Tarih sahnesinde bazı isimler vardır ki, yaşadıkları dönemi aşarak sonraki nesillere yön vermişlerdir.

Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk, bu isimlerin başında gelir.

Üçü de farklı zamanlarda yaşamış, farklı ideallerle hareket etmiş olsalar da ortak noktaları, güçlü devletler inşa etmeleri ve halklarını ileriye taşımalarıdır.

Bu liderlerin en belirgin özelliklerinden biri, vizyoner bakış açılarıdır.

Fatih Sultan Mehmet, henüz 21 yaşında İstanbul’u fethederek sadece Osmanlı Devleti’ni değil, dünya tarihini değiştiren bir hamle yapmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı’yı Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarında en güçlü devlet haline getirerek geniş bir imparatorluk kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk ise çökmekte olan bir imparatorluktan bağımsız bir cumhuriyet çıkararak Türkiye’yi çağdaş bir devlet haline getirmiştir.

Her biri, dönemin gerekliliklerine uygun hamleler yaparak yaşadıkları çağı şekillendirmiştir.

Fatih Sultan Mehmet fetih politikası, bilim ve sanata verdiği önemle birçok lideri etkilemiştir.

Osmanlı’da Yavuz Sultan Selim, kısa süren hükümdarlığında Osmanlı topraklarını büyük ölçüde genişletmiş, Memlükler’i yenerek Osmanlı’yı İslam dünyasının lideri yapmıştır.

II. Abdülhamid, Osmanlı’nın son dönemlerinde diplomasiyle devleti ayakta tutmaya çalışmış,

Fatih’in stratejik zekâsını farklı bir şekilde uygulamıştır.

Dünyada ise Büyük Petro, Fatih’in askeri ve yönetim anlayışından etkilenerek Rusya’yı bir süper güç haline getirmiş, Napolyon Bonapart Avrupa’da geniş fetihlere girişmiştir.

II. Katerina ise Osmanlı’nın fetih politikalarını model alarak Rusya’yı büyütmüştür.

Kanuni Sultan Süleyman adalet ve hukuk sistemini oturtarak Osmanlı’nın zirveye ulaşmasını sağlamıştır.

Osmanlı’da III. Selim ve II. Mahmud, Osmanlı’da reform hareketlerini başlatmış, modernleşme yolunda adımlar atarak Kanuni’nin güçlü devlet yönetimi anlayışını devam ettirmişlerdir.

II. Abdülhamid, Osmanlı hukuk sistemini yeniden düzenleyerek Kanuni’nin izinden gitmiştir.

Dünyada I. Elizabeth Osmanlı ile yakın ilişkiler kurarak Kanuni’nin adalet anlayışını benimsemiş, Otto von Bismarck Osmanlı’daki merkezi yönetim modelini ve hukuk sistemini Almanya’ya uyarlamıştır.

Kanuni’nin hukuk düzeni, Amerikan hukukçularını ve anayasa yapıcılarını etkilemiştir.

Kanuni’nin resmi, ABD Kongre Kütüphanesi'nde dünyanın en büyük liderleri arasında sergilenmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak modernleşme yolunda büyük adımlar atmış ve sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde birçok lideri etkilemiştir.

Türkiye’de İsmet İnönü, Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşı olarak onun reformlarını sürdürmüş, Türkiye’yi çok partili sisteme geçiş sürecine taşımıştır.

Turgut Özal, Türkiye’de ekonomik ve siyasi reformlar yaparak Atatürk’ün çağdaş Türkiye anlayışına uygun bir yönetim sergilemiştir.

Dünyada ise Gamal Abdül Nasır Mısır’ı modernleştirme çabasında Atatürk’ü örnek almış, Habib Burgiba Tunus’ta laiklik ve eğitim reformlarını uygulayarak Atatürk’ün yolunu takip etmiştir.

Jawaharlal Nehru Hindistan’ın bağımsızlık sürecinde Atatürk’ün ulus-devlet anlayışından esinlenmiş, Franklin D. Roosevelt Atatürk’ün liderliğini “Dünya tarihinde nadir görülen büyük bir lider” olarak tanımlamıştır.

Winston Churchill ise Atatürk’ü “Askeri ve siyasi dehasıyla yüzyılın en büyük liderlerinden biri” olarak görmüştür.

Bu üç büyük liderin tarih sahnesindeki önemi yalnızca yönetimleriyle değil, etkiledikleri liderler ve kurdukları düzen ile de ölçülmektedir.

Onların açtığı yolda ilerleyenler, devlet yönetiminde adaletin, vizyonun, askeri gücün ve bilimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Tarih, bu üç büyük lideri unutmayacak, onların izinden gidenler ise daima başarılı olacaktır.