ÖRNEK İMAM

İslâm’da imam, namaz kıldıran kişi anlamına gelmekle birlikte, aynı zamanda Müslüman topluluğa rehberlik eden, ahlâkî ve dinî anlamda önderlik eden bir şahsiyettir. İmamın nasıl olması gerektiği konusu, Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in (sav) hadislerine dayanan çok önemli bir meseledir. İmam sadece namazı kıldırmakla görevli bir kişi değil, aynı zamanda cemaatine örnek olan, onların güvenini kazanan ve onlara doğru yolu gösteren bir rehberdir.

İmamın en temel özelliği iman ve takva sahibi olmasıdır. Takva, Allah'a olan derin bağlılık, O'nun emir ve yasaklarına riayet etme konusunda titizlik anlamına gelir. İmamın, Allah’ın rızasını kazanmayı her şeyin üstünde tutması ve dünya işlerinden ziyade ahiret endişesiyle hareket etmesi beklenir. Kur’an’da "Allah katında en üstün olanınız, takva sahibi olanınızdır" (Hucurat, 49:13) ayeti, imamın takva sahibi olmasının önemini vurgular. İmam, doğru ile yanlışı ayırt edebilen, Allah’ın emirlerine sıkı sıkıya bağlı biri olmalıdır.

Bir imamın ilim sahibi olması zorunludur. İslam’da ilim öğrenmek farz kılınmış olup, Peygamber Efendimiz (sav) de “İlim öğrenmek her Müslümana farzdır” (İbn Mâce) buyurmuştur. İmam, hem dini ilimler hem de güncel konularda bilgi sahibi olmalı ve cemaatine doğru bilgi aktarabilmelidir. Ayrıca, bir imam, Kur'an'ı doğru bir şekilde okumalı ve anlamalı, namazın ve ibadetlerin farz, vacip ve sünnetlerini en iyi şekilde bilmelidir.

⁸İmamın bir diğer önemli özelliği de adaletli ve insaflı olmasıdır. Peygamber Efendimiz (sav), “İmamlarınız en hayırlılarınız olanlardır. Onlar sizi sevip size dua ederler ve siz de onları sevip onlara dua edersiniz” (Müslim) buyurmuştur. Bu, imamın cemaatle ilişkisi konusunda adaletli ve insaflı bir tutum sergilemesi gerektiğini gösterir. Adalet, sadece hukuki anlamda değil, aynı zamanda insan ilişkilerinde de dengeli ve eşit davranmayı gerektirir. İmam, cemaatin her bireyine eşit mesafede durmalı, kin ve nefretle değil, sevgi ve merhametle yaklaşmalıdır.

İslam’da ahlâk, dini hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Peygamber Efendimiz (sav), "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim" (Muvatta) buyurmuş ve Müslümanların ahlâklı olmasını teşvik etmiştir. Bu bağlamda bir imam, hem kişisel yaşamında hem de toplumsal hayatta güzel ahlâkı ile örnek olmalıdır. Yalan söylememeli, iftira atmamalı, insanlar arasında fitne çıkarmamalı ve daima dürüst, güvenilir bir insan olmalıdır. Peygamberimiz’in, “Sizin en hayırlınız, ahlâkı en güzel olanınızdır” (Buhârî) sözü de imamın ahlâkî özelliklerinin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

İmamın cemaatle olan ilişkilerinde sabırlı ve hoşgörülü olması çok önemlidir. Herkesin aynı bilgi ve bilinç seviyesinde olmadığı göz önünde bulundurularak, imamın sabırla insanlara dini anlatması, onları bilgilendirmesi ve gerektiğinde onları affetmesi beklenir. Kur’an-ı Kerim’de, “Sabret, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir” (Enfâl, 8:46) ayeti, imamın sabırlı olmasının ne kadar önemli olduğunu vurgular.

İmamın, cemaatle kuvvetli ve sağlıklı bir iletişim kurması gerekmektedir. İnsanların sorunlarını dinlemeli, onlara çözüm yolları sunmalı ve onlarla bir dost gibi ilgilenmelidir. Peygamber Efendimiz (sav), sahabelerle olan ilişkilerinde son derece mütevazı ve ulaşılabilir bir liderdi. İmam da aynı şekilde, cemaatine karşı mütevazı olmalı, insanların dertlerine karşı duyarlı olmalı ve onlara yardımcı olmalıdır.

Hz. Ebû Bekir, İslam’ın ilk halifesi ve aynı zamanda Peygamberimiz’in en yakın dostlarından biriydi. Onun imamlık görevindeki ahlâkı ve takvası, tüm Müslümanlar için örnek teşkil etmektedir. Hz. Ebû Bekir, mütevazı bir lider olup, insanlara sevgi ve merhametle yaklaşmış, onlara adaletle muamele etmiştir. Peygamberimiz’in vefatından sonra Müslümanlara önderlik ederken, Allah’ın emirlerine uymakta son derece titiz davranmış ve toplumda birlik ve beraberliği korumuştur.

İmam, sadece namaz kıldıran biri değil, aynı zamanda topluma yol gösteren, ahlâkî değerlerle donanmış bir rehberdir. İman, takva, ilim, adalet, güzel ahlâk, sabır ve hoşgörü gibi özellikler bir imamda mutlaka bulunmalıdır. İmam, aynı zamanda cemaatle güçlü bir iletişim kurabilmelidir.

Cemaatle iletişim kuramayan imam Peygamber mesleği olan bu görevi başarıyla yapamaz. Cemaatle ilişkilerini menfaatler üzerinden şekillendiren imam da, Peygamber mesleğini temsil edemez. Bütün hesabı çıkar olan ve bunun için cemaatin duygularını, acı ve sevincini istismar ederek çıkar elde eden imam, Peygamber görevine lâyık olamaz. Aldığı maaşı fıkıh açısından bile ihtilafa konu olan imam, yönetmeliklerde belirtilen hizmet tanımlarını aşan bir gayretin içinde olmalıdır.

İmam, örnek olmalı, örnek imamlar çoğalmalıdır. Görevdeki hizmet tanımını ihlâl ederek ticari faaliyetler peşinde koşan imam örnek olamaz. Ticaret yapacak, hac umre hizmetlerini takip edecek imam ve Kuran kursu öğreticilerinin görevlerini bırakarak bu işleri yapmaları uygundur. İtibarsız bir imam asla faydalı olamaz. Ticari gelire konu olan her faliyet de imamın itibarını aşındırır.

İmam; toplumun imarı ve mimarıdır, eğer tüccarı ve taciri olmaya yönelirse itibarını da kaybedecektir. Umre grupları oluşturmak için sokaklara inen hiçbir imam itibarını koruyamaz. Yaptıkları bu faaliyeti kendilerinden kurumları dahi istemiş olsa yine de İtibarsız bir duruma düşerler. İmam; topumun önünde olacak, cemaatine ve toplumuna sunacağı hiçbir hizmetten fayda beklemeyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR