İLİŞKİLERDE SINIRLAR
İlişkilerde karşımızdaki insana sınırlar çizmek, onların isteklerine, yaptıklarına karışmak ,ket vurmak bencilliği aşan kişisel özgürlüklere darbe vuran bir eylemdir.
Birlikte olduğumuz, duygusal bağın olduğu, eş ya da sevgili tarafından kısıtlanmak ilişkiyi kısırlaştıran ve zorlaştıran bir durumdur. Kişisel sınırlarına saygısızlıktır.
İlişkinin başında herşey tozpembe ilerlerken,bir müddet sonra sahiplenme duygusu devreye girer. Bu tarz ilişkilerde,"Sen artık benimlesin,benimsin, ne istersem onu yapacaksın"zihniyetiyle hakimiyet kurma çabaları başlar.
İnsanların birbirini değiştirme çabası maalesef her ilişkide görülebilen ama boşuna bir çabadır. Bu yetiştirdiğimiz çocuklarda bir noktaya kadar gerekli görülebilir ama yetişkin insanlarda zamanla esaret halini alır.
Arkadaşlarıyla ilişkilerine karışmak hatta kafasına göre istemediği kişiyle görüşmesine engel olmak.Gideceği yere müdahale etmek, yapmak istediği alış verişi yaptırmamak. Hatta ailesiyle ilişkisine sınır koymak ya da görüşmesini engellemek şeklinde olabiliyor bu engeller.
Özellikle bir insanı ailesinden uzaklaştırmak veya bağlarını koparmaya çalışmak çok acımasız bir durumdur.Bir ağacı kökünden koparmaya çalışırsanız o ağaç kurur. Bir eş,bir sevgili insan hayatından çıkabilir, başka insanlar olabilir ama aile değişmez.
Bu engeller duygusal,fiziksel ya da ekonomik olabiliyor.Başkalarının neyi sevdiğimizi,nereye gittiğimizi ve kim olduğumuzu belirlemesine izin vermek, kişisel sınırlarımızın sağlıksız olduğunun göstergesidir. Başkalarını memnun etmek ya da ilişkide olumsuzluk yaşamamak için, yönlendirilmeye veya değerlerimize, isteklerimize müdahaleye izin verdiğimiz sürece zamanla kendimize saygımızı kaybederiz.
Biz bu davranışları genelde erkeklerde görürüz ama son yıllarda özellikle yeni nesilde bayanlarda da yaygın olarak görülebiliyor. Bayanlar arkadaşlarıyla ev oturmaları, günler yaparken, eşinin erkek arkadaşlarıyla buluşmasına karşı çıkabiliyor.
Oysa insan kendine yapılmasını istemediği şeyi karşısındakine yapmaması lâzım değil mi? Her insanın bir hayat felsefesi, kuralları ,alışkanlıkları,kendi değerleri vardır. Bunların ilişkinin başında karşılıklı olarak konuşulup, anlaşılması veya bir orta yol bulunması gerekir.
Sevdiği kişiyi mutsuz eden kendi mutlu olabilir mi? Büyüyen bir çiçeği küçücük saksıda tutmaya devam ederseniz zamanla çiçek ölür, bir zamanlar ona hayat veren toprakta vakit geçtikçe solar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.