Yaşamın sıfır noktası
Her biri birbirinden zor gelir. İnsan yapısı gereği her tür ortama ayak uydurduğu gibi, yeni düzenlere ve başladığı işlere de ayak uydurabiliyor. Bugünkü yazımızda da hayata inşaat sektörü içerisinde çırak olarak başlayıp şuanda yanında 40 işçi çalıştıran ve yılda 6 milyon YTL'lik ticaret hacmi yakalayan İlhami Çakır'ın hayat hikayesini anlatmaya çalışacağız
'ÜÇ KARDEŞ ATILDIK HAYATA'
"İnsanlar neden ötekini olduğu gibi sevmiyor? Neden çıkarı olduğundan dolayı seviyor?" diyerek söze başlayan İlhami Çakır, yaşadığı anları anlatırken dalıp gidiyor geçmiş günlere. Sonra birden " Oysa ben insanları konumsuz seviyorum. Hatta nedensiz. Sevgi kilosu 10 külçe altınla ölçülen bir şey değil ki, hak edilmek için konumlara ihtiyacı olsun. Biz üç kardeş atıldık hayat mücadelesine. Sıfır sermaye denen şeyi duydunuz mu bilmem. İşte biz sıfır sermayeyle başladık. Bize ait olan tek şey külüstür bir Toros marka taksiydi. Ama manevi olarak birbirimize kenetlenmiştik. Sanırım başarı anahtarımız buydu. Oturduğumuz ev kiraydı, babamızdan bize kalan ne bir servet ne de satıp paraya çevirebileceğimiz bir mülk vardı. En önemlisi ticaret denen şey nedir bilmiyorduk. Bankalarla çalışmak, çek yazmak, kredi kartı kullanmak bunların hepsi bize çok yabancıydı" diyerek yaşadığı zorlukları anlattı.
'ÇARŞAMBA'DA DÜKKAN AÇMAYA KARAR VERDİK'
"Aramızda aldığımız ortak kararla Çarşamba'da laminant parke dükkanı açtık" diyen Çakır, "Hayatımızın dönüm noktası o kararı vermek oldu. Evimiz Samsun'da dükkan Çarşamba'daydı. Her gün gidip geliyorduk. Bu böyle iki yıl devam etti. Bu arada yaptığımız iş ve ciddiyet çevremizin oluşmasına neden oldu. Hepsinden önemlisi insanlara o güveni verebildik. Şuanda bizim için olmazsa olmazların başında güven meselesi gelir. Para, mal, mülk bunların hepsi geçici ama güven kalıcı. Benim arkamdan kimse diyemez ki bu adama güvenilmez bununla iş yapılmaz diye. İki yılın sonunda Samsun'a ikinci şubeyi açtık. İşlerin Samsun'da yoğun olması üzerine biz de Çarşamba'daki dükkanı kapattık ve daha da büyümek adına bölge bayiliği alarak Samsun'a yatırım yaptık."
'TÜM KARADENİZ'E MAL VERİYORUZ'
Çakır," Çorum'dan Artvin'e kadar pazarlama ağı kurarak alt bayilik sistemi oluşturduk" diyerek devam ettiği konuşmasında özellikle bir noktanın altını çiziyor: "Para kazanmak uğruna insanların güvenini sarsmayın, sonuçta zararlı çıkan siz olursunuz. Şuanda tüm Karedeniz bölgesine toptan laminant parke satışı yapıyoruz. Ayrıca Samsun içerisinde oluşturduğumuz show roomlarla perakende olarak satışı devam ettiriyoruz. 1987 yılından beri inşaat sektörü içinde olduğumuz için çok geniş bir çevremiz var. Ayrıca müteahhitlere yerinde satış mantığıyla hareket ederek pazarlama alanında bir devrim yaptık. Bildiğiniz üzere inşaat sektörü çok geniş bir alanı kapsıyor. Biz de bu boşluğu daha iyi doldurmak adına PWC işini de girdik. Şu anda çok şükür ikisini aynı anda yürütüyoruz."
'İNŞAAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜK SIKINTI VAR'
Demir, çelik, çimento fiyatlarının artması inşaat sektöründe büyük sıkıntılar yaşanmasına sebep oluyor diyen Çakır," Biz bu sıkıntıyı en az hasarlı şekilde atlatmak adına satışı korumak ve artırmak için bir dizi önlemler aldık. Kendi gücümüz oranında alternatifler üretmeye çalıştık. Bazı bayilerimize vade uzattık, bazılarına kota koyduk şu kadar satış yaparsan ıskonto oranı şöyle olur gibi. Yani bir şekilde aşmaya çalıştık ama nereye kadar dayanırız bilemiyorum. İleriki yıllarda projelerimiz arasında laminant park sektöründe yenilikler yapmak istiyoruz. Bu amaçla Türkiye'de olmayan laminant parkelerin ithalatını yapacağız. İlk başlarda bu duruma geleceğimizi hayal bile edemiyorduk ama insan çalışınca oluyor. Bir de önemli olan nokta kendini geliştirebilmek ve risk alabilmek."