Üreticiye FİSKOBİRLİK'ten darpe
Terme'de üreticiler fındığın maliyetini kurtarmak için çabalıyor. Fındığın üretim maliyetini çok yüksek olduğunu söyleyen Termeli üreticiler, hükümete tepki göstererek, "Biz bahardan bu yana bu işin içerisindeyiz. İlaçlama, dal kesme, ışkın atma, gübre atma, sulama, işçilik derken, maliyet ortada. Ama sattığımız fındık, bizim maliyetimizi bile karşılamıyor" dedi.
ÜRETİCİ ARALIK AYINI BEKLEMELİ
Terme Ticaret Borsası Başkanı Haluk Trabzon ise, üreticiyi uyararak kademeli artışı beklemelerini söyledi. Trabzon, "TMO'nun stoklarında bulunan fındığın kesinlikle piyasaya satılmaması lazım. Şu an, TMO'nun FİSKOBİRLİK'ten satın aldığı 5 YTL'lik fındık, yeniden FİSKOBİRLİK'e 1.10 Ykr'den yağ yapılması için satılıyor. FİSKOBİRLİK'de, 1.10 Ykr'den aldığını, 2 YTL'den tüccara satıyor. Bu da, tüccarın, üreticiden fındığı daha ucuza almasına neden oluyor. Bu nedenle, üretici elindeki fındığın ihtiyacı olanı kadarını tüccara vermeli, geri kalanını ise aralık ayı için bekletmelidir. Ancak bu şekilde piyasa güçlenir. O zaman fındığın piyasasını Hamburg değil Karadeniz belirler" diye konuştu.
HERKES 50 KİŞİ GETİRSİN EYLEM YAPARIM
Fındık üzerine Karadeniz'de bir oyun oynandığını savunan Terme Ziraat Odası Başkanı Yetkin Karamollaoğlu, Terme'de üreticinin tepkili ve hükümete karşı kırgın olduğunu ancak iddia edildiği gibi herhangi bir eylemin de şimdilik gündemlerinde olmadığını söyledi. Karamollaoğlu, "Geçmişte eylem yaptık, eylemi yaptıklarımız bizi yarı yolda bıraktı. Şimdi gelip, 'eylem yapalım' diye ısrar edenler var. Ben de, 'madem ki tepkimizi demokratik ölçülerde dile getireceğiz, o zaman her üretici 50 kişi getirsin, ben girişimde bulunurum' diyorum. Yoksa başka türlü herhangi bir eyleme girişmeyiz" dedi.
VEKİLLER BİLİP BİLMEDEN KONUŞMASIN
Fındık fiyatı ile ilgili değişik açıklamalar yapan Milletvekillerine seslenen Karamollaoğlu, hiç kimsenin bilmediği konularda fikir beyan etmemesi gerektiğini kaydetti. Karamollaoğlu, şöyle konuştu: "Vekiller fındığın maliyetini, zahmetini bilmiyorlar. Fındığı tanımıyorlar, bilmiyorlar. Bu fındıkları, devlet diktirdi. 'Bir fındık bir döviz' kampanyaları başlatıldı. Şimdi ise söktürmek istiyorlar. Nedeni ise arz fazlasıymış. Yok böyle bir şey. Bu ürün Karadeniz'e has olmasına rağmen siz GAP bölgesinde fındık üretirseniz, olacağı budur."
İŞÇİ YOK KENDİMİZ ÇALIŞIYORUZ
Osman ve Ahmet Adalı isimli üreticiler, patos için işçi tutmadıklarını ve maliyetleri asgariye indirmek için kendilerinin çalıştığını kaydederek, "Fırtınadan zaten mağdur olduk. Hükümetin verdiği rakama değil, tüccar ne fiyata alırsa biz de o fiyattan fındığımızı vermek zorundayız. Fındıktan vazgeçsek, bir alternatifimiz yok. Daha işçilerimizin parasını bile veremedik. Son işleri de kendimiz yapıyoruz" diye konuştu.
ÇİTÇİ KAYIT SİSTEMİ ÜRETİCİYİ MAĞDUR ETTİ
Üreticilerin mağduriyet yaşadığı bir diğer sorunun ise TMO ile olduğu öğrenildi. TMO'nun, çiftçi kayıt sistemi ile çalıştığı ve kaydı olmayan üreticiden fındık almadığı kaydedilirken, üreticilerin tercihinin devlet değil tüccar olduğu belirtildi. TMO'nun ayrıca randımanı yüksek olduğu için kırılan fındıkları da kabul etmediği ve yüzde 5 kota koyduğu öğrenildi. Fındığın taşınması ya da kurutulması sırasında oluşan kırıklar nedeniyle üreticilerin mağduriyet yaşadığı ifade edilerken,bu durumdan en çok karlı çıkanın ise tüccarlar olduğu vurgulandı. Miraç ÖZTÜRK