir? PKK yöntem mi değiştirdi, hedef mi değiştirdi?” diye sordu

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kürt sorununun çözümü konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla gündemde gelen “tarihi fırsat” söylemini eleştirirken, “Kürt sorununda tarihi fırsat nedir? Ne isteniyor, öğrenmek istiyorum. Onun karşısında siz sevinç içinde misiniz? Etekleriniz zil çalabiliyor mu, 'müjde' diye söyleyebiliyor musunuz?” dedi.
Baykal, şarkıcı Çelik'in de izlediği CHP grup toplantısında şu değerlendirmelerde bulundu:
PKK YÖNTEM Mİ DEĞİŞTİRDİ?: Devletin en sorumlu makamlarındaki insanlar “Aman tarihi fırsat, bu işi çözüyoruz” diyor. Birdenbire Türkiye'nin çok önemli tarihi fırsatlar yakaladığına yönelik resmi açıklamalar dinledik, müjdeler aldık. Bunların kalıcı biçimde çözümüne katkı vermek isteriz. Ama Kürt sorununda tarihi fırsat nedir? PKK yöntem mi değiştirdi, hedef mi değiştirdi? “Efendim Kandil'den çok güzel müjdeler geldi”... Okuyoruz açıklamaları; silahı bırakmak değil, şimdilik susturmak. Yani silah elde, terör tehdidi devam ediyor. Türkiye'ye şirinlik göstermek için yapılan mülakatta dahi silahtan vazgeçildiğine dair işaret yok. Bu ara çözümler Türkiye'yi ayrıştırmaya dönük çözümlerdir.
BEYLER AĞIR OLUN: Af, terörün artık gündemden düştüğü ortamda bir toplumsal barış ve kardeşlik projesidir. Bu tarihi fırsat ne? Terör net bir biçimde bitiyor mu? Yeni olan nedir? “Bu iş bitsin” evet, “Siz de...” Evet onu öğrenmek istiyorum. Ne isteniyor? Onun karşısında siz sevinç içinde misiniz? Etekleriniz zil çalabiliyor mu, müjde diye söyleyebiliyor musunuz? Kendimizi kandırmayı kimse istemesin, yeter derece aldatılmış bir milletiz.
Ermenistan ile ilişkilerde de tarihi fırsat vardı ne oldu? Medyayı anlıyorum, ama birilerinin de “beyler ağır olun” demesi lazım. O görev de CHP'nindir. Bu konular Amerika'nın “Bu konuyu artık çözün” demesinden kaynaklanıyorsa buna tarihi fırsat mı denir, tarihi mecburiyet mi?
BAŞBAKAN SAVCILIKTAN İSTİFA ETTİ: Meşhur, İstanbul'daki soruşturma (Ergenekon) giderek hem Türkiye'de hem dünyada daha kaygıyla izlenir hale geldi. Yargı organı başkanları çok ciddi uyarılar yaptı. Son olarak Reuters, “Ergenekon soruşturması, AKP hakkındaki kapatma davasının rövanşı olarak görülmektedir” dedi.
Başbakan'a “bu davanın altından çekilsin” demiştim. “Ben altında da değilim, üstünde de değilim' dedi. Son olarak “Bu davanın savcısı da değilim” demişti. Başbakan savcılıktan da istifa etti, altında olmaktan da çekildi.

Erdoğan'dan muhalefete tepki
Başbakan, Gül'ün Kürt sorununa ilişkin sözlerini eleştiren muhalefete yanıt verdi: Cumhurbaşkanımız burada bir iyi niyet temennisini ortaya koymuş. Yani, kötü şeyler olacağını mı söyleseydi. Kürt sorununda krizi fırsata çevirmeliyiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kürt sorununa ilişkin olarak “İyi şeyler olacak” sözlerini eleştiren muhalefete tepki göstererek, “Sayın Cumhurbaşkanımız burada bir iyi niyet temennisini ortaya koymuş. Yani, kötü şeyler olacağını mı söyleseydi” dedi. Erdoğan, “Bu sosyal bir krizdir. Bunu siyasal bir krize dönüştürme gayreti içinde olanlar var. Bunlara fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.

Soruları yanıtladı
Başbakan Erdoğan, Azerbaycan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir soru üzerine, Gül'ün “Kürt sorununda iyi şeyler olacak” sözlerini eleştiren muhalefete tepki gösterdi. Erdoğan, “Sorunun muhatabı Sayın Cumhurbaşkanımız.
Sayın Cumhurbaşkanımız burada bir iyi niyet temennisini ortaya koymuş. Yani, kötü şeyler olacağını mı söyleseydi. Böyle bir şey mi bekleseydi. Ne güzel işte, iyi şeyler olacağını söylüyor. Herkes de iyi şeyler yapmanın gayreti içinde olursa, iyi şeyler olur. Ama kötü şeylerin beklentisi içinde olursa bu ülkemiz için bir felaket olur. Ben de iyi niyetle iyi şeylerin olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

'Sosyal bir kriz'
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Krizleri fırsata dönüştüremezseniz başarılı olamazsınız. Burada da bu krizi fırsata dönüştürmenin gayreti içinde olacağız. Bu nedir, bu sosyal bir krizdir.
Bunu siyasal bir krize dönüştürme gayreti içinde olanlar var. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Herkes kurusıkı atacağına, ben ne yapıyorum, ne yapmam lazım bunları söylesin.
Devletin kurumları ifadesi burada geçiyor. Devletin oturmuş kurumları var ve bunlar arasında bir çalışma var. Bu kurumlar şu anda bir uyum içinde çalışmalarını sürdürüyor. Bundan rahatsız olanlar varsa, rahatsızlıklarının nedenini açıklasınlar mesele budur.”

