YENİ ANA YASA İSTEMİYORLAR
Merkez Atakum İlçesi'ndeki Kültür Merkezi'nde yapılan toplantıya Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile birlikte katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuk İşler Başkanı Mehmet Ali Şahin, siyaset ve hukukun demokrasi anlayışına göre iki vazgeçilmez unsur olduğunu söyledi. AK Parti gibi sahip çıktığı iki değerin de içini dolduran başka bir siyasi parti ve iktidarın gelmediğini dile getirdi. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Ankara'da çok farklı bir anlayış ve anlamla kutladıklarını belirten Genel Başkan Yardımcısı Şahin, şöyle dedi:
"Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler günleri hep Genelkurmay öncülüğünde ve ordu evlerinde kutlandı. Bu yıl ilk kez anayasanın ilgili maddesine göre 'Başkomutanlık' sıfatını taşıyan ve bu görevini de TBMM adına yapması gereken Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, başkomutanlık göreviyle 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerini Çankaya köşkünde yapmaya başladı. Bu Türkiye'de son yıllarda AK parti iktidarıyla gelişmekte olan değişimin ve dönüşümün sivil siyaset anlayışının Türkiye'de egemen olmasının en canlı örneklerinden bir tanesidir."
Konuşmasına 12 Eylül'leri bundan sonra daha farklı bir şeklide kutlayacaklarını söyleyerek devam eden Şahin, şöyle devam etti:
"Benim bahsettiğim; 12 Eylül 2010 tarihidir. Bundan sonra 12 Eylül 2010 tarihini de mutlaka unutmayacağız. Çünkü o 12 Eylül 1980'deki darbenin ürünü olan anayasanın 26 maddesinin değiştiği ve böylece Türkiye'deki esaret rejiminin geri adım atmak durumda kaldığı ve sivil siyasetinin adımlarının atıldığı bir tarihtir. 1982 anayasasının yani 1980 darbe ürünü anayasanın 26. maddesinin değiştirilmesi keyfiyeti bana göre Türk siyasi tarihinin en önemli ve anlamlı adımlarından bir tanesidir. Türkiye'deki vesayet rejimi geriletilmiştir. Cumhurbaşkanımız bu yılki 30 Ağustos törenlerini Çankaya köşkünde sivil bir anayasa ile gerçekleştirmişse 12 Eylül 2010 tarihinde milletin onayından çıkan o anayasanın sonucunda bunu gerçekleştirebilmiştir. Yeni anayasa yapmak amacıyla kurulmuş olan uzlaştırma komisyonunda üye olarak görev yapmaktayım. 26 maddelik anayasa değişikliği önemliyi ama asla yeterli değildi. O tarihte şu anda birlikte çalıştığımız siyasi partilerin tamamı bu anayasa değişikliğine karşı çıkmışlardı. Parlamentoda geceli- gündüzlü muhalefet ederek bu değişiklik geçmesin diye ne çabalar sarf ettiğini yakinen yaşayan bir kardeşinizim. Referandum da o anayasa değişikliliğine 'hayır' demek için o siyasi partilerin nasıl bir çalıştığı sarf ettikleri halen hafızalarımızda. Ancak 12 Eylül 2010'da referandumda yüzde 58 oyla bu halkımız 'evet' deyince ertesin gün 'hayır' diyen bu siyasi partilerimizin tamamı Türkiye'nin yeni bir siyasi anayasaya ihtiyacı olduğunu ve bu 1982 darbe ürünü anayasasının değişmeye ihtiyacı olduğunu söylemeye başladı. "
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 2011 seçimlerine doğru giderken bütün siyasi partilerin seçim vaatlerinden birisinin yeni anayasa olduğunu, bazı üyelerin çalışmalara destek verdiği halde bazı siyasi partilerin yeni bir anayasanın ortaya çıkmaması için mücadele ettiklerini savundu. Şahin, "Bu benim o masada 2 yıla yakın tespitimdir. Bu tespitimi yüzlerine de söylüyorum. Ancak daha 1982 anayasasında yapılması gereken değişiklikler var. Masaya otururken kırmızıçizgilerimiz var. Mevcut anayasanın ilk 4 maddesine asla dokundurtmayız. Noktası, virgülünü bile değiştirtmeyiz. Bir kelime bile değiştirmeyiz bile deseniz. Siz buradan bir uzlaşmanın çıkmayacağını peşin bir şekilde ortaya koymuş oluyorsunuz" diye konuştu.
