Yatak yoksa ölsün mü?

Yatak yoksa ölsün mü?
Çarşamba'da 3 yıla yakın zamandır yatağa ve makineye bağlı olarak yaşayan Selim Yüksel Okur'un (10) tek bir tedavi yöntemi var o da Hacettepe Üniversitesi'nde mümkün.

Talihsiz Okur'un ailesi çocuklarının tedavisi için Hacettepe Üniversitesi'ni aradıklarında aldıkları cevap şu: "Boş yatağımız yok"

2001 doğumlu Selim Yüksel Okur, yürüme güçlüğü, nöbet şikâyetleri nedeni ile önce Aile Sağlığı Hekimliği'ne oradan Çarşamba Devlet Hastanesi'ne ve son olarak da Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Servisi'nde tedaviye alındı. Tedavi sonrasında ilk biyopsinin yetersiz olduğu söylenen Okur için ikinci bir biyopsiye karar verildi. Beyin kanaması nedeniyle yarım bırakıldığı iddia edilen biyopsi sonucunda ise Okur, yatağa bağımlı hale geldi. Şimdi yaşam savaşı veren Okur'un tek bir tedavi yöntemi var o da Ankara Hacettepe Üniversitesi'nde. Acılı aile çocuklarını tedavi ettirebilmek için Hacettepe Üniversitesi'ni aradıklarında "Boş yatağımız yok!" cevabını alınca dünya başlarına yıkıldı.

HAYATA TUTUNMAYA ÇALIŞIYOR

OMÜ Çocuk Servisi'ne yürüyerek götürdükleri çocuklarının burada iki kez ağır nöbet geçirdiğini ve biyopsi neticesinde yürüyemez hale geldiğini dile getiren Anne Tülay Okur, "Oğlumu yürüme güçlüğü ve nöbet sorunları nedeni ile OMÜ'ye götürdük. Ancak burada yapılan iki biyopsi sonrasında oğlum yatağa ve cihaza bağlı hale geldi. Oğlumun tedavisi için bir tanı bile konulamadı. Bu nedenle tedavisinin yapılması için Ankara Hacettepe Üniversitesi Çocuk Servisi'ne götürmek istedik ancak yaklaşık 3 yıldan bu yana bir türlü hastanede boş yatak bulamadık ve hala da bulamıyoruz. Oğlum makineye bağlı zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor" dedi.

DEVLET CİHAZ YARDIMI YAPIYOR

Oğulları Selim Yüksel Okur'u tedavisi için Ankara'ya götürmek istediklerini ancak 2-3 yıldan bu yana yatak bulamadıklarını dile getiren Anne Tülay Okur, "Oğlumu OMÜ'ye elinden tutarak götürdüm. Kucağımızda bile getiremedik. Şimdi oğlum 2009 yılından bu yana makineye bağlı hayata tutunmaya çalışıyor. Biz artık yorulduk. Bize son olarak beyinde tümör olabileceğini söylemelerine rağmen enerjik metabolizma hastalığı olduğunu belirttiler. Bu teşhise inanmasak bile hadi inanalım dedik ama bu hastalığın tedavisinin sadece Ankara Hacettepe Üniversitesi'nde olduğunu öğrendik. Biz 3 yıla yakındır oğlumuza evimizde çaresiz bakıyoruz. Devletimiz sağ olsun cihaz yardımı yapıyor, kriz geldiğinde yoğun bakıma kadar ambulansla götürüyoruz. Artık yorulduk ve tamamen çaresiz kaldık. Oğlumun tedavisinin yapılması için yetkililerden yardım istiyoruz" ifadelerini kullandı.

BİR ANNENİN ÇARESİZLİĞİ

Anne Tülay Okur, "Oğlumun tedavisi için 2 yıldır Hacettepe Üniversitesi'nden bir yatak bulmak için açtığım telefonlarıma kimse cevap vermiyor. Koskoca hastanede yatak yokmuş! Bir de sağlıkta devrim yaşadığımızı söylüyorlar. Bu nasıl devrim?
Samsun Ankara'dan daha iyi diyorlar ama oğluma teşhis bile tam koyulamadı. Siz söyleyin ne yapalım bu çocuğu ölüme mi terk edelim? Yaşarken oğlumu öldürdüler kimse el uzatmıyor. Çaresiz kaldık” diye konuştu.

Emin İnan/Çarşamba

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.