Köleler efendilerine kin tutmazlar,

ama efendiler kölelerine karşı daima kin ve pusu  içindedirler.^

platon ,,

^^Yarım kalmış işlerin bitirilmesine ihtiyaç var.

Yaralı halde bırakmak doğru değil.^^

(Bülent Arınç)

Kin kötü ahlaka ait niteliklerdendir. İslamiyet kin-i ve kindarlığı
benimsemez. Gayri Müslimlere ait bir değer ve duygu olarak
değerlendirir.
Bunların Müslümanlığı ise, kinlerini çoğalttıkça artıyor. Ne kadar çok
kin duyarlarsa, Allaha o kadar yaklaşıyorlar.
Türk silahlı kuvvetlerine , aydınlara ,iş adamlarına karşı sürdürdükleri savaşta, Ordunun
yaralı olduğunu ve yaralı olanların sağlığına kavuştuğunda, daha tehlikeli olacağından dem vuruyor.
Aslında orduya bu kadar kin duymak, kin duydukça Amerika'ya yaklaşmak,
yaklaştıkça aklını kullanamamak..
Kin bir olgunun bir duygunun zihinde sürekli canlı tutulmasıdır.

 O duyguyu gerekli, gereksiz her eyleme ve düşünceye rehber kılmaktır.
Kine göre düzenlemeler yapmaktır.

Yani çok  hastalıklı bir ruh halidir.
Psikolojik anomaliler çerçevesinde çok insanda tahribat yapan bir duygudur kin.

İçerisinde  Olan bünyenin  psikolojik rahatsızlığının  zaman içinde ortaya çıkmasına  var ise de artmasına neden olur.
Siyasette kin ise, sıcak savaşın sürekliliğini gerektirir. Kin, iyi ilişkiler ve pozitif düşünmenin önündeki engeldir.
Sen, Türk silahlı kuvvetlerine  ve senin gibi düşünmeyenlere bu kadar kin duyarsan,
kendini de, bulunduğun camiayı da sağlıklı  yönetemezsin.
bu Kin  senin aklının tamamını alır.

Yada başkasına aklını kiraya vermene sebep olur
Aklını kullanamayanlarda, eninde sonunda, aklını kullananlara karşı yenik düşer.
Bunların kinleri, şimdilerde, Amerika'yı sevmeyenlere karşı yönelmiştir.
Bir dernek, bir siyasi organizasyon  yada kişi yada gazeteci Amerika'ya karşı ise, bunlar tüm güçlerini bu guruplara karşı kullanıyorlar.

İşbirlikçi olmayanlara kin kusuyorlar.
Demek ki, işbirlikçilik "kindar olmayı" gerektiriyor.
Demek ki kin ve işbirlikçilik, ayrılmaz bir bütünmüş.
Bundan bir yıl öncesine kadar, Tunus, Libya, Mısır devlet başkanları Amerikan işbirlikçileri idi.
Çünkü Amerika bilir ki, bu gün benim kullandıklarımı yarın bir başkası
kullanabilir.
Patron bunu hissettiği an, işbirlikçinin işini bitirir. Başka işbirlikçi ile çalışmaya başlar.
Onun için işbirlikçiler, her an patronuna kendini kanıtlamak durumundadır.
Amerika'nın bunlara verdiği talimat;

Ordunun işini bir an önce bitirin. Yaralıyı yerde bırakmayın diyor.

sayın ışık Koşaner  paşa  ile ilgili kasetlerin, şimdi çıkmasının nedeni de, aynı
talimatların devamıdır.

 Sözde terörle mücadelede yeni strateji yaratma işinin propagandasına destek arayışıdır.

Ne terör kavramıymış be yıllardır bir netice çıkmadı hala dosya yaprakları arasında sündürülmüş ve cımbızla suç aranmış mısralarla dolu

Ankara da biz ne bayramlar yapıyoruz bir bilseniz diyorlar ya haklılar

Ankara daki Bayramınız kutlu olsun

Bir kurban bayramı Saddam ı astılar İslamiyet e göz dağı için

Bu şeker bayramı da sizin ağzınıza bal çalarlar her şeyi görün söylemeyin halka diye

Amerika  Önümüzdeki kurban bayramına umarım başka bir işbirlikçiyi kurban kesmez öyle ya patronunuz ne derse o olur

Yada kaddafiyi  kesersiniz cüssesi kurtarır yedi kişi girersiniz kurban  hisse pay olur

Kin değil,

lazım  da değil

 sevgi dolu bir Türkiye lazım

böyle bir ülkede  yaşamak özlemi ile.

saygılarımla