'Türkülerin Senfonisi'

'Türkülerin Senfonisi'
Müzik kültürümüzün dünyaya farklı açılımları Arif Sağ Sabahat Akkiraz gibi sanatçılarca gerçekleştirilmişti. Türkülerimizi dünyaya duyurmak amacındaki çalışmalar içinde bir yenisi olma yolundaki 'Türkülerin Senfonisi' adlı projeyse, çok sesli alt yapısıyl

Yurdumuzda müzik çalışmalarını senfonik formla birlikte seslendiren yorumcular ve sanatçılar hep olagelmişti. Bu türkü, rock, özgün ya da sanat müziği formlarında yapılmıştı. Arif Sağ Almanya'a bağlamasıyla konçerto niteliğinde bir senfonik çalışmada yer almış; "Zülü Livaneli" İngiltere'de kendi yapıtlarıyla bunu uygulamış; "Sabahat Akkiraz" senfonilerde kensi sesi ve türküleriyle yer almış, Bulutsuzluk Özlemi yapıtlarından bir bölümünü senfonileştirmişti. Dünyada da örnekleri yok değil bu senfonileştirmenin. Örneğim en çok dikkati çeken "Metallica"nınki olmuştu. Bizimse birazdan sözünü edeceğim çalışma ya da proje baMbaşka bir yerde duruyor. Yaklaşık 80 kişilik "Türk halk çalgıları ile klasik senfoni orkestrası"ndan oluşturulmuş müzik topluluğunca hazırlanan bir proje Türkülerin Senfonisi. İki yıllık çalışmanın ardından 40 yapıtlık bir repertuvar, 12 yapıttan oluşan bir albüm ve 3D animasyon tekniği ile hazırlanan video klibi ortaya çıkmış.

"HER YAPITA UYGUN SAHNE TASARIMI"

Proje bir bakıma da görsel bir etkinlik özelliği de taşıyor. Alabildiğine Anadolulu ama "Uluslararası Türk halk müziği projesi" niteliğindeki bu ürünler birçok yerde de sahnelenecek. Sahnede her yapıtın duygusunu yansıtacak dans, video art, renk ve ışıklar kulanılarak müziğin, görsel estetik anlayışı ile birleştirilmesi sağlanacak. Klasik konser anlayışının ötesinde, seyirciye görsel anlamda da keyif verecek bir gösteri hazırlanmış. Projenin, önümüzdeki ay içinde de, albüm kaydı müzik marketlerdeki yerini alacak. Proje, Cumhuriyet tarihinde halk müziğinin zenginliğini gösteren en kapsamlı çalışma olarak değerlendirilirken; aynı zamanda da "bir ilk olma özelliğinde". Yaşamda varolan bir müzik olan halk müziği, asil bir duruşa sahipken onu değiştirmek oldukça yanlıştı. Bu projede de bu bakış açısı hakim.

"TÜRKÜLERİN ÖZGÜNLÜĞÜ BOZULMADAN"

Türk çalgıları, senfonik orkestra eşliğinde, "geleneksel çalma üslupları bozulmadan" ses verecek. Bu oluşumdaki kültürel kazancımızı sağlayacak olansa "kırk halk türküsü". Bu türküler her bölge ve yörenin tavrına uygun olarak belirlenmiş. Projedeki yapıtlara sanatsal bir yaklaşımla getirilen yorum, Türkiye'nin kendi müzik insanlarınca yeniden yapılandırılmış. Zeybekler, halaylar, uzun havalar yerini almış. Orkestra düzenlemelerinin altından "türkünün kendi sesini vermesi sağlanmış" durumda. Türkünün gerçek tınısında herhangi bir bozulma ya da değişim söz konusu değil. Yani türküleri tutup da falanca müziğin formuna, -pop ve rock yorumcularınca yapıldığı üzere- sokmak durumu yok. Halk müziği kaldırıldığında da karşımıza senfonik formda bir başka yapıt ortaya çıkıyor. Ulusal değerlerimizden ödün vermeden, Avrupa çıkışlı orkestra anlayışıyla sağlanan müzik birlikteliğine sentez denemez aynı zamanda.

"DÜZENLEMELER PROFESYONEL SOLİST AKADEMİSYEN"

Her yöreden farklı halk türküleri, yaklaşık 4000 yapıtlık bir arşiv içerisinden seçilmiş. Koordinatör ve besteci Mustafa Tınç; müziklerin oluşumunda, alanında söz sahibi 27 müzisyen görev almış projede. Türkülerin senfonik orkestra düzenlemeleri, alanında söz sahibi Ünlü besteciler "Cengiz Özdemir", "Taner Demiralp", "Serdar Fecirov", "Oğuzhan Balcı", "Levent Çoker" tarafından yapılmış. Projede adı "ŞA" olarak geçen sanatçının gerçek adı, Mehtap Demir. Ama herkes onu, "mitolojiede göklerin kızı olarak bilinen ŞA", diye tanıyacak. ŞA, İstanbul Üniversitesi Müzikoloji bölümünde yüksek lisans eğitimli, Müzik Antropolojisi, Etnomüzikoloji dalında doktora tezi yapmış. İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda Türk Halk Müziği öğretim görevlisi olarak kabak kemane eğitmeni ve Türk Halk Müziği projesi olan 'Türkülerin Senfonisi'nde solist.

"DÜNYAYA AÇILMAK HEDEFİ VAR"

Kars'tan başlayacak sahne yolculuğunu, Diyarbakır, Trabzon, Ankara, İzmir ve İstanbul'a kadar sürdürecek "Türkülerin Senfonisi" ve burda son bulacak. Perdeye yansıtılacak hikaye filmler ve sahnede müzikle desteklenecek. Bu bir dünya projesi olduğundan hedefte de Türk halk müziğini dünyaya dinletmek var. Ekim ayından itibaren Türkülerin Senfonisi, Türkiye'den dünyayı selamlamaya başlayacak. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yapılmış en kapsamlı Türk müziği projesi olarak nitelendirelen çalışma, kültürel bir sorumluluğu da sırtlanmış izlenimi veriyor. "Sarı Saçla Bir Ela Göz Sende Var" adlı Orta Anadolu Türküsüne çekilen klip, kalitesi ve teknikleri açısından dünyanın ritmini yakalamış bir özelliğe sahip.
Mizahi bir öyküye dayanan kliple ilgili yorumlarda; modern görünüşüyle istediğinin peşinden koşan, aklına koyduğunu başaran bir kadın olarak "ŞA" Türk kadının cesaretini, zekasını, gücünü, azmini ve aşkını temsil ettiği düşüncesi hakim. KATAVASYA / M.USLU