DEMOKRASİ VE LAİKLİK İLKELERİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTEMİYORUZ
Kafalarda, Cumhuriyet olma vasfının değiştirilmek istendiği gibi sorular oluştuğunu söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, demokrasi, laiklik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini değiştirmek istemediklerini anlattı. Şahin, şöyle dedi:
"Bunların değiştirilemez olduğu ile ilgili 4. Maddeye gerek olmadığını söylüyoruz. Çünkü Cumhuriyeti kuranlar 1970 anayasasında böyle bir madde ön görmemişler. Cumhuriyet yeni kurulmuş, bir imparatorluğun üzerine kurulmuş olan bir Cumhuriyeti kuranlar değiştirilemez şeklinde bir maddeye gerek görmemişler. 1961 anayasasını yapanlarda 27 Mayıs 1960 darbesini yapanlar veya yaptıranlar. Onlar bile böyle bir maddeyi ön görmemişler. Hatta 1982 anayasasını yapan danışman meclisi bile böyle bir değiştirilebilen bir madde yok. Çünkü artık Cumhuriyet ve nitelikler millet tarafından benimsenmiş. Bunun tartışılmasına bile ihtiyaç yoktur' diye gerekçe yazdıkları halde 5 tane general bunu koymuştur. Şimdi CHP ve MHP diyor ki, biz sonuna kadar buna sahip çıkacağız. Bizim kırmızı çizgimizdir' diyorlar. Bizde onlara diyoruz ki, 'o kırmızı çizgi sizin kırmızı çizginiz olamaz o darbeci 5 tane generallerin kırmızı çizgisidir niye onlara sahip çıkıyorsunuz' diyoruz. Hatta CHP'ye şunu söylüyoruz, 1923 anayasasında bile böyle bir şey yok. Niye siz kendi anayasanıza sahip çıkmıyorsunuz, darbecilerin anayasanıza sahip çıkıyorsunuz. İnsan haklarına dayalı bir Cumhuriyettir Türkiye diyoruz. Ama anayasa 'saygılı' diyor. Saygılı ile dayalı arasında fark vardır. Arkadaşlar diyoruz bu saygılı kelimesini çıkartalım dayalı kelimesini koyalım diyoruz. Onlarda 'haklısınız ama biz bunu kırmızı çizgi olarak ilan ettik bir kelimeyi bile değiştiremeyiz. Ne olacak saygılı kelimesi yerine dayalı kelimesini yazsanız. Daha güçlendirmiş olmuyormusunuz."
Şahin,devletin ve ülkenin bu millete ait olduğunu düşündüklerini, "Milletin devleti ve milletin ülkesi" anlamına gelen bir değişiklik yapmayı, "Türkiye devleti ülkenin millet olarak bölünmez bir bütündür' yazmayı istediklerini anlattı. AK partinin milletin beklentisine uygun bir anayasa ortaya koyacağını söyleyen Mehmet Ali Şahin, "2015 seçimlerine doğru giderken, bizim her yönüyle millet tarafından bilinen sivil, çağdaş bir anayasayı milletin önüne koyup 'ey halkım ey millet sizin için düşündüğümüz yeni anayasanız budur. Bunun için sizden bunu parlamentodan geçirecek desteği istiyoruz' diyeceğiz" diye konuştu.
DHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.