'Türkiye, yıllık yüzde 7 büyüyemezse 2023 hedeflerine ulaşamaz'
Ancak bugünkü ekonomik yapıyla bunun mümkün olmadığını söyledi. Türk sanayicisinin kendi alanında yatırım yapmayı bırakıp AVM ve konut üretmeye başladığını vurgulayan Budak, "Sanayi üretiminde artık biz duvara yaklaştık." uyarısında bulundu. Ekonomiyle ilgili ikinci ikazı ise ABD Merkez Bankası'nın (FED) piyasalara para vermekten vazgeçmesiyle ilgili olan Budak, "Şu anda çok ciddi bir risk, kriz algısı olmamasına rağmen önümüzdeki dönemde böyle bir ihtimalin olduğunu söyleme zorundayım." dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) eylül ayı meclis toplantısı yaptı. Aynı zamanda ATSO Başkanı da olan Çetin Osman Budak, meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmasında ekonomik uyarılarda bulundu. Budak, Türkiye ekonomisinin kırılganlığının devam etmesine rağmen ülkede gündemin bir türlü ekonomiye gelmemesinden yakındı. Büyümesi 2008'den itibaren yavaşlayan Türkiye'nin gözünün kulağının FED'den gelecek haberlerde olduğunu, 'artık manavların bile FED'i bildiğini' ifade eden Budak, ABD Merkez Bankası'nın 2008'in son çeyreğinde başladığı piyasaları fonlamaktan vazgeçmesinin Türkiye ekonomisinde oluşturacağı risklere değindi.
Türkiye'nin borç ve iç tüketimle büyüyen olduğuna değinen Budak, "Şimdi gelinen noktada artık FED Başkanı 'ben faizleri de artıracağım' dedi. Para kendi limanına geri dönerse ki dönüyor. Görüyorsunuz son bir iki haftadır dövizdeki hareketliliği. Hala para geliyor ve bu seviyelerdeyiz. Paranın gelmemesi durumunda biz kendimizle baş başa kalabiliriz. Böyle bir riskimiz var. Bu önümüzdeki süreçte hızlanarak devam edecek. Türkiye'nin döviz, tasarruf açığı dışarıdan temin edildiği sürece siz de dışarıdan gelen şoklara her zaman hazırlıklı olmak zorundasınız. Şu anda çok ciddi bir risk, kriz algısı olmamasına rağmen önümüzdeki dönemde böyle bir ihtimalin olduğunu söyleme zorundayım." Değerlendirmesinde bulundu.
'BÜYÜME EN AZ YÜZDE 7 OLMALI'
Türkiye için yüzde 2 -3 büyümenin yeterli olmayacağını kaydeden Budak, 2023 hedeflerine ulaşmak için oranın en az yüzde 7 olması gerektiğini vurguladı. Yüzde 5 büyümenin 'idare edeceği' yönündeki yaklaşımlara da katılmadığını dile getiren Budak şöyle konuştu: "İhracatla büyümek istiyoruz. 500 milyar dolar ihracat yapacağız diyoruz. Neyle? Yapabilir miyiz? Bugünkü yapıyla mümkün değil. O yüzden ekonomiyle ilgili reformların 2015 seçimlerinden sonraya bırakılması bir yıl kayıp demektir. Bir yıl kaybın telafisi en az beş yılda gidebilir. O yüzden ekonomi yönetimi bir an önce şu reformlara gelmeli, tartışmaya başlamalı ve tedbirler almaya başlamalılar."
'DUVARA YAKLAŞTIK'
Türkiye'nin sağlıklı büyümesi için inşaat sektörüne düzenleme getirilmesi, özellikle sanayi ve imalat sektörüne yoğun olarak destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Budak, bunun yolunun da yapısal reformlardan geçtiğini söyledi. 1985'ten itibaren sanayi sektörünün milli gelirdeki yapının yüzde 20'ler seviyesinde devam etmesine karşın hizmet sektöründe oranın yüzde 40'lardan yüzde 65'lere yükseldiğine dikkat çeken Budak, "Bu şu demek, sanayide biz agresif bir büyümeye gidememişiz. Güney Kore'ye bakıyorsunuz 1983'ten itibaren ayrışmış dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmiş. Fakat bugün bizim durumumuz budur. Sanayici rezidans, AVM, konut yapıyor. Sanayici kendi alanına yatırım yapmıyor. Sanayi üretiminde artık biz duvara yaklaştık. O yüzden sanayi olmadan, üretmeden bizim tasarruf üretmemiz zenginleşmemiz, milli gelirimizi artırmamız ya da 2023 hedeflerine ulaşmamız maalesef mümkün gözükmüyor. Şu an inşaatla ilgili bir takım tedbirlerin alınacağını okuyoruz, inşallah öyle olur." diye konuştu.
VALİ ÖZTÜRK VEDA ETTİ
Öte yandan son yayınlanan kararname ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı'na getirilen Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, meclis toplantısına katılarak Antalya iş dünyasına veda etti. Antalya'da 16 ay görev yaptığını, bir idarecinin verimli olduğu görev süresinin ise 3 yıl olduğunu, beşinci yıldan itibaren ise işlerin geriye saymaya başlayacağını belirten Öztürk, "Çok başta kaldık. Tadı damağımda kaldı diyebilirim kendi açımdan. Böyle güzel bir şehirde bulunmak bizim için büyük bir şanstı." dedi. Antalya'nın çok güzel bir şehir olduğunu vurgulayarak, burada yaşayanların şanslı insanlar olduğunu kaydeden Öztürk, "Hem iş yapıyor hem para kazanıyor hem de hayatınızı bu güzel şehirde sürdürüyorsunuz. Bu büyük bir ayrıcalık." diye konuştu. Öztürk, müsteşarlığı süresinde önüne gelecek Antalya ile ilgili konuların ilk elden takipçisi olacağı ve çözüm için üst makamlara iletilmesi noktasında yardımcı olacağı sözünü verdi. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.