Yediklerimize dikkat
İftarlarımızı mümkün olduğunca mideyi yormayan hafif yemeklerle yapmalıyız diyen Kandur,şınları söyledi:
Ramazan'ın en büyük özelliklerinden biri de toplanmaktır. Uzun zamandır görmediğimiz dostlar, iş temposunda aramayı unuttuğumuz akrabalar.. Bir araya gelmek için iftar ideal bir zaman dilimi olmaktadır. Dolayısı ile toplanıp yapılan iftarların sonrasında tatlı tüketmekte bizim için gelenekselleşmiştir. Özellikle Ramazanda tüketilen tatlıların başında güllaç ve baklava gelmektedir.
Güllaç mı Baklava mı?
Güllaç sütlü tatlılar grubunda olduğu ve baklavanın aksine şerbetsiz bir tatlı olduğundan dolayı daha hafiftir ve baklava kadar mideyi yormaz. Baklava, kadayıf, künefe gibi şeker oranı çok yüksek, hem hamur işi hem şerbetli tatlılardan kaçınmak gerekmektedir. Bunların yerine güllaç, tavukgöğsü, kazandibi gibi daha hafif sütlü tatlıları tercih edebiliriz. Hem süt içerdiği için kalsiyum içeriği bulunmakta hem de şerbetli tatlılara göre kalori oranı daha düşüktür.
Tatlı seçerken nelere dikkat edilmeli?
Özellikle sütlü tatlıları hazır alacaksak aldığımız yerin temiz olmasına ve aldığımız ürünün taze olmasına özen göstermeliyiz. Sütün çabuk bozulan besinler arasında olduğunu unutmamalıyız.
Porsiyonlama ve Sıklık!
Tatlı tüketiminde önemli iki nokta porsiyon ölçüleri ve ne kadar sıklıkla tüketeceğimizdir. Herhangi bir hastalığı ve ağırlık problemi olmayanlar için haftada 2 kez tatlı tüketimi normal sayılabilmektedir. Ancak bir rahatsızlığı olanlar veya kilo vermeye çalışanlar önce diyetisyenlerine danışmalıdırlar.
Haftada 2 kez tüketilen sütlü tatlının da porsiyonu önemlidir. 1 tatlı tabağını doldurmayacak kadar bir miktar tüketilebilir. Bunun üzerindeki miktarların vücuda fazla yük olacağı unutulmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.