Yumruğumuzu sıktık dudaklarımızı ısırdık
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat'ın o en ağır karanlık ve sisli günlerinde defalarca yumruklarımızı sıkardık, dudaklarımızı ısırırdık. Hep 'ya sabır' derdik. İşte bugün sabrın selamete erdiği gündür. Bugün, mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür, adaletin tecelli ettiği gündür dedi. Kılıçdaroğlu'nu 28 Şubatçıların göreve getirdiğini belirten Erdoğan, MGK karar almaz, tavsiye kararı alır. Kılıçdaroğlu herhalde bunu da bilmiyor ki garibim bunları söylüyor diye konuştu. Erdoğan, dün Ak Parti grup toplantısında şu mesajları verdi:
Mektup çok manidar
İKİ TELGRAF OKUDU: TBMM, bundan 92 yıl önce 23 Nisan 1920'de bir cuma günü merasimle açılmış, o tarihten itibaren de Meclis, milli iradenin tecelligahı olmuştur. Mektup çok manidar; 'Ankara, 21 Nisan 1920. Allah'ın yardımıyla, Nisan'ın 23'üncü cuma günü, cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi küşat edilecek, yani açılacaktır. Vatanın istiklali, makam-ı ref-i hilafet ve saltanatın istihlası gibi en mühim ve hayati vazifeleri ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü cumaya rastlatmakla, o günün bereketinden istifade edilecek ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayramı Veli Camii şerifinde cuma namazı kılınarak, Kuran'ın nurlarından ve namazdan güç kazanılacaktır. Namazdan sonra, Peygamberimizin mübarek sakal-ı şerifi ve mübarek sancak alınarak Meclis'in toplanacağı yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Heyeti temsiliye namına Mustafa Kemal'. İkinci telgrafı da askeri birliklere gönderdi; 'Bu tarihten sonra, bütün sivil ve askeri makamların ve bütün milletin başvuracağı en yüce merci, Büyük Millet Meclisi olacaktır. Heyeti Temsiliye adına Mustafa Kemal'.
Kılıçdaroğlu'na yüklendi
CEZAEVİNE TALİMATLA GİRDİM: Aradan 30 yıl geçmiş olsa da 12 Eylül müdahalesi bugün nihayet sanık sandalyesindedir. Aradan bin yıl değil 15 yıl geçmiş olsa da 28 Şubat bugün sanık sandalyesindedir... CHP Genel Başkanı, 'Ak Parti bu darbelerden hangi zararı gördü?' diyor. Senin siyasi tarihten haberin yok ki. Önce benim milletim zarar gördü, Ak Parti'nin Genel Başkanı da belediye başkanlığındaki mahkumiyeti, işte oralardan aldığı talimat. Ben cezaaevine o talimatlarla girdim. Aksi takdirde Talim Terbiye Kurulu'nun bir şiirinden dolayı kalkıp da belediye başkanı hapse atılır mı? Her şey çok açık ve net ortada. Talim Terbiye Kurulu bunu vermiş ve bundan dolayı da bizi kalktılar içeriye attılar. Bu oralardan gelen talimatla oldu.
NEREYE KADAR UZANIR, ZAMAN GÖSTERECEK: Nereye kadar bu işin ucu dayanır, bunu zaman gösterecek. Türkiye'de artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü egemen olacaktır. 28 Şubat'ın o en ağır, karanlık ve sisli günlerinde, bütün arkadaşlarımızla oturup konuştuk.
Dirayetle sabrettik
Defalarca yumruklarımızı sıkardık, dudaklarımızı ısırırdık. Hep 'ya sabır' derdik. Allah mazlumun yanındadır, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Biliyorduk ki Türkiye genelinde gerek şahsım gerek arkadaşlarım gibi niceleri dişlerini, yumruklarını sıktı, bağırlarına taş bastı ama büyük dirayet ve metanetle sabrettiler. Kamudaki memur kardeşim, belediye başkanları, başörtülü kızlar, yoksul Anadolu çocukları, Anadolu'nun işadamları, sanayicileri sabretti; çünkü hepsi güçlenmişti. Aydınlar, yazarlar, düşünürler, kanaat önderleri de sabretti. İnançlarımıza hakaret eden, tahrik senaryolarında başrol oynayan, emirle manşet atan, yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettiler.
Brifinglerde ayakta 10 dakika alkış tutan, hakkımızda jet hızıyla kararlar veren o yargı sistemine karşı dirayetle sabrettik. Sivil toplum örgütü adı altında topuk selamı veren ikiyüzlüler karşısında da sabrettik. Milletin, ülkenin kaynaklarını hortumlayanlar, yetimin hakkını yiyenler karşısında da sabrettik. İşte bugün sabrın selamete erdiği gündür.
Adalet tecelli etti
Bugün, mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür, adaletin tecelli ettiği gündür. Bağımsız yargının hiç bir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği gündür. Demokrasinin de milli iradenin de TBMM'nin de anlam kazandığı, güç kazandığı gündür.
HESAPLAŞMA VE İNTİKAM DEĞİL: Hesaplaşma ve intikam duygusu içinde değiliz. Hukukun tabii bir şekilde tecelli etmesine intikam kelimesiyle çamur atmak isteyenler, büyük bir yüzsüzlük ve çelişki içindedir. İntikam kelimesini telaffuz ederek, biliçaltını teşhir edenlerin düştükleri çukurdan çıkmak için, bu sefer de başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere dönemin yöneticilerini itham etmeye başladılar.
Ömer Muhtar'ın oğlu Türkiye'de
Libyalıların İtalyanlara karşı verdiği özgürlük mücadelesinin lideri olan Ömer Muhtar'ın 90 yaşındaki oğlu Muhammed Ömer El Muhtar İHH'nin (İnsani Yardım Vakfı) davetlisi olarak Türkiye'ye geldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.