Dua sözlükte “çağırmak, seslenmek, istemek; yardım talep etmek” anlamlarına gelir. Kavram olarak ise “küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vâki olan talep ve niyaz” anlamında kullanılır. (TDV Yayınları, Temel İslâm Ansiklopedisi ,Dua Md.)

Duadan amaç herhangi bir şeyi açıklamak için değil tam bir acziyet içinde Allah’a (cc) karşı kulluğunu itiraf etmektir, açıklamaktır.

Kur’ân-ı Kerîm’de Allah (cc), duayı adeta kullarıyla kendi arasında bir iletişim kanalı olarak  anlatır.

Dua, Allah’a (cc) karşı bir yalvarış olduğu kadar aynı zamanda kulluğun da samimi itirafıdır.

Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah’a (cc) biz dua ile yaklaşırız.

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır:

“Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm. Şu halde benim davetime gelsinler ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulabilsinler.” (Bakara, 2/186).

“Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler, aşağılanmış olarak cehenneme gireceklerdir!” (Mü’min, 40/60).

“Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.“ (A’râf, 7/55).

“Peki darda kalan, kendisine yalvardığı zaman imdadına yetişen, sıkıntısını gideren ve sizi yeryüzünün yöneticileri yapan kim? Allah’tan başka bir tanrı mı? Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz!” (Neml,27/62).

“De ki: “Kulluğunuz ve niyazınız olmasa Allah size ne diye değer versin! (Ey inkârcılar!) Siz O’nun dinini yalan saydığınız için bunun günahı artık yakanızı bırakmayacak!” (Furkân, 25/77).

Peygamber Efendimiz (sav) de duanın önemiyle alakalı şöyle buyurmuştur: 

Enes b. Mâlik’in (ra) naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Dua ibadetin özüdür.” (Tirmizî, Deavât,1)

İbn Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Sizden her kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmıştır. Allah’tan istenilen şeyler arasında O’na en sevimli geleni, afiyettir.” Resûlullah (sav) konuşmasına şöyle devam etmiştir: “Dua, başa gelen ve henüz gelmeyen belaya karşı fayda sağlar. Öyleyse ey Allah’ın kulları, duaya sarılın!” (Tirmizî, Deavât, 101)

Dua kulluktur ve hatta kulluğun özüdür. İnsanın acziyetini anlayıp her şeye egemen olan Allah’ın (cc) gücüne, kuvvetine ve her şeyi yapabilirliğine inanarak iltica etmektir. Bunun için de dua her zaman Allah’a (cc) ve Allah (cc) için olmalıdır. Allah’ın (cc) hikmetine itimat ederek dua yapılmalıdır. İnsanlar ellerinden geleni yaptıktan sonra dua ile Allah’a (cc) iltica etmelidirler.