YENI TÜRKIYE’NIN ÜNIVERSITE KODLARI

YENI TÜRKIYE’NIN ÜNIVERSITE KODLARI
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Mahmut Aydın, Ankara’da yayınlanan aylık siyaset, strateji ve toplum dergisi Haber Ajanda’nın Nisan sayısında Yeni Türkiye’nin Üniversite kodlarını yazdı

Aydın yazısında, “Sayın Cumhurbaşkanımız’ın 10 Ağustos 2014’te halkın oylarıyla seçilmesi Türkiye’de artık yeni bir dönemin başladığının habercisiydi” diyerek şöyle devam etti;

ÜNİVERSİTELERDE ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ

“Yeni Türkiye” söylemi ile ifade edilen bu yeni dönem, Türkiye’de dış politikadan ekonomiye, sosyal politikalardan eğitime tüm alanlarda köklü yapısal değişikliklere gidileceğinin de işaretiydi. Eski Türkiye’nin en belirgin özelliği olan seçkinciliğin ve elitizmin yerini, artık halkın iradesinin hâkim olduğu ve her şeyin halk için yapılmaya çalışıldığı Yeni Türkiye’de üniversitelerin de “seçkinci bakış açılarını” terk etmesi, varlık nedenleri olan toplumu merkeze almaları gerekliliği doğmuştur. Üniversitelerde bu zihniyet dönüşümünün gerçekleştirilebilmesi için en üst biriminden yani rektörlükten en alt birimine yani anabilim dalı başkanlıklarına kadar yeni bir zihinsel formata ihtiyaç vardır.

 

Bu yazının amacı; bilgiyi üretme, öğretme, sunma ve yayma şeklinde dört temel fonksiyonu olan üniversitelerin Yeni Türkiye’de nasıl bir işleve sahip olmaları gerektiğini konusunu üniversitelerin yönetimsel, kurumsal, kayırmacılık ve akademik seçkincilik sorunu bağlamında ele almaktır. 

YÖNETIM SORUNU

Üniversitelerin yönetimsel sorunları bağlamında gündeme gelen ilk soru, en üst idareci konumundaki rektörün nasıl bir profile sahip olması gerektiği hususudur. Darbe anayasasının ürünü, merkeziyetçi YÖK yapılanmasının ve onun üniversitelerdeki uzantısı olan ve tüm yetkileri elinde bulunduran, profil olarak genellikle “her şeyi bilirim ve yaptığım her şey de doğrudur” mantığıyla üniversiteleri yöneten rektör anlayışının bugüne kadar getirdikleri ortadadır. Yeni Türkiye’de bu anlayışa uygun bir zemin söz konusu değildir. Bunun için elbette özgürlükleri azami ölçüde genişleten yeni bir anayasanın ve bu yeni anayasa çerçevesinde hazırlanacak esnek bir yükseköğretim yasasına ihtiyaç vardır. Bu konuda hem yasa yapıcılar hem de konunun uzmanları çalışmalarını sürdürse de Haziran 2016’da 21 üniversitede gerçekleştirilecek rektörlük seçimlerinin ve akabinde gerçekleştirilecek olan rektör atamalarının büyük olasılıkla mevcut yasal düzenleme bağlamında yapılacak olmasından hareketle Yeni Türkiye’nin ideal üniversite yönetiminin nasıl olması sorusundan ziyade mevcut şartlar altında üniversite yönetimleri hangi kodlar üzerinde oluşursa Yeni Türkiye’nin inşasında daha etkin ve yapıcı rol oynarlar hususu üzerinde durulmalıdır.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum