Topluma tekrardan kazandırmamız gerekir

Topluma tekrardan kazandırmamız gerekir
Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) eğitim gören Suriyeli öğrencilere yönelik "Savaş, Göç, Travma ve Psikolojik Etkileri" başlıklı çevrimiçi etkinlik düzenlendi.

Etkinlikte konuşan Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Taş, "Savaş nedeniyle göç eden insanları savaş sonrası topluma tekrardan kazandırmamız gerekir. Sosyal dokuya entegre olmalarını kolaylaştırabilmek için bazı uygulamaların ortaya konulması ve psikolojik ihtiyaçlarının giderilmesi gerekir" dedi."Savaş, Göç, Travma ve Psikolojik Etkileri" başlıklı etkinliğin moderatörlüğünü "Suriyeli Yükseköğrenim Öğrencilerine Yönelik Danışmanlık" projesi kapsamında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından atanan ve Suriyeli burslu öğrencilerin akademik danışmanlığını yürüten İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Doç. Dr. İdris Varıcı üstlendi.

"Suriyeli öğrencilerin desteğe ihtiyacı bulunmakta"
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. İdris Varıcı, hangi ülkede olursa olsun göçmen olmanın insanları dezavantajlı konuma getirdiğine değinerek sözlerine şöyle devam etti: "Suriyeliler özelinde Türkiye'deki göçmenlerin çoğu kadın ve çocuk ağırlıklı olup savaştan ülkemize gelen bu insanların hayatta kalma mücadeleleri adına ne zorluklar yaşadıklarını tahmin edemeyiz. Göçmen olmanın dezavantajlarını bilerek göç etmek zorunda kalan ve ülkemizde eğitimini devam ettirmeye çalışan bu öğrenciler için artık Türkiye ikinci vatan haline geldi. Ancak birçoğu hayata sıfırdan başlayıp, Suriye'de yaşadıkları travmalarla birlikte göç sonrası yaşamlarına devam etmek zorunda kalıyor. Sosyolojik ve kültürel farklılıklar ile ekonomik güçlükler bu insanların ruh sağlığını etkileyebildiğinden toplum olarak desteğe ihtiyaç duydukları anda onlara yardım edebilmeliyiz." Savaş ve göçün insana nasıl etki ettiğinin üzerinde duran SAMÜ Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Taş ise, "İnsanı antropolojik olarak dört açıdan ele alabiliriz, başta biyolojik anlamda olmak üzere insan sosyal ve psikolojik bir varlıktır. Savaş organize bir şiddet olgusu olduğundan, hayati tehlike, aşırı stres ve korku oluşturabilmektedir. Özellikle yok olma düşüncesinin ve aşırı çaresizliğin insanları göçe zorlayabildiği gibi savaş sonrası insan olması için gerekli olan sosyal dokularında kaybolmasına neden olabilir" diye konuştu.Barbarlık ve şiddet karşısında insanların hayatta kalma içgüdüsü ile her şeyi bırakarak kendi sosyal çevresinden ve ortamından uzaklaştığını da sözlerine ekleyen Taş, "Göç bir insanlık sınavıdır. Savaş nedeniyle göç eden insanları savaş sonrası topluma tekrardan kazandırmamız gerekir. Sosyal dokuya entegre olmalarını kolaylaştırabilmek için bazı uygulamaların ortaya konulması ve psikolojik ihtiyaçlarının giderilmesi gerekir" şeklinde konuştu. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.