Tekel işçisi içini döktü
Samsun'a nöbet devretmeye gelen işçiler, Ankara'da yaşanan süreci değerlendirdi. Hükümetin kendilerini mağdur ettiğini söyleyen işçiler, kendileriyle ilgili iyi bir haber almadan geri dönmeyeceklerini söyledi. İşte Tekel işçilerinin görüşleri...
Serdar Pat (Tekel İşçisi-37): "Ankara'daki eylemden gelen eylemciler burada vardiya teslim alıp, buradaki işçiler Ankara'ya eyleme katılmak için gidiyor. Biz de o yüzden geldik. Genel bir durum değerlendirmesi yaparsak, şu anda yapılan çalışmalarla, bizi belediye bünyesinde çalıştırma peşindeler. Bizler sonuç alıncaya kadar Ankara'da kalacağız. Ankara'da kaldığımız gün sayısı önemli değil çıkan sonuç önemli. Karar bizler için hayati önem taşıyor. Biz Ankara'da soğukta günlerce sokakta kalarak ekmeğimizin kavgasını verdik. Betonların üzerinde yattık, yeri geldi aç kaldık, yağmur yağdı yağmurun altında zamanımızı geçirdik ama mücadelemizden hiç vazgeçmedik ve sonuna kadar devam edeceğiz. Bu eylemlerde sendikalarımız da bize destek veriyor, bu da ne demek oluyor ki işçi yavaş yavaş emeğine sahip çıkmaya başladı. Tekel işçisinin önüne çıkarılan 500 liralık maaşla ben ailemi nasıl geçindiririm. Tayyip bey 3 çocuk yapın diyor, alacağımız bu parayla bu çocukları nasıl büyüteceğiz merak ediyorum. 500 liraya ev kirası mı verirsin? Çocuğa okula giderken harçlık mı verirsin? Bunun bir formülü varsa Tayyip bey çıksın eylemde olan Tekel işçilerine anlatsın. Bu devleti satan AK Parti'dir. Kurumları satarak veya özelleştirerek bir yere varamazsınız"
PSİKOLOJİK BASKI VAR
Fehmi Sancak (Tekel işçsi-42) : "Biz Ankara'ya eyleme giderken en az 20 noktada otobüsümüz durduruldu. Millete psikolojik bir baskı uygulanmaya çalışıldı. Ankara'ya gidene kadar akla karayı seçtik. Oraya giden insanlar hakkını aramak için gitmiştir. Orada çok zorlu günler geçirdik ama Ankara'nın yerli halkından Allah razı olsun. Bize her konuda yardımcı oldular. AK Parti hariç diğer partilerden bize destek geldi. Ankara bu zamanda çok soğuk bir yer. Akşam saatlerinden sonra hava sıcaklığı eksinin altına düşüyor. Eylemdeki işçilerde bir sürü rahatsızlık meydana çıktı. Bunların başında böbrek rahatsızlığı, alerjik rahatsızlıklar birde herkesin aynı ortamda bulunduğu bir yerde malum domuz gribi git gide yayılırken bu salgınla da karşı karşıya kaldık. Bir otelde kalmaya çalışsan bir dünya para, zaten aldığımız ücret belli bunu yapmamız imkansızdı. Devlet özelleştirme adı altında fabrikaları bir bir kapatıyor. Aldığımız ücret zaten belli asgari ücretle çalışmaya zorlanıyoruz bu imkansız bir durumdur. Hükümet bizim orada bir veya iki gün kalacağımızı zannetti ama öyle değil. Polis bize karşı inanılmaz bir şekilde sert davrandı. O sırada bize destek vermek isteyen milletvekillerimiz de orada bulunuyorlardı. Şu anda bir arkadaşımız felç olma tehlikesiyle karşı karşıya hastanede yatıyor. Samsun Yaprak Tütün Fabrikası'ndan Muş Tekel'e tayini çıkan Ali Can (39) arkadaşımız belden aşağısı felç olma tehlikesiyle karşı karşıyadır"
EKMEĞİMLİZİ ALMADAN GERİ DÖNMEYECEĞİZ
Veysel Zafer(Tekel işçisi-43) : "Aslında biz Tekel işçilerinin eylemi giderek emekçi kardeşlerimizin mücadelesi olma yolunda ilerlemektedir. Toplumun her tarafından Tekel işçilerine destek gelmeye devam etmektedir. Biz Ankara'da verdiğimiz haklı mücadelede ekmeğimizi arıyoruz ve bulmadan da dönmeyeceğiz"
EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ
İsa Dalkılıç(Tekel İşçisi-35) : "Biz 10 günden bu yana Ankara'daydık. Samsun'a yeni geldik. Ankara'da bin kişilik bir ekip nöbetleşerek eylemi devam ettiriyoruz. Biz buraya geldik ve buradan arkadaşlarımızı Ankara'ya eyleme göndereceğiz. İlk gün Ankara AK Parti il binası önündeydik. Eylemde çok zor günler geçirdik. 10 gün boyunca üstümüzü bile değiştirmedik. Banyo yapma durumumuz yoktu. Önümüze çıkartılan 4 C gibi bir uygulamayı kabul etmemiz imkansızdır. Her gün açıklama yapılıyor, memur alımı yapılacak diye. Bizleri oralara yerleştirsinler, biz fazla bir şey istemiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz"
SORUN BİR ÖN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ
İbrahim Çiçek (Tekel işçisi-35) : "Ankara'daki eylemdeki işçilerimiz ekmek mücadelesi veriyor. Sonuç almadan da dönmeyecekler. Bizim mücadelemiz Avrupa Birliği ülkeleri tarafından izlenmektedir. AB'ye üye olmaya çalıştığımız şu günlerde işçileriyle anlaşamayan bir hükümet görüntüsü çiziliyor. Tekel işçilerinin sorunu bir an önce çözülmeli"
Zekeriya FIRAT