Teröristler cezaevinde örgütleniyor
Diyarbakır, Çankırı, Samsun, Bursa-Gemlik, İstanbul-Bayrampaşa ve Kayseri illerinde Cezaevi Müdürlüğü görevlerinde bulunan Tuncel, terör yapılanmalarının cezaevlerinde daha güçlü olduğunu ve teröristlerin cezaevlerinden bağlı olduğu örgütleri yönetebildiklerini söyledi.
AVRUPA'DA MAHKUMLAR BUNALIMA GİRİYORLAR
Türkiye'de bulunan cezaevlerinin Avrupa'da bulunan cezaevlerine nazaran daha insan odaklı olduğunu ifade eden Tuncel, "Teknolojinin her geçen gün gelişmesi ile cezaevlerinde güvenlik sistemleri son derece ileri seviyeye ulaştırıldı. Ayrıca, işkence sistemi kesinlikle tamamen kalmış durumda. Görev başındayken bir kere Almanya'ya gitmiştim orada hükümlüler, cezaevlerinde 8 saat süreyle hizmet vermek için çalıştırılıyorlar. Hükümlüler tek hücre sistemi geçerli ve koğuş olan bölümlerde kalıyorlar. Almanya'da mahkumlar bunalıma girebiliyorlar. Fakat bizim cezaevlerinde mahkûmlar televizyon seyredebiliyorlar. Aynı ortamda bulunabiliyorlar. Mahkumların zorunlu çalışma gibi bir durumu yok. Sabahtan akşama kadar açık havada gezebiliyorlar. F tiplerinde bulunan mahkumlar iyi hal sergilerlerse farklı koğuşlara geçebiliyorlar. Avrupa'da kurallar çok katı mahkumlar 2 saat havalandırmaya çıkıyorlar" 'dedi.
MAFYA, TERÖRİST, ZENGİN VE KABADAYIYA İŞKENCE YAPILMIYOR
Diğer taraftan, cezaevlerinde artık işkence yapılmadığını belirten Tuncel, "Ben baştan sona kadar işkenceye karşıyım. Bir defa, işkence olan yerde zengin, kabadayı, mafya, terörist kesinlikle işkenceye maruz kalmıyor. Olan garibana kendini savunamayan güçsüze oluyor. Ben her yeni görevimin başlangıcında mutlaka ilk olarak mahkuma işkence yapılmaması konusunda talimat vermiştim. Benim prensibim ikna yöntemidir. Mahkumlarla veya liderleri ile konuşurum. Sonuçta her ne suçu işlemiş olursa olsun onlarda birer insan. Açlık grevi benim zamanımda da oldu. İnsanlarla konuşup sorunlarını ikna yöntemi ile çözmeyi denerdim" diye konuştu.
1997'DE DİYARBAKIR'DA DOLAŞABİLİYORDUK
Öte yandan, 1997 yılında Diyarbakır Cezaevi Müdürlüğü görevinde de bulunan Hayati Tuncel, Diyarbakır Cezaevi'nin müze yapılmasının siyasi bir girişim olduğunu belirtti. Tuncel, Diyarbakır Cezaevi'nin müze yapılmasından önce bölgede oluşan değişik dinamiklere dikkat çekerek, "Biz 1997 yılında Cezaevi Müdürlüğü görevinde bulunurken şehre çıkıp rahat bir şekilde dolaşabiliyorduk. Oranın halkı bizi benimsemişti. Hatta görevimi bırakırken oranın halkı bizi bırakmak istememişti. Şimdi ise orada ve bölgede durum farklı. Bölgede yeni bir yapılanmaya gidilmiş durumda ve orada bulunan insanlar huzurlu değiller" ifadelerini kullandı.
Zekeriya FIRAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.