TDK Kürtçe sözlük hazırlıyor!
Arınç: "Barış ve huzurla yaşamanın yolunu bir şekilde bulduk ve inşallah kucaklaşacağız. Bize güvenin Diyarbakırlı kardeşlerim. Biz sizi seviyor ve size güveniyoruz. Lütfen şu güzel camiler, minareler hatırına bize güvenin ki; biz yoldan çıkmayalım size hizmet edelim "dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır'da restorasyonları yapılan cami ve türbe açılışını yaptı. Havaalanında il valisi Mustafa Toprak ve BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir tarafından karşılanan Arınç ve Eker, Vali Toprak'ı makamında ziyaret ederek bölgenin sosyo ekonomisi hakkında bilgi aldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Bakan Eker, daha sonra restorasyon çalışmalarının bir kısmı tamamlanan tarihi Ulu caminin Hanifi bölümünün açılış törenine katıldı. Bakanların programı öncesi yoğun güvenlik önlemi alan polis, cami çevresinde patlayıcıya duyarlı dedektör köpekler ile arama yaptı.
4 BİN CAMİ BAKIM VE ESERİNİ İHYA ETTİK
Burada konuşan Arınç, Diyarbakır'ı ziyaret etmek ve Diyarbakırlılarla kucaklaşmak istediklerini söyledi. İslam'ın 5 Haremi Şerifi içerisinde gösterilen Diyarbakır Ulu Caminin tarihinde ilk defa kapsamlı bir restorasyon gördüğünü vurgulayan Arınç, : "Hükümetimiz 10 yıldan bu yana iktidarda. 10 yıldan beri 4 bine yakın cami bakım ve eserini ihya ettik. 3 katrilyondan fazla para harcadık. 70 binden fazla istihdam sağladık "dedi.
"CAMİLER HATIRINA BİZE GÜVENİN"
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Ahmede Xani Akademisi tabelasının yandan görüldüğü noktada açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Diyarbakır'ı Türkiye'nin çok önemli bir noktası olarak gördüklerini ifade ederek şunları söyledi: "Siyasal bakımdan da her konuda da Diyarbakır Türkiye için de bölgemiz için de çok önemlidir. Diyarbakır'ın manası da sulh ve selamettir. Yani barış, huzur ve esenliktir. Tarihte hep böyle olmuştur. Buraya gelenler büyük bir konukseverlikle karşılanmıştır. Evet bizi üzen hadiseler var. Hala da zaman zaman devam ediyor. Dün bile patlayıcı maddenin yakalanmış, uzun namlulu silahların ele geçirilmiş olması bizi üzüyor ve kahrediyor. Korktuğumuzdan değil, biz kendimizi Diyarbakır halkına emanet ediyoruz. Diyarbakır halkını da Allah'a emanet ediyoruz. Allah'ın izni ile bunlar bizi korkutacak şeyler değil. Ama huzursuzluk meydana getiriyor. İnsanları tedirgin ediyor. Birilerinin ağzına bir şeyler vermeye vesile oluyor. Ama biz bunlardan kurtulacağız. Artık bu ülkede barış ve huzurla yaşamanın yolunu bir şekilde bulduk, buluyoruz ve inşallah kucaklaşacağız. Bize güvenin kardeşlerim. Biz sizi seviyor ve size güveniyoruz. Lütfen ne olur, bu ülkenin hatırına, geçmişimizin hatırına şu güzel camiler, minareler hatırına bize güvenin ki; biz yoldan çıkmayalım, size hizmet edelim."
