Soğuk savaş çıkmadı
Rus Kommersant gazetesi, 2008 yılında patlak veren küresel mali krizin Rusya ve Batı arasında yeni bir Soğuk Savaş'ın çıkmasına engel olduğunu iddia etti. Küresel mali krizin 2008'in en önemli olayı olduğuna değinen gazete, "Kriz uluslar arası politikada olumlu rol oynadı. Kafkaslarda patlak veren Rus-Gürcü savaşının ardından Rusya-batı arasında patlama noktasına gelen yeni bir soğuk savaşın eşiğinden dönüldü." değerlendirmesine yer verdi.
Kriz nedeni ile Rusya'nın 2008 boyunca geliştirdiği dış politika çabalarını derinden etkilediğine değinilen analizde ilginç tespitlerde bulunuldu: "Kremlin fiiliyatta tüm yıl boyunca Rusya'nın uluslararası ağırlığını artırmak için faal olarak çaba gösterdi. Başkan Dmitri Medvedev'in yeni dış politika konseptinde tek kutuplu dünyanın artık sona erdiği ve Rusya'nın ayağa kalktığı tezi vurgulanıyordu. Rusya çok kutuplu dünya söyleminde yoğunlaştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Birlemiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantısında Rusya'ya uygulanan izolasyonu hissetmediklerini, tam tersi Gürcistan savaşından sonra Moskova'nın dünyada ağırlığının arttığını savunmuştu. Son olarak Moskova yeni Pan-Avrupa Güvenlik Anlaşması ile ilgili çabalarını artırmıştı. Ancak kriz Rus makamlarının hedeflediği tüm planları alt üst etti."
Rusya'da petrol fiyatlarının düşmesi sonucu derinden hissedilen ekonomik krizin beklenilmedik şekilde Rusya'nın dış politika önceliklerini değiştirdiği kaydedilen haberde, "Medvedev geçen akşam gerçekleşen basın toplantısında bunun işaretlerini verdi. Bu bir nevi itiraf niteliğinde idi. Medvedev'e yöneltilen 2009 yılında Rusya'nın dış politika önceliklerinin ne olacağı ile ilgili soruya ilginç cevap verdi. Medvedev önce 'Rusya'nın uluslar arası ilişkilerde hak ettiği yeri sağlamamız lazım' dedi. Ardından da 'Bugün en önemli işin küresel mali krizin sonuçlarını ortadan kaldırmak olduğunu düşünüyorum.' açıklamasında bulundu. Bu da Rus makamlarının eskisi kadar dış politikada iştahlı olmayacaklarının göstergesi." tespiti yapıldı.
Rusya'nın dış politikada daha etkin mücadele edecek parasının olmadığı değerlendirilen yazıda Latin Amerika açılımının da tehlikede olduğuna işaret edildi. Kommersant: "Rusya'nın Latin Amerika ülkelerine yönelik son dönemde planlanan dış politika açılımında iktisadi projelerin öneminin farkına varıldı. Kremlin'in Latin Amerika ile yakınlaşması yılın en etkili gelişmesi oldu. Liderler karşılıklı olarak ziyaretler gerçekleştirdi. Ancak Rus şirket yetkililerinin Kommersant'a yaptıkları açıklamalarda Latin Amerika ülkelerine kısa vadede açılmanın mümkün olmadığı itirafında bulundular. Örneğin Rusya ve Venezüella arasında ortak petrol-doğalgaz konsorsiyumu imzalanmasına rağmen, konsorsiyumda yer alması gereken Rus şirketinin parası olmadığı için yapılacak çalışmalar beklemeye alındı." bilgisini verdi.
Rus dış politikasının ana gemisi olan Gazprom için aynı durumun söz konusu olduğu kaydedilen metinde şu tespitler yapıldı: "Gazprom'un iki önemli yurtdışı projesi Güney Akım ve Hazar doğalgazı boru hattı projeleri kriz nedeni ile uygulanabilmesi riske girdi. Doğu Avrupa Doğalgaz Analizi kuruluşu başkanı Mihail Korçemkin'e göre 2009 yılında Gazprom 20 milyar dolar gelir kaybına uğrayacak. O yüzden söz konusu iki proje için batılı ortak aranıyor. Kriz elbette ABD'nin de dış politikasını yeniden gözden geçirmeye zorlayacak. Şimdi Gürcistan sorunu ABD için ikinci plana düştü."