'Penaltı atacak değilim, fikir söyleyeceğim'...

'Penaltı atacak değilim, fikir söyleyeceğim'...
DEMOKRAT Parti'de (DP) Genel Başkan adayı olan 76 yaşındaki Hüsamettin Cindoruk, siyasetin fizyolojik bir olay olmadığını, İsmet İnönü'nün 80 yaşında Başbakanlık yaptığını, Aragones'in ise Fenerbahçe'yi çalıştırdığını söyleyerek “Ben penaltı atacak değili

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve Kanal D'de canlı olarak yayınlanan Abbas Güçlü'nün yönettiği Genç Bakış adlı programın konuğu olan eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, üniversite öğrencilerinin çeşitli sorularını yanıtladı.
Cindoruk, bir öğrencinin “Siz kendi geleceğinize inanıyor musunuz ki Türkiye'nin geleceğine adaysınız?” sorusu üzerine, yaşın önemli bir faktör olmadığını söyledi. Türkiye'nin geleceğinin kişilere bağlanamayacağını ifade eden Cindoruk şöyle konuştu:
“Türkiye 1961 yılında İnönü'yü 80 yaşında Başbakan yaptı, çünkü o gün İnönü'ye ihtiyaç duydu. Bir başka gün bir başka gün daha yaşlı siyasetçiler parlamento başkanlığı veya cumhurbaşkanlığı görevine getirildi. Benim söylediğim Türkiye'de yaşadığımız bütün olaylardaki bilgileri ortaya koyup gençlerle birlikte siyaseti bir noktaya getirmek. Türkiye'nin bir çok şehrinde kulübünde bir takım insanlar merkez sağı birleştirmeye çalışıyor. Halk böyle bir şey talep ediyor, buna ben bir katkıda bulunmak istiyorum. Siyaset iddia işidir, bir boşluğu görmek işidir. 12 Eylül'ün getirdiği boşluğu dolduramadık. Bu boşluğun doldurulmamasının sebepleri hatta sorumluları vardır. Bu sorumlulardan biri de ben olabilirim. Şimdi ben diyorum ki ben de kendimi genç hissediyorum. Neden genç hissediyorum. Bu fikirler nedeniyle genç hissediyorum. Fizik olarak gençlerle birlikte yaşlı genç ayrımı yapmadan aynı düşünceyi paylaşanların bir araya gelmesini istiyorum. Bunun bir yanlış tarafı yoktur aksine benim gibi tecrübeli insanların ortaya çıkması gençlerin iştahını artıracaktır. Ben merkezde birlik diyorum. Siyaset akılla yapılır. Siyaset fizyolojik bir hadiyse değildir. Bakın Fenerbahçe teknik direktörü Aragones bile futbolcuları çalıştırıyor. Ben penaltı atmayacam ben fikir söyleyeceğim.”
Cindoruk, mal varlığını da açıklayarak Antalya ve Ankara'da birer kooperatif hissesi ile Renault marka otomobilinin ve bankada bir miktar parasının olduğunu söyledi. 50 yıllık siyasetçi ve avukat olduğunu ifade eden Cindoruk siyaseti zenginleşmek için görmediğini kaydetti.

KİM DARBE YAPARSA ELBETTE FAŞİSTTİR
Hüsamettin Cindoruk bir üniversite öğrencisinin “Daha önce yaptığınız konuşmada 12 Eylül darbesini yapanları faşist olarak nitelendirmiştiniz, bugün de aynı görüşü savunuyor musunuz?” sorusuna her türlü darbe ve darbe girişimlerine karşı olduğu yanıtını verdi. Demokraside işlerin silahla yapılamayacağını, yapılması halinde bunun adının faşizm olacağını ifade edten Cindoruk, “Kim darbe yaparsa kim darbe yapmaya teşebbüs ederse elbette ki faşisttir. Çünkü demokrasilerde çözülecek meseleler silah zoruyla yapılırsa faşizm olur” dedi.

AKP, SAHİPSİZLERİN VE PARTİSİZLERİN OYUNU ALDI
Kendisinin bir siyasi partiye genel başkan olmak istemediğini ifade eden Hüsamettin Cindoruk, AKP'nin sahipsiz ve partisiz kalmış insanlardan ödünç oylar aldığını savundu. Cindoruk, “Ben sadece bir siyasi partiye genel başkan olmak istemiyorum. Siyasi partiler her zaman genel başkan bulurlar. Ben hem siyasi partilerimiz hem de kendi misyonumuz faydalansın istiyorum. Son yıllarda demokrasimizin kapsama alanındaki bir siyasi parti 1973 yılında yüzde 12 olan oyları son yerel seçimlerde yüzde 38 noktasına getirmiş. Bunlar bence ödünç ve emanet oylar. Ya da sahipsiz ve partisiz kalmış insanların verdiği oylardır” diye konuştu.
Türkiye'de Kürt sorunun 27 Mayıs ihtilalinin yanlış bir kararıyla başladığını öne süren Cindoruk, bu dönemde Kürt toprak ağalarının ve entellektüel Kürtlerin Sivas Kampı denilen yerde toplandığını söyledi.

KÜRT SORUNU
Türkiye'nin Kuzey Irak'ta Kürdistan adıyla bir komşusunun ve kendisini Kürt hisseden bölge halkının bulunduğunu ifade eden Cindoruk, DTP'li bir kadın milletvekilinin yerel seçimlerde partisinin kazandığı illeri göstererek Kürdistan haritasını göstermesi konusunda şunları kaydetti:
“Bu milletvekili, buraları birleştirirseniz bir Kürdistan haritası çıkar dedi. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne dek karşılaştığı en ağır iddia. Buna partisi itiraz etmedi, bu açıklamaya tavır almadı. Bugünkü mesele sadece dağdakileri indirmek, 'düz ovada siyaset yapmakla' çözülebilir mi? Benim Kürt meselesi dahil her konuda vicdanım rahat. Kürt meselesi çok kapsamlıdır. Hem iç, hem dış meseledir. Silah kullanmakla bu iş çözülmez. ETA gibi örgütlerin silah bırakmasıyla çözüm sağlanmıştır. Silah bırakılırsa Türkiye Cumhuriyeti devleti çözüm üretir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ordusu, çok güçlü bir devlet kudreti olan ülke bölünmez. Mehmet Ağar'ın 'düz ovada siyaset' önerisi yabana atılır değil. fakat yöntemi önemli. Çözüm çok zor, bir günde çözülmez. Biz aşiret reisleri ve çetelerle ilişki kurmayacağız.”

BAŞBAKANIN SÖZLERİNİ AYIPLIYORUM
Bir üniversite öğrencisinin son yerel seçimlerde siyasetçiler arasında argo kelimelerin konuşulduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlara 'Ananı da al git' dediğini ve bunu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Cindoruk, “Ama bu üslup neden olur? Kendisini ifade edebilecek dil yeterliliğine sahip değilse olur. Sayın Başbakanın sözlerini ayıplıyorum. Ana kelimesi çok tehlikeli, terbiye dışı, müstehcen, çok noktalara gidiyor” dedi.
Cindoruk, bir öğrencinin “Başbakan 61 milyon dolarlık bir uçak alıyor. Bu uçak çok mu gerekli. Siz olsaydınız alır mıydınız?” sorusuna “Almazdım, çünkü uçağa binmekten korkuyorum” yanıtını verdi. Bunun üzerine Abbas Güçlü, “Türkiye korkak bir başbakan istemez” diye konuşunca Cindoruk espri yaptığını söyledi.