Her sahabe örnek hayat tarzına sahiptir. Her birisi dünya kaygısından sıyrılmış, Hz. Peygamber’in etrafında bütünleşmiş ve ahireti merkeze koyan bir hayat tarzı benimsemiştir. Hz. Ömer’in Humus'a vali olarak tayin ettiği Sa'd bin Amr (r.a) da örnek hayata sahip sahabelerden birisidir. Sa'd bin Amr (r.a.), İslam tarihinde az bilinen ancak derin bir anlam taşıyan şahsiyetlerden biridir. İslam'a olan bağlılığı, sahabe-i kiram arasında gösterdiği fedakârlık ve Allah yolundaki mücadeleleriyle tanınır. Onun hayatı; iman, cesaret ve sadakat gibi değerlerin en güzel örneklerini sunar.

Sa'd bin Amr (r.a.), Mekke’de İslam’la şereflenen sahabilerden biridir. İslam’ın ilk tebliğ edildiği dönemde, Resûlullah’ın (s.a.v.) davetini kabul ederek Müslüman olmuş ve İslam’a büyük bir samimiyetle bağlanmıştır. Onun Müslüman oluşu, Mekke müşriklerinin Müslümanlara uyguladığı zulüm ve baskıların yoğun olduğu bir döneme rastlamıştır. Ancak Sa'd bin Amr, bu zorluklara göğüs germiş ve inancından asla taviz vermemiştir. Mekke’deki baskılar artınca, Sa'd bin Amr, Medine’ye hicret eden sahabiler arasında yer almıştır. Medine’ye hicret, Müslümanlar için sadece bir yer değişikliği değil, aynı zamanda İslam’ın daha güçlü bir şekilde yaşanabileceği bir ortam oluşturma mücadelesiydi. Sa'd bin Amr, bu süreçte hem Allah Resûlü’ne hem de diğer Müslümanlara her türlü desteği sunmuştur.

Sa'd bin Amr (r.a.), Bedir, Uhud ve Hendek gibi büyük savaşlarda yer almış ve İslam’ın savunulması için hayatını ortaya koymuştur. Savaş meydanında gösterdiği cesaret ve dirayet, onu sahabe arasında örnek bir şahsiyet hâline getirmiştir. Sa'd bin Amr’ın (r.a.) hayatı, birkaç ana başlık altında günümüz Müslümanları için örnek teşkil etmektedir: Sa'd bin Amr, İslam’ın ilk dönemlerinde karşılaştığı zorluklar karşısında sabır ve metanet göstermiştir. İmanını her türlü baskıya ve zulme rağmen korumuş, Allah’a olan bağlılığını hiçbir zaman kaybetmemiştir. Bu tutumu, günümüzde zorluklar karşısında Müslümanların nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğine dair güçlü bir mesaj verir.

Savaş meydanlarındaki cesareti, Sa'd bin Amr’ın İslam’a olan hizmetinin en büyük göstergelerindendir. Bedir ve Uhud gibi zorlu savaşlarda, Allah yolunda canını ortaya koyarak, Müslümanlara cesaret ve kararlılığın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Medine’de Ensar ile Muhacirler arasında kurulan kardeşlik bağlarına büyük katkılarda bulunmuş ve Müslümanlar arasındaki dayanışmayı güçlendirmiştir. Bu, günümüzde de Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin nasıl sağlanması gerektiğine dair önemli bir örnektir.

Sa'd bin Amr’ın (r.a.) hayatı, Allah’a teslimiyetin en güzel örneklerinden biridir. Onun İslam’a olan bağlılığı, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) duyduğu sevgi ve saygı ile birleşmiş, hayatının her anını Allah’ın rızasını kazanma amacıyla yaşamıştır. Sa'd bin Amr’ın (r.a.) hayatı, iman, sabır, cesaret ve fedakârlık gibi erdemlerin en güzel örneklerini sunar. Onun yaşamından alınabilecek birçok ders vardır. İnancına sıkı sıkıya bağlı olan bir birey, en zor şartlarda bile doğru yoldan sapmaz. Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve dayanışma, İslam’ın temel değerlerinden biridir. İslam’ın savunulması ve yayılması için fedakârlık yapmak, her Müslüman’ın görevidir.

Dünya hayatında karşılaşılan her türlü zorluğa rağmen, Allah’ın rızasını kazanma gayreti içinde olmak bir Müslüman için en önemli hedeftir. Sa'd bin Amr (r.a.), hayatı boyunca imanını, ahlaki duruşunu ve fedakârlığını koruyarak, her dönemin Müslümanları için bir model olmuştur. Onun hayatı, günümüz Müslümanlarına da rehberlik edecek değerli bir miras bırakmaktadır.

Humus Valiliği zamanında yaşadığı mütevazi hayat sohbetlere konu olan Sa'd bin Amr; açlığı yokluğu, yoksulluğu yaşamış ama asla örnek hayatından taviz vermemiştir. İdare ettiği toplum katmanlarını dikkate alarak, en düşük imkana sahip olanları ölçü alarak; en üst idari görevde ama en az imkan sahibi bir yaşamı benimsemiştir. Sa’d bin Amr, Müslümanların fetihlerini yöneten önemli bir sahabedir ve cesaretiyle ünlüdür. Halkına adaletle hükmetmesi günümüzde de örnektir. O dönemde, halkının ona olan güveni o kadar büyüktür ki, onun adaletini ve dürüstlüğünü övmek için birçok kişi ona olan bağlılıklarını dile getirmiştir. Bir gün, halkın içinde yolsuzluk yapan biri, bu durumu fark edince Sa’d bin Amr, o kişinin üzerine gitmekten çekinmemiştir. Zengin ve güçlü bir kişinin bile suçu ortaya çıktığında, adaletin önünde herkesin eşit olduğuna inanan Sa’d, o kişiyi cezalandırmış, bu da halkı etkilemiş ve adaletin önemini vurgulamıştır. Bu olay, Sa’d’ın ne kadar kararlı ve adaletli bir yönetici olduğunu göstermektedir.

Sa’d bin Amr, İslam’ın ilk yıllarında önemli bir komutan olarak görev yapmış, adalet anlayışı, cesareti ve Allah’a olan bağlılığı, dönemin halkı için büyük bir örnek teşkil etmiştir. Bu örnek yaşam bugün de örnek alınacak değerlerle doludur.