OMܒde Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Işığında Parçacık Fiziği Semineri Düz

OMܒde Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Işığında Parçacık Fiziği Semineri Düz
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Fizik Bölümü tarafından, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altuğ Özpineci'nin konuşmacı olarak davet edildiği, “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) Işığında Parçacık Fiziği” konulu seminer düzenlendi.

Fen-Edebiyat Fakültesi Lacivert Salonda düzenlenen seminere; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Parçacık fiziğinin tarihsel gelişimi ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Altuğ Özpineci, “Parçacık fiziği nedir? Nasıl açıklanır? Bu sorulara yanıt arayacağız. Bu tanımların en az insanlık tarihi kadar eski olduğunu biliyoruz. Araştırmalarımız da Democritos ile Aristotle arasındaki tartışmalarla başladı.” dedi.
Hadron çarpıştırıcısının 27 km'lik bir mikroskop olduğunu belirten Özpineci, “Kuvvet dediğimiz bir kavram var. Bizim için kuvvet momentumun zamana göre değişimidir. Zamana göre değişiyorsa buna bir kuvvet etki ediyor demektir. Bir maddenin momentumu değişir ise bunu etki eden bir kuvvet olarak algılarız. Çeşitli deneyler yapılıyor. Deneyde gözlemlenen parçacıklar leptonlar, kurkların birleşerek bir araya getirdiği parçacıklar yani hadronlardan oluşuyor. Temel olarak üç çeşit etkileşimimiz var. Hissettiğimiz tüm etkileşimler aslında elektromanyetik etkileşimi içine alıyor. Bununla birlikte güneş enerjisinin kaynağı olan zayıf etkileşim ve çekirdeği oluşturan kuvvetli etkileşim var. Bu üç etkileşimi açıklarken çeşitli teknikler kullanıyoruz.” diye konuştu
“Temel parçacıkların sebebi higss parçacığı ama evrendeki parçacıkların sebebi bu değil. Higss parçacığı evrendeki gördüğümüz kütlenin çok azından sorumludur. Higss olmasaydı evrenin kütlesi değişmeyecek, atomlar oluşmayacaktı. Çünkü elektronlar kütlesiz olurdu. Yani maddenin hacminden doğrudan higss parçacığı sorumludur.” diyen Özpineci, evren ile ilgili problemleri de ele aldı.
“Sonuç yok, araştırmalar devam ediyor.”
Özpineci, “Evrene baktığımızda evreni belirleyen şey kütle çekimidir. Burada şu soru ortaya çıkıyor. Neden kütle çekimi bu kadar zayıf? Karanlık madde dediğimiz bir madde var. Evren genişliyor. Yani evrende gördüğümüz cisimler ortalama olarak bizden uzaklıkları ile orantılı bir hızda uzaklaşıyor. Bu hızın kütle çekiminden dolayı azalmasını bekliyoruz. Bu karanlık madde, galaksiler beklenenden daha hızlı dönüyor. Görmediğimiz ama kütle çekimi olan bir madde var. Evrendeki enerji dağılımının yüzde 74'ünü karanlık enerji, yüzde 22'sini karanlık madde ve yüzde 4'ünü atomlar oluşturuyor. “ şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Altuğ Özpineci, şu anda bir sonuç olmadığını ve araştırmaların devam ettiğini söyledi. Seminerin ardından soru cevap bölümüne geçildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.