"DEVASA BİR EĞİTİM SİSTEMİNE SAHİBİZ"

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kayseri'de hayırsever Osman Ulubaş tarafından Kazım Karabekir Mahallesi'nde yaptırılan anaokulu, ilkokul ve ortaokulun yer aldığı eğitim kampüsünün açılışında, 2000'li yıllarda Türkiye'de okul öncesinde, ortaöğretimde, yükseköğretimdeki okullaşma oranlarının yüzde 50'nin altında, rekabet edilen OECD ülkelerinin okullaşma oranının ise yüzde 90'nın üzerinde olduğunu belirtti. Bunun 20 yılda değiştiğini anlatan Özer, şöyle konuştu: "5 yaşta okul öncesindeki okullaşma oranı yüzde 11'di, bugün yüzde 94. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44'tü, bugün yüzde 95. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14'tü, bugün yüzde 48. Bir ülkenin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğini arttırmada en etkin enstrüman olan eğitim ilk kez bu kadar verimli bir şekilde kullanıldı. Sizlerin çocukları, evlatları, eğitimin tüm kademelerine ücretsiz bir şekilde erişebilme imkanına sahip oldular. 2000'li yıllarda Türkiye'deki eğitim sisteminde 300 bin civarında derslik vardı, bugün 857 bin derslik olan bir eğitim sistemimiz var. 57 bin 108 okulumuz var. 146 bin binamız var. 2000'li yıllarda eğitim sistemindeki öğretmen sayısı 500 bindi, bugün 1,2 milyon öğretmen var eğitim sistemimizde. Şu anda gelinen noktada 19,1 milyon öğrencinin, 1,2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir eğitim sistemine sahip olduk. Bizim eğitim sistemimiz 150'ye yakın ülkenin nüfusundan çok daha büyük bir eğitim sistemi."

Katsayı uygulaması
Katsayı uygulamasına da değinen Bakan Özer, başarılı öğrencilerin imam hatip ve meslek liselerinde de eğitim görmelerini sağladıklarını dile getirdi. Yaşananları herkesin bildiğini ifade eden Özer, şunları kaydetti: "Dert neydi? Dert çok basitti, imam hatip lisesi mezunundan kaymakam olmasın, vali olmasın, iş adamı olmasın, başarılı kariyere sahip olan insanlar yetişmesin. Meslek lisesindeki amaç, bu ülke ekonomik kalkınmasını gerçekleştiremesin. 2012 yılında katsayı uygulaması kaldırıldı bu ülkede. İmam hatip liselerinin dışındaki çocuklarımızın peygamberinin hayatını öğrenme, Kur'an-ı Kerim'i öğrenme, dini bilgileri öğrenme talepleri ilk kez seçmeli dersler üzerinden gerçekleştirildi. Bunlar az kazanımlar mı, bu ülkenin insanlarında hiçbir ayırıma yol açmadan, kadın, erkek, kız demeden, mezhepsel ayrımlar yapmadan herkesi kucaklayarak eğitim sistemiyle buluşturabilme yiğitliğidir. İşte bu yiğit hikayenin bir kahramanı var, Sayın Cumhurbaşkanımız. Kendilerine Kayseri'den en içten şükranlarımızı, tüm öğrencilerimiz, gençlerimiz, anne babalarımız adına şükranlarımızı iletiyorum. Gerçekten son 20 yılda her bütçedeki en büyük payı Milli Eğitim Bakanlığına verdi ve hala aynı trend devam ediyor. Çünkü eğitimle neslimizi ne kadar buluşturabilirsek kaliteli eğitimi tüm vatandaşlarımızın çocuklarına zengin olsun, fakir olsun hiç ayırt etmeden ulaştırabilirsek bu ülke o kadar güçlü bir ülke olur. Bu ülke o kadar iddia sahibi ülke olur."