Zam olsa da açlık sınırındayız

Sayıları 7 milyonun üzerinde olan işçi ve Bağ-Kur emeklisinin maaşlarında iyileştirme için düğmeye basıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, emekli aylıklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmanın neticelenmek üzere olduğunu söyledi. Dinçer, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürlüğü genel kurulunda yaptığı konuşmada emekli aylıklarına yönelik çalışmanın geldiği aşama hakkında bilgi verdi ve bu çalışmanın neticelenmek üzere olduğunu belirtti. Emekli aylıkları incelendiğinde işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarının çok düşük kaldığı dikkati çekiyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için de bu iki gruptaki emeklilere 100 TL seyyanen zam ve bunun üzerine de yüzde 3'lük bir zam verilmesi üzerinde duruluyor. Ancak bu çalışma neticelense de son kararı Maliye Bakanlığı verecek. Seçim dönemi yaklaşırken emekli aylıklarında yapılacak zamma kesin gözüyle bakılırken, oranlarda bütçenin durumuna göre oynamalar olabileceğine de dikkat çekiliyor. İşçi emeklileri dernekleri mağduriyetin özellikle son 2 yılda çok arttığını ve zam oranları belirlenirken adaletsizlik yaşandığını vurguluyor.
AVRUPA'DA EMEKLİ MAAŞI 3 BİN AVRO
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in açıklamalarını değerlendiren DİSK Emekli-Sen Samsun Şube Örgütlenme Sekreteri Muharrem Keskin, şöyle konuştu: "DİSK Emekli-Sen olarak istğimiz maaşlarımıza zam değil toplu sözleşme yapmak. Yüzde üçlük zam bizi tatmin edemez. Bir Avrupa ülkesinde emeklilere verilen maaş 2 bin ile 3 bin euro arasındayken bizim ülkemizde 4 yüz ile bin TL arasında. Bu rakam Türkiye'de emeklilerin açlık sınırında yaşadıklarını gösteriyor yani zam o kadar büyütülcek kadar değil. Emekli sendikaların eylem yada grev yapma hakkı yok, o yüzden bu rakamlara yönelik büyük eylemler yapamıyoruz. Emeklilerin oluşturduğu sendikalar ses çıkarma hakkı engellendiği için istedikleri gibi zam yapıp göz boyuyorlar"
BİZİ BİR KENARA ATIP SUSTURDULAR
Emekli sendikalarının önünün toplu sözleşme hakları ellerinde alınarak kesildiğini ifade eden Keskin, "Emeklilerin oluşturdukları sendikaları 'zaten çalışmıyorlar zaten bir verimlilkleri yok' zihniyetini benimsiyen yöneticiler dikkate almıyor ve bizim isteklerimizi duymuyor. Fakat şuan DİSK Emekli-Sen'in içerisindeki emekliler yetmişlerin ve seksenlerin kuşakları var. Bu kuşaklar 12 Eylül'ü yaşamış kuşaklar ve geçmişte kendilerine yapılan haksızlıkları değişik kulvarlarda ses çıkararak haklarını aramışlardır. Emekli deyip bir kenara itilen bizler geçmişte olduğu gibi bügün de hakkını arar fakat bu sefer daha bilinçli daha tecrübeli olarak" dedi.
GENÇLERİMİZ İÇİN ENDİŞELİYİZ
Türkiye'de gençlerin geleceği konusunda tedirgin olduklarını çünkü gelecek kaygısının had safhada yaşandığını kaydeden Keskin, ""Biz sendika olarak kendimizin değil yıllarca okuyup üniversite bitirmiş. işsiz. önü kapalı geçlerimizin hakları için de düşünceliyiz. Fakat bizler kadar gençler kendi haklarının peşlerine düşmüyorlar çünkü 12 Eylül'den sonra hak yiyenler kendilerine karşı gelmeyen, sormayan, sorgulamayan, önlerine ne gelirse kabullenen bir gençlik büyüttüler. Gençlerin yani çocuklarımızın haklarını da arayan geri plana itilmiş susturulmuş emekliler bu dünyadan el ayak çekince çocuklarımız için iyi bir hayat bırakamama düşüncesindeyiz. Gençlerimizin artık eğlence düşkünülüklerini, sadece günü kurtarma, herşeyi kabullenme ve umursuz tavır ve karekterlerini değiştirmeleri lazım. Yoksa kendilerini çiçeklerle, böceklerle gizlenmiş fahşi kapitalizmin içinde kaybolarak yozlaşmaya, fakirleşmeye mahkum olurlar" diye konuştu.
Anıl OLFAZ