Saldırı hak ve batıl arasındaki tarihi bir savaş
Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi dolayısıyla İstanbul'da bulunan Ahmedinejad, Ceylan Intercontinental Otel'de basın toplantısı düzenledi. Köklü bir kültüre, çalışkan ve devrimci bir halka sahip Türkiye'de, önemli pozisyonlarda etkili kişilerin bulunduğunu belirten Ahmedinejad, "Buradan tüm Türkiye halkına selamlarımı yolluyorum. Yüce Allah'tan onlar için sağlık, başarı ve izzet diliyorum" dedi. İran-Türkiye halk ve hükümetlerinin tarihi geçmişe dayalı dostluğu bulunduğunu ifade eden Ahmedinejad, iki ülkenin çeşitli alanlarda ve uluslararası arenada yan yana durduğunu söyledi. Bugünlerde dünyada insanların biraz sorun yaşadığını belirten Ahmedinejad, şöyle devam etti: "Barış kervanına (Gazze'ye yardım götüren gemilere) yapılan saldırı, gerçekte tüm insanlığın duygularını etkilemiştir. Saldırı, sadece bir yardım gemisine yapılan saldırı değildir. Saldırı, çok büyük gerçekleri göz önüne sermiş oldu. Bu olay şunu gösterdi ki, halklar artık uyanmıştır, zalimin, zulmün karşısında duruyor. Bu olay, milletin temiz duygularının hala ayakta olduğunu, insanlığın hala yaşadığını, mürüvvetin ve delikanlılığın hala var olduğunu gösterdi. Bu olay, bazı mazlumların kendi evlerinde kuşatma altında olduğu, evlerinde tankların, uçakların, tabancaların saldırısına uğradığını, aynı zamanda sudan, yemekten, ilaçtan ve tüm gereksinimlerinden mahrum kaldıklarında onların yardımına koşulduğunu gösterdi. Yardım gemisi, sadece mazlum Gazze halkı için değil, insanlığın özgürlüğü için yapılan bir eylemdi."
HER ZAMAN HAK KAZANMIŞTIR
Ahmedinejad, ünlü İranlı şair Sadi'nin bu olay hakkındaki "İnsanlar birbirlerinin parçalarıdır. Tüm insanlar vücudun çeşitli organlarıdır, yaratılışta hepsi aynı yerden gelmiştir. Bir organ acı çekerse, diğer organlarda da rahatsızlık olacaktır. Dünyanın bir tarafında zulüm yapılıyorsa vücudun diğer organları da yerinde duramaz" şeklindeki görüşlerini anımsattı.
Saldırının, "siyonist rejimin şiddet huyunu gösterdiğini" belirten Ahmedinejad, şöyle konuştu:
"Siyonist rejim, insani değerlerin hiçbirini tanımıyor. Siyonist rejim özgürlük, kaderini seçme, yasalar, uluslararası hukuk, insanların kişiliği ve özgürlüğü gibi hiçbir değer tanımıyor. 30 yıl boyunca İran halkı bu gerçeği her zaman dünyaya haykırdı. Siyonizm rejimi, tehdit, öldürme, tecavüz ve güvensizlik ortamını oluşturmak için bölgeye konuşlandırılmıştır. Özgürlük gemisine yapılan saldırıda bu özelliklerini gördünüz. Siyonist rejim, ABD gibi büyük devletlerin desteğiyle hukuk ve yasaları ayaklar altına almıştır. Siyonist rejim, hiçbir ülke ve halkın değerini tanımıyor. Ne halkların hukuklarını ne özgürlüklerini tanıyor.
Bu sahnede iki taraf da kendini açıkça gösterdi. Bir tarafta insanlığın temiz duyguları vardı, insanlığın bayrağı vardı. Allah'a tapanlar, aşk, sevgi, barış, özgürlük ve güvenlik. İnsan kendi türünden insanlara yardım göndermek ister. Diğer tarafta ise şiddet, vahşet, nefret, savaş, esaret, siyonist rejimin şeytani çığlıkları, yalan, hile ve kirlilik vardı. Diğer tarafta şeytanların bayrağı vardı. Bu Hak ve batıl arasındaki tarihi bir savaştı. Her zaman Hak kazanmıştır."
GÜVEN VE SEVGİ ORTAMI OLUŞTURMAYA GELDİK
Ahmedinejad, tüm dünya halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileğinde bulunarak, "Şüphesiz bu yolun sonu değildir, belki bir yolun başlangıcıdır. Tabanca ve bombaların zoruyla, bazı ülkelerin yardımıyla bir yardım gemisinin önüne geçebildilerse yakın gelecekte yüzlerce, binlerce kervan çeşitli noktalardan harekete geçecek, Gazze'ye ve insanlığa özgürlük, barış, sevgi ve aşk hediye edecektir" diye konuştu. Türkiye'ye, halkının yaptığı insani duruş, hükümete de halkının hareketinden dolayı teşekkür etmek için geldiklerini ifade eden Ahmedinejad, "Biz buraya bölgesel bir toplantıya katılmak için geldik. Buraya kendimizin ve İran halkının her zamanki sloganı olan barış, güven ve sevgi ortamı oluşturmak için geldik."