Tüm belediyelere sesleniyorum
Işıkhan, şöyle konuştu: "Bu dönemki toplantımızın başlığını, 'Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği' olarak belirlemiş bulunuyoruz. Meclisimizde, çalışma hayatını ilgilendiren temel konulara ilişkin sorunları gündeme getiriyor ve bunlara yönelik politikaları tüm tarafların katkılarıyla hayata geçirmeye çalışıyoruz. 13. Çalışma Meclisi'ni Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle 29-30 Nisan'da düzenleyeceğiz. Üç gün sürecek program boyunca, ilgili bakanlıklarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız, işçi, işveren ve kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlarımız, akademisyenlerimiz, iş dünyası, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla çeşitli paneller düzenlenecektir."
"Bu yüzyılı çalışanın, emeğin ve üretimin yüzyılı yapacağız"
Işıkhan, sendikalardan habersiz, sendikalarla istişare etmeden, sosyal diyalog kurmadan hiçbir adım atmamaya özen gösterdiklerini belirterek, şunları söyledi: "Üçlü Danışma Kurulu'nda, Kamu Personel Danışma Kurulu'nda ve diğer kurullarda ve toplantılarda gündemimizi yine hep birlikte oluşturduk. Kararlı atılımlarımızı, düzenlemelerimizi bugüne kadar, sosyal diyalog anlayışıyla gerçekleştirdik. Cumhuriyetimizin 100 yıllık birikiminin verdiği güçle birlikte, 2024'te kendimize yeni hedefler belirledik. Ulusal ve uluslararası düzeyde yaşanan birçok badireye rağmen; istikrarla büyüyen ekonomimiz, dünyada her geçen gün artan gücümüz, bize gerek ulusal gerekse uluslararası ölçekte büyük sorumluluklar yüklemeye devam ediyor."
"1 Mayıs, anlamına uygun barışçıl gösterilerle kutlanmakta"
Bakan Işıkhan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün yaklaştığını anımsatarak, işçi ve emekçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesinin her zaman öncelikli meseleleri olduğunu ifade etti. Sendikalaşma hakkından, sosyal güvenliğe kadar her alanda öncelikle çalışanların menfaatlerini gözettiklerini vurgulayan Işıkhan, "Son 21 yıldır, sendikal faaliyetlerin en büyük destekçisi biz olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Sendikalarla ilgili çok sayıda düzenleme yaptık. Sadece örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmamız dahi ülkemizdeki sendikalı sayısını büyük oranda artırdı. 2013 yılında 1 milyon olan sendikalı işçi sayısı, 2 milyon 495 bine, yüzde 9 olan sendikalaşma oranı ise yüzde 15,22'ye yükselmiştir." dedi.
"Karmaşadan en fazla zarar gören kesimler emekçiler"
Bir taraftan emeğin hakkını korurken, diğer yandan bu hakkın istismar edilmesine hiçbir zaman müsaade etmediklerini vurgulayan Işıkhan, şu ifadeleri kullandı: "Boş ve ideolojik sloganların değil, emekçimize gerçekten faydalı olacak icraatların peşinde olduk. Emekçilerimizi, ülkemizin kalkınmasının en önemli parçalarından biri olarak gördük. Vatan sevgisi had safhada olan işçilerimizin ülkemize zarar verecek, kaos peşinde koşanlarca temsil edilemeyecekleri bir gerçek. Zira günün sonunda, kaos ve karmaşadan en fazla zarar gören kesimler arasında yine emekçilerimiz gelmektedir.
1 Mayıs'ın huzursuzluk ve kaos ile anılmasını isteyenlere en büyük tepkiyi, yine bu ülkenin evladı olan emekçiler göstermektedir. 1 Mayıs'ı temsil ettiği anlayışa ve ruha yakışır şekilde kutsal addettiğimiz emeğin ve dayanışmanın sembolü haline getirerek 'bayram olarak ilan eden' yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümeti olmuştur. Bu hafta boyunca hem Çalışma Meclisimizde çalışmalarımızı sürdüreceğiz hem de emek ve dayanışma günü Türkiye'nin çalışma hayatına yakışır şekilde kutlayacağız."
Bakan Işıkhan'dan belediye yönetimlerine uyarı
Işıkhan, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin geride kaldığına işaret ederek, seçilen belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve muhtarlara muvaffakiyetler diledi. Bakanlık olarak Türkiye'yi kalkındırma ve istihdamın geliştirilmesine yönelik her türlü projede tüm yerel yöneticilerin yanlarında duracaklarını belirten Işıkhan, şöyle devam etti: "Ancak, yerel seçimlerin ardından yeni belediye başkanlarının göreve gelmesiyle birlikte, belediye çalışanlarının işlerinden çıkarılması ve mobbing endişesi birçok insanı tedirgin etmektedir. Belediye başkanlarının bu tür davranışları, çalışanların kazanılmış hak ve özgürlüklerinin kaybı anlamına gelecektir.
Sadece adalet ve sosyal sorumluluk açısından değil, aynı zamanda şehrin sürekliliği ve hizmet kalitesi açısından da bu hususla alakalı uyarımı yapmak istiyorum. Ayırt etmeksizin tüm belediyelere sesleniyorum, bizler işçilerimizin ve memurlarımızın haklarının yakın takipçisi olacağız. Sizler de çalışanların haklarını göz önünde bulundurarak ve istihdama yönelik adil politikalar izleyerek çalışma hayatımızın niteliğini hep birlikte geliştirelim."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.