Vatandaş eğitimi analiz etti

Sokağın Sesi, Samsun halkına, Türkiye'deki eğitim ve öğretim sistemi hakkında ne düşündüklerini sordu. Vatandaşlar Türkiye'nin eğitim ve öğretim sisteminin zayıf ve eskiye nazaran bozuk olduğunu savunarak, gerekli eğitimin verilmediğinin altını çizdi.
Okan Güven (41-Elektronik): “Samsun veya genel anlamda bakıldığı zaman eski eğitim sistemi, şu anki eğitim ve öğretim sistemine nazaran daha ağırlıklıydı. Çocukları okuldan çıktıktan sonra, velilere evlerinde çocuklarına eğitim vermeleri konusunda çok fazla iş düşüyor. Tabi ki velinin bilgi seviyesi ne kadar olur, ne kadar olmaz ona göre öğrencinin de seviyesi ona göre belirlenmesi lazım. Okullarda eğitim ve öğretim üyelerimiz sadece gösterecekleri dersleri, gösterip gidiyorlar.
Onun haricinde tüm ağırlıklı eğitim ve öğretimler evde ve velilerin omuzlarında. Çocuklar da tabi ki, velinin yanlış veya doğru vereceği bilgiye muhtaç bir durumda. Okullarda ki eğitim ve öğretim sistemi, eskiye nazaran bana göre düşük durumda. Bizlerin söylemesi ile olacağını zannetmiyorum ama öğretmenlerin çocuklarımızın eğitimlerine okullarda daha ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum. Gösterip bırakılmasın ve çocuklarımıza evde yapılmak üzere ders verilsin, fakat çok ders veriliyor. Sonuçta bu dersleri veliler yaptırıyor o öğrencilere ve bu dersleri veliler yaptırabilir veya yaptıramaz diye düşünen yok. Öğrencilerimizin, ders konusunda işleri biraz zor. Velilerde, bütün işlerini bırakıp, öğrencilere yönelmek zorunda kalıyorlar. Ben öyle veliler biliyorum ki, 2–3 çocuğunu dershaneye göndermektense, kendisi ders alıyor ve aksam olduğu zaman evinde çocuklarına ders veriyor. Kendisi dershaneye gidip bilgi alan veliler tanıyorum. Şu an herhangi bir vatandaş, bir çocuğunu dershaneye gönderse, Bin TL'den aşağıya dershane ücreti bulunmuyor ve bu vatandaşın, 3 çocuğu varsa 3 bin TL yapıyor. 3 bin TL maaş alan bir vatandaş ta, ülkemizde yok denecek derecede az, insanlar bazı konularda açıkçası bir şeylere istemeden yapmaya mecbur kalıyorlar”
TÜRKİYE'DEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİ BOZUK
Erol Çoban (40-İşçi): “Türkiye ve illerindeki eğitim ve öğretim sisteminin hepsi aynıdır. Resmi olan eğitim ve öğretim kuruluşlarında ise öğretim görevlileri, öğrencilere yeteri kadar bilgi veremiyorlar. Vermediklerinden dolayı ise öğrencilerin anne ve babalarına iş düşüyor. İmkânı olan oluyor, olmayan oluyor ve veliler mecburen ek ders almak üzere çocuklarını dershanelere gönderiyorlar. Eğer öğretim sistemi zayıf olmasa idi, ek derse ve giderler hiç gerek kalmayacaktı. Okulda eğitim alamayan ve ailesinin maddi imkânı olmayıp ta, dershaneye gönderilemeyen öğrenciler, ileride geri hizmet yani en aşağı tabakadaki hizmet sektörüne düşüyor. Açıkçası Türkiye'deki eğitim ve öğretim sistemi, çalkantılı ve bozuk bir durumda”
MAALESEF BURASI TÜRKİYE
Recep Özdemir (23-Seyyar Satıcı): “Türkiye'deki, eğitim ve öğretim sistemi çok zayıf durumda. Okulların içerisinde bulunan dershanelerin öğrenci kapasitesi yüksek durumda ve hali ile öğrencilere, öğretim üyeleri vakit ayıramayıp yeterli bilgiyi veremiyorlar. Bu durumun önüne geçildiği takdirde, Sistemde bir hızlanma olacağını düşünüyorum. Şu nokta da var ki; öğrenciler tam eğitim alamıyor ve imkânı olan aileler tarafından ek ders almak üzere dershanelerde yönlendiriliyorlar. Ya imkânı olmayan veliler ne yapacaklar bu durumu düşünen hiç kimse yok. Benim görüşüm herkese eşit bir eğitim ve hiçbir öğrenciye eksik bilgi verilmemesidir. Ama maalesef burası Türkiye”
ASGARİ ÜCRETİN ELİNE DÜŞÜYORLAR
Kemal Atılgan (48-Esnaf): “Türkiye'nin cumhuriyeti Devleti'nin, eğitim ve öğretim sistemi benim görüşüm kesinlikle, Öğrenciler adına yetersizdir. Neden, 45 kişi var devlete ait bir okulun bir dershanesinde ve ders saati 40 dakika, bir öğretim üyesi 40 dakikada nasıl 45 kişiye birden bilgi verecek ilgilenecek. Bu öğrencilerimiz bu denli okullarını bir şekilde bir yerlere kadar getiriyorlar. Kiminin ailesinin imkanı var kimin ise yok dershaneler yada ek dersler alarak diplomalarını elde ediyorlar. Sonra aldıkları yarım eğitimle, yani eğitimsiz denilebilecek bir eğitimle, ellerindeki diploma ile üniversiteye gidiyorlar. Üniversite'de de ise ailelerin ve kendi çabaları ile okuyarak bitiriyorlar. Devletin bu büyük süreç içerisinde hep aldığı var kesinlikle verdiği olumlu hiçbir taraf yok. Varsa da bu taraf o öğrencilere çok zayıf geliyor. Sonunda belirli bir konuma geliyor bu öğrenci, Türkiye'nin şartlarında, ya asgari ücretin eline düşüyor ya da iyi bir yerde iyi bir iş bulurlarsa hayata bir yerden tutunuyorlar. Hepsinin yolu açık olsun diyorum. Devletimiz umarım bu oturttuğu sistemi değiştirir ve okullarda öğrencilere daha fazla vakit ayırarak bilgi verilebilecek bir hale getirir”
Tolga BİRGÜCÜ