Hayatımda en çok kızdığım tiplerin başında kendi konuştuklarına kendileri de inanmadığı halde milleti ahmak yerine koyup konuşanlardır. Bir arkadaşım ne derdi bilir misiniz; asıl ahmak toplumu keriz, kendini uyanık sananlardır, derdi ama günümüz toplumunda bazı insanların konuşmalarına şahit olunca inanın gülme krizine giriyorum. Bir insan biraz olsun topluma saygı duyar ve konuşurken insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylemez. İnsanlar konuşulanlara bakıp analiz ettikten sonra, inansalar da biz hem onlara hem de kendimize olan saygımızdan ötürü doğruları konuşmak zorundayız. Dün haberlere göz atarken Vezir Hazretleri ie Vali Bey'in iş adamlarına yaptıkları konuşmalar dikkatimi çekti. Her ikisi de önce Müteahhitlere lüks arabaya bindikleri için veryansın edip, ardından da nasihatlerini sıralamışlar. Vezir Hazretleri önce lüks arabaya binilmemesi yönünde Müteahhitlere nasihatlerde bulunmuş ardından da 'Büyükşehir Belediyesi'nin  işlerini neden başka illerden gelen insanlar yapıyor, ben buna hem üzülüyorum hem de kızıyorum' demiş. Hazretlerin üzülme nedeni, Belediyenin işlerini alan yabancı Müteahhitler.. Kızma nedeni ise neden Samsunlu Müteahhitlerin ihalelere girmediğidir.
       Vezir Hazretlerini biraz tanıyan, konuştuklarının ne kadar samimi ne kadar politik olduğunu çok iyi bilir. Yaptığı bu konuşmaya değil toplum kendisi dahi inanmamıştır. Zira kendisi ilk Belediye Başkanı seçildiğinde, Belediyenin işlerinin büyük bir kısmını Kalaycıoğlu firması alıyordu. Ama ondan umduklarını bulamayınca onu devre dışı bırakıp ikinci dönemde Hasan Uçak'la çalışmaya başladılar. Hasan Uçak bazılarının çok kızdığı bir iş adamı olabilir ama ben kendisini biraz tanıma fırsatı buldum. Adam Vezir Hazretleri ve ekibinin bir dediğini iki etmediğini, onlar onu çağırdıklarında Belediyenin merdiven basamaklarını ikişer, ikişer atlayarak Belediyeye gittiğini çok iyi biliyorum. Adam işini doğru dürüst yapan bir iş adamıydı ama  bazı AK Partililer ona öyle bir kafayı takmışlar ki anlatamam. Her partiye gittiğimde ilk konu Hasan Uçak konusuydu, ama benim bu işlerle alâkam olmadığından ilgilisi ile konuyu götürün dediğimde aldığım tepkileri de unutmuş değilim.
        Meşhur A Takımı davasında bizimle beraber Hasan Uçak da ikinci operasyonda içeriye alınmıştı. Adamı içeride kalabalık bir koğuşa koydular, perişan oldu. Nihayetinde hakkında açılan davalardan Beraat etse de bizim Vezir Hazretleri ve Avanesi  her zaman olduğu  gibi kendi çıkarları Pardon! Devleti Alileri'nin çıkarlarını göz önüne alarak!.... Adamın işini bitirdiler. Adamı öyle bitirdiler ki binmeye arabası dahi yok. Peki bu adamın suçu neydi derseniz, sadece ve sadece Vezir Hazretleri ve ekibine güvenip onların talimatlarını uygulamaktı. Ama adamların ne kadar güvenilmez olduklarını benim gibi bilmediğinden soluğu sokakta aldı. Allaha şükürler olsun ki, benim ekonomim onlara bağlı değildi de ayakta kaldım. Yoksa ben de aynı Hasan Uçak gibi perişan olurdum.
         Gelelim bu döneme... Kayıkçıbaşı'nın vefat etmesi sonucunda ona yakın isimlere artık iş verilmez oldu. Nevzat denen zat-ı muhterem Vezir Hazretleri'nin döneminde ciddi miktarda işler alıyordu ama Kayıkçıbaşı vafat edince artık iş alamaz oldu ve Belediyeyle olsun işleri bitme noktasına geldi. Bu işleri artık Mustafa Yurt sevk ve idare ettiğinden, şimdi devreye Doğudan yeni müteahhitler getirtip işleri onlara vermeye başlamışlar. Bizim Sercio'nun Allah'ı var bu işlere girmez, çocuklarını işe yerleştirir ama akçeli işleri olmaz. Şimdi bu işleri Doğulu Müteahhitlerle götürüyorlar. SASKİ tarafına gelince oranın yıllardır kadrolu Müteahhitleri var. Kimler onlar derseniz, Kocalar İnşaat, Boralar, Mehmet Öntür, Mehmed Kudu, Temel Erkan gibi firmalar, SASKİ'nin işlerini yapıyorlar. Bu firmalar içerisinde Kocalar ve Boralar uzun yıllardır SASKİ'nin ihalelerini yaparlar.
    Vezir Hazretleri konuşmasında neden Müteahhitlere öyle söylediğine gelince, bu yazdıklarımı sadece Belediyenin iç işlerini bilenler bildiğinden bizimki popülist politikalar yapmaya çalışıyor.
       Ayrıca  gerek Büyükşehir Belediyesi, gerekse SASKİ iş verdiği Müteahhitlerin hakedişlerini ödeyemedikleri için, öz sermayesi ile iş yapan veya Bankadan kredi kullanabilen firmalar işlere girmek zorunda kalıyorlar. Samsundaki firmaların iş hacimleri belli. Yaptığı hakedişin yüzde onunu alan bir firma nasıl ayakta duracak, Vezir Hazretleri onu da söylese ya! Vali Bey'e gelince Müteahhitlerin kazandıkları paraya ve bindikleri arabalara göz dikmiş ise memurluğu bıraksın, müteahhitlik yapsın o da liks arabalara binsin. Vezir Hazretleri Lüks arabalara binilmemesi yönünde talkım veriyor ama salkımı kendisinin yediğini de unutmasın. Önce herkes bindiği arabaya baksın ondan sonra konuşsun. Yoksa adama ufak at da civcivler yesin demezler mi? Kalın sağlıcakla.