KÜRTÇE SÖZLÜK HAZIRLANIYOR
Ulu camide Cuma namazı kılan Arınç, Gazi Köşkünde basın toplantısı düzenledi. Okullarda 22 bin öğrencinin seçmeli ders olarak Kürtçeyi tercih ettiğini söyleyen Arınç, Türk Dil Kurumu'na kapsamlı Kürtçe lügat hazırlaması için talimat verdiklerini belirterek şunları söyledi: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın okutulan ders kitabını anlamaya yönelik küçük bir lügatçesi bugünlerde basılıp öğrencilerimize verilecek. Dolayısıyla Kürtçe'nin artık öğrenilmesi konusunda en güçlü, en ciddi adımın atıldığını biliyoruz. Bunun ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Kürtçe yaşayan bir dildir. Milyonlarca insanın konuştuğu, öğrenmek istediği, yaşamak istediği bir dildir. Bu bir insanlık hakkıdır. Bunun bugüne kadar inkar edilmiş olması ne kadar yanlış bir konu ise bundan sonra bu dilin kabul edilmesi hatta -yanlış bir kelime olmasın- varlığının bilinir ve anlaşılır olması bence çok önemli bir adımdır. Kürt Enstitüsü'nün varlığını biliyorum. Bana bu lügatı sayın Belediye Başkanı Osman Baydemir 2009'da kendilerini ziyaret ettiğimde vermişti. Bu küçük görülecek bir çalışma değil, değerli, önemli ve büyük bir eser. Türk Dil Kurumu bugüne kadar pek çok dilde lügat çalışması yaptığı halde, herhalde geçmiş yıllarda Kürtçe inkar edildiği için cesaret edememişlerdi. Bu inkarı kaldırdık, şu anda Türk Dil Kurumu Kürtçe bir lügatı hazırlamak için önemli bir çalışma başlattı. Bu eksikliğin bundan sonra giderilecek olmasını ben önemli bir adım olarak görüyorum"
KÜRTÇE SAVUNMA YAPILACAK
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anadilde kamu hizmetlerine erişme konusunda çok önemli bir adım atıldığını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürüdü:"İyi niyet, kötü niyet araştırması bir tarafa kimsenin kalbini yarıp bakamayız ama dünyada evrensel bir kural var, savunma hakkı kutsaldır, savunma hakkı kısıtlanamaz, savunmaya mütalik olarak bir insan ne diyorsa, mahkeme onu dikkati almak zorundadır. Dolayısıyla sorgusunu ve savunmasını Kürtçe yapmak isteyen bir insana hem tercüman tutmak hem de kendi ifadesini almak bence doğru bir konuydu. Bu sayın başbakanımız ve partimizin de kabul ettiği bir konu haline geldi. Önümüzdeki günlerde yasal düzenleme yapılacaktır. Ve artık Kürtçe ifade ve savunma verme konusunda bir gedik aşılmış olacaktır. Yazılı hukuk buna göre düzenlenmiş olacaktır."
HER ŞEY KONUŞULACAK
"Silahlar susmadan ve bırakılmadan terör eylemleri devam ettiği sürece ülkemizi korumak mecburiyetindeyiz" diyen Arınç, şöyle dedi: "Silahların bırakılması, şiddetin durması, konuşmanın başlamasıyla her türlü siyasi talepler rahatlıkla söylenebilir ve konuşabilir. Siyaset yapmanın önünü tamamen açacağız. Dolayısıyla şiddete, silaha ve eyleme hiç bir gerekçe kalmayacak. Herkes bize ne kadar aykırı gelse bile sizin yüzünüzü ne kadar buruştursa bile bizim için böyle, karşı taraf için de böyle olabilir, her şey konuşulacak Türkiye'de. Hiçbir şey kısıtlama noktasına gelmeyecek. Siyaset vizyonumuz budur. Dolayısıyla eylemlerin son bulması, silahların bırakılması konusunda sadece hükümetimizin talebi değil, milyonlarında (Evet böyle olması gerekir.) sözlerini duymak istiyoruz. Halkımızın da kuvvetli adımlarla buna destek vermesini istiyoruz. Diyarbakırımızdan bunu bekliyoruz. Çünkü Diyarbakır; barışın, huzurun ve kardeşliğin hakim olduğu bir ilimizdir. 1500 yıldır böyleydi, bundan sonrada öyle olacak. Artık hiç kimse korkunun, endişenin, tedirginliğin değil, evine gidercesine huzurun ve dostluğun egemen olduğu bir Türkiye görmek istiyor. İnşallah bunu da en kısa zamanda göreceğiz.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.