Su; insanlık için yaratılmış olan en önemli nimetlerdendir. Su, sadece insanların hizmetinde değildir. Tüm canlı cansız varlıklar suya ihtiyaç duymaktadır. Hayatın kaynağı ve yaşamın yapı taşı su’dur. İnsan vücudunun %70’i, yer kürenin de 4/3’ü sudur. Su; enerji, bereket ve temizlik kaynağıdır. Kur’anı Kerimde ve Peygamberimizin hadislerinde su nimetine atıflar yapılarak, önemli bir nimet olduğu konusu sık sık hatırlatılmaktadır. Suyun ölçülü kullanılması hususunda Peygamberimizin yaptığı tavsiyeler, su nimetine karşı sorumluluk duygusunun oluşmasına sağlamaktadır. Abdest ve gusül için bile olsa, suyun bol olduğu yerlerde dahi suyun ölçülü kullanılması Peygamberimiz tarafından tavsiye edilmektedir. Su akan ve çeşmelerin bulunduğu yerlerin temiz tutulması da yine Peygamberi tavsiyelerdendir. Su havzalarının korunması ve Su akarlarının temiz tutulması Peygamberi bir sünnet olarak kabul edilmiş, öteden beri de bu sünnetin işlerliği sağlanmıştır.

İnsan ve kainat için; doğumdan ölüme kadar, yaşarken ve ölümden sonra suya ihtiyaç vardır. Su olmadan canlı hayatın devam etmesi mümkün değildir. Bunun önemli bir mesaja dönüşmesini sağlamak amacıyla Peygamberimizden bir çok rivayet vardır. Bunlardan birisi, susamış bir köpeğe kuyudan su içiren kadının bağışlanmasıyla ilgilidir. Rivayete göre, susamış olduğu görülen bir köpeğe kuyudan ayakkabısıyla su çıkarıp içiren bir kadının affedildiğidir. Peygamberimize, ölen yakınları için hayır yapmayı istediğini söyleyen ve ne yapmasının gerektiğini soran bir sahabeye de Peygamberimiz; su hayrı için çeşme yaptırması tavsiyesinde bulunmuştur. Yine Peygamberimiz; ölümden sonra sevap kazandıracak salih ameller arasında, sadakai cariye kapsamında kanal açarak su getirmeyi tavsiye etmiştir. Toplumsal değerler içinde de su ile ilgili çok önemli mesajlar vardır. Örneğin su ikram eden birine “Su gibi aziz ol” duası her bir insanın neredeyse kullandığı dua şekli olmuştur.

Suyun içilmesinden kullanılmasına, harcanıp, dökülmesine kadar bir çok konu başlığı Peygamberimizin sünnetleri arasında yer almıştır. Bu da su nimetinin ne kadar önemli olduğunun işaretidir. Dini ve tıbbi tavsiyelere bakıldığında, en önemli şifa kaynağının su olduğu görülmektedir. Her bir hastalık için bolca su tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Günde 2-3 lt su içen bir insanın sağlık sorununun neredeyse en aza indiği bilinmektedir. Su nimetinin ne kadar önemli olduğu, bu nimete olan ihtiyaç esnasında anlaşılmaktadır. Bu nedenle de, her zaman ihtiyaç olan ve en önemli nimetler arasında yer alan su hakkındaki tüm bilinmesi gerekenler; eğitim süreci içerisinde mutlaka çocuklara öğretilmeli ve benimsetilmelidir. Yangınlarda da Koronovirüs sorununda da en gerekli nimetin su olduğu bizzat yaşanarak görülmektedir. Kıymeti ve önemi çok da fark edilmeyen su nimeti için Peygamberimizin uyarıları ve tavsiyeleri mutlaka yeni nesle öğretilmelidir.

Su; hayatın temel kaynağıdır. Bunu Kur’an öğretmektedir. Kur’ani ve Sünneti vurgularla ön plana çıkan Su nimeti hakkında Müslümanlara da birçok sorumluluklar yüklenmektedir. Su kaynaklarının en güzel bir biçimde muhafazası ve kullanılması, suyu kirletecek ortam ve kişilerin takip edilip rehabile edilmesi, temizliği bozacak her türlü olumsuzlukların ortadan kaldırılması; Müslüman sorumlulukları arasındadır. Milletimiz; dinimizin nimet olarak öğrettiği su hakkında “Su Medeniyeti” diye uygulamalı bir hayat oluşturmuştur. Ülke gençliğinin Su Medeniyeti konusunda yeni ilavelerle Su nimetini hayatın vazgeçilmez unsurları arasında değerlendireceklerinden eminiz. Suya olan ihtiyaç ve Su nimetinin önemi tüm Müslümanların duasıdır. Günümüzde bu hakikat çok iyi anlaşılmıştır.