Hasan Cemal yanıtı
Erdoğan, PKK yöneticileriyle yaptığı röportajları yayımlanan gazeteci Hasan Cemal'le görüşüp görüşmeyeceği yönündeki soru üzerine, “Ben Hasan Cemal'le görüşebilirim dedim. Görüşme kararım yok. Zaten gazete de tüm görüşmelerini tefrik etti. Ben de onları okudum. Ama herhangi bir ihtiyacım olursa, kendisiyle görüşmeyi o zaman arzu ederim” şeklinde konuştu.

'Gül ve Erdoğan rol paylaşmışlar'
MHP lideri Devlet Bahçeli, dün MHP grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çek Cumhuriyeti'ne yaptığı seyahat sırasındaki “Kürt meselesi Türkiye'nin birinci meselesidir

Böyle bir ortamda iyi şeyler olur. Bu fırsatın kaçmaması lazım” açıklamalarına sert tepki gösterdi. İsim vermeden Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal'in Kandil dağında PKK'nın bir numaralı ismi Murat Karayılan ile yaptığı röportajın da Kürt sorunu tartışmasını alevlendirdiğini belirten Bahçeli, toplumun bu konuda belli bir kıvama getirilmek istendiğini öne sürdü.
Bahçeli, “Cumhurbaşkanı'nın açıklamasıyla eş zamanlı olarak medya üzerinden Kandil dağından yapılan mütareke ve müzakere çağrıları başka bir sonuç çıkarmamıza imkân vermemektedir” dedi.
Bahçeli, Gül'ün bu konuda devlet katında mutabakat bulunduğunu söylemesinin bütün anayasal organları bağlayıcı olduğuna dikkati çekerek, “İddia edilen bu mutabakatın niteliği, içeriği ve tarafları bir an önce açıklanmalıdır. Başbakan'ın sütre gerisine çekilerek kamuoyunun psikolojik olarak hazırlanması sürecini izlediği bugünkü ortamda, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ön safta yer alarak Türk toplumuna şifreli mesajlar vermesi, bu konuda bir rol paylaşımının yapıldığını da akla getirmektedir” diye konuştu.
Kaçırılmaması gereken fırsatın ne olduğunu soran Bahçeli, şöyle devam etti: “İmralı canisine kadar uzanacak PKK affına göz yumulması mı? Barzani devletinin tanınması mı? Yeni anayasa maskesiyle üniter yapının ve milli kimliğin tahrip edilmesi mi? Hangisi için bizden destek aranmakta, hangi rezalete, üzerine basa basa tekrarlıyorum, hangi ihanete katkıda bulunmamız için servis yapmamız istenmektedir? Gül'ün ve Türk hükümetinin mutabık kaldıkları zemin hangisidir?”

Türk, Kürt sorunu için Kosova Modeli önerdi
DTP, PKK'nın bir numaralı ismi Murat Karayılan'ın açıklamalarını, “PKK değişti”, “Üniter yapı içinde çözüme inanıyor” diye değerlendirirken, Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümü için Kosova Modeli önerdi

Türk “Kosova'da yüzde 5'lik nüfusa sahip Türkler için yaklaşım, Türkiye hükümetinin oradaki Türk azınlığı için istediği, yerine getirilen talepler neyse bugün burada uygulansa sorun kalmaz” dedi.
Türk, şu açıklamaları yaptı: “Görüşmeyi çok dikkatle izledik, okuduk. Ortaya çıkan mesajlar, geldiğimiz 30 yıllık çatışma döneminin arkasında bütün çatışmalı süreci sona erdirmeye yöneliktir. Bunu, tek taraflı yaşama geçirmenin mümkün olmadığını biliyoruz. Sorunların çözümü konusunda ortaya konulan niyet, Türkiye'nin bütünlüğüne zarar vermeden, ulusal, üniter devlet içinde çözülebileceğinin mesajı da aslında çok anlamlı. Yapılan röportaj PKK'nın kuruluşundaki mantıkla bugünkü mantık arasındaki farkı çok doğru ve açık bir şekilde ortaya koyuyor.”

Tren istasyonda
Karayılan'ın sorunun çözümünde DTP'nin de rol alabileceğine yönelik açıklama yaptığına dikkati çeken Türk, şöyle devam etti: “ Lenin'in sözü var; 'Erken istasyona giderseniz treni beklemek zorundasınız, geç giderseniz treni kaçırırsınız.' Bugünkü sürece baktığımızda gerçekten tren istasyonda binilmeye hazır.”
DTP'lilerin tepkileri ise şöyle:
DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş: Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları Kürt sorununun çözümü konusunda devletin bir numarasının yaptığı tanımlama böylesi bir süreçte önemlidir. Bir yandan Kandil'den yapılan açıklamalar, bir yandan devletin vermiş olduğu ılımlı mesajlar bizce Kürt sorununun en azından tartışmaya başlanacağı, çözüm arayışlarının yoğunlaşacağı döneme girişin işaretleridir.
DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: Cumhurbaşkanının, hükümetin, Karayılan'ın ve ordunun zaman zaman buna uygun bir noktada buluşması barış adına bizi umutlandırıyor. Bu konuda görev siyasilere ve başta hükümete düşüyor. Türkiye'nin bütün kesimlerini buna katmak lazım. 15-20 günde ortamın sağlanmasına yönelik adım atabilir.
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan: Karayılan, 'Akil insanlardan DTP'ye kadar her kanaldan görüş alınabilir' dedi. Doğru olanı da DTP'nin Cumhurbaşkanı'nın çağrısından sonra diyalog kanallarının oluşmasına yönelik çabalamasıdır.