Semiha Sandıkçı

Semiha Sandıkçı

15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ İRADE GÜNÜ

15 Temmuz 2016 sıcak bir yaz gecesiydi, ailece Samsun'da bir restoranda oturuyorduk. Kardeşlerimiz, yeğenlerimiz vardı yanımızda, güzel bir muhabbettin içindeyken yeğenimizin telefonda gördüğü bir haberle şaşkına döndük. "Darbe olmuş" diyordu. Apar topar oradan kalkışımızı evlerimize gidişimizi, neler olduğunu anlamak için televizyonu açışımızı ve telaşla yakınlarımızı arayışımızı hatırlıyorum.

Sonra dakikalar içinde meydanlara inişimiz ve günler süren vatan nöbetlerimizi. Biz burada ateşin, bombanın, tankların, ölümle burun buruna olanların uzağındaydık ama vatanın her karışı bizimdi, bu vatana sadık her can da bizim canımızdı. Bizler de memleketin her köşesinde elimizden geleni yaptık, milletin iradesine ve birliğine sahip çıkmak adına vatan nöbetlerimizi tuttuk.

15 Temmuz gecesi, yıllarca bu memleketin her köşesine sinsice yuvalanan, dini de emellerine maske olarak kullanan FETÖ terör örgütünün vatanın birlik ve bütünlüğüne vurduğu darbe ve ihanet gecesiydi Bazı insanların kardeşinden, çocuğundan, babasından, annesinden, dostum dediği, arkadaşım dediğinden gördüğü ihanetti. Bu ülkenin asker ve polis üniformasını giyip, bu ülkenin ekmeğini yiyip sonra devletin silahını millete çevirdiler.

Gözü dönmüş bu terör örgütü TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genel Kurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı, Özel Kurmay Başkanlığı, TÜRKSAT gibi ülkenin en önemli yerlerine kadar bombalamış ve saldırmış, insanların üzerine tank sürüp, uçaklarla bombalayıp, önüne çıkan silahsız sivil vatandaşa mermi atacak kadar gözü dönmüştü.

Ama bu millet "Çılgın Türkler" söyleminin yine hakkını vermiş, kendini mermilere siper etmiş, tüm bedenini tankların önüne sermiş, o koca tankların üstüne atlamış içindeki hainleri etkisiz hale getirip ellerinden çekip almıştır.

Bir Türk özgürlüğü ve vatanı söz konusu olduğu zaman silaha ihtiyacı duymadan, yüreğinin ve imanının ona yeteceğini tüm dünyaya göstermiştir. Çoluk -çocuk demeden, kadın -erkek demeden kahramanca direnişini ortaya koymuştur.

O gece minarelerden yükselen selalar ölüm için değil diriliş için yükselmekteydi. Madem demokrasi milletin iradesiydi, milletin seçip başa getirdiği de yine milletin seçimiyle gitmeliydi. Kendine" Yurtta Sulh" diyen hainlerin yurdumuzda kaos çıkarıp, bu milleti bölmeye gücü yetemezdi.

Vatan demek özgürlük demekti, hayat demekti, namus demekti. Vatan demek biz demekti, birlik-beraberlik demekti. Vatan demek ana demekti, aile demekti, ait olmak demekti. Namert eli değemezdi.

15 Temmuz milletçe birlik beraberliğimizin ortaya koyulduğu gündür. Hangi görüşten olursa olsun, nereli olursa olsun, kaç yaşında olursa olsun bu vatan için kenetlenmenin verdiği güçtür. Bu birlik ve beraberliğin karşısında hiç bir gücün duramayacağının kanıtıdır. Tüm dünyayı hayran bırakan, örnek olan bir duruştur.

Zaman geçtikçe görüyoruz ki bu darbe girişiminin tek amacı mevcut hükümeti devirip, yönetimi ele geçirmek değil, bu ülkeye düşmanlık yapanların maşası olarak, onların talimatlarıyla bu ülkeyi kaosa sürükleyip bölmek, parçalamaktı.

Yıllardır bunu farklı şekillerde deneyip duruyorlar. Biz uzun yıllardır bu topraklar için çok can verdik .Bu darbe girişiminde de 251 canı verdik. Şehitlerimizi ve 2196 gazimizi ve fedakârlıklarını bu millet unutmadı, unutmayacak.

Bu millete darbe işlemiyor artık bunu gördüler. Ama uzun süredir dinimize, ahlaki değerlerimize, toplumsal normlarımıza yapılan darbeleri de görür ve bunun karşısında da bu değerlerimizi korumak adına da umarım bu şekilde dimdik durabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Semiha Sandıkçı Arşivi

KANIT

18 Aralık 2023 Pazartesi 13:57
SON YAZILAR