Ramazan ayı, insan ruhunun huzura kavuştuğu, kalplerin incelik ve rikkat kazandığı, fıtratın asli saflığına yöneldiği bir rahmet iklimidir. Bu kutlu zaman dilimi kalpleri arındırır ve insanı yaratılış gayesiyle yeniden buluşturur. Bu ayı bu kadar değerli kılan bizlere rehber olan, hidayet kaynağımız, gönüllerimize şifa, Kur’ân-ı Kerimin bu ayda inmesidir. “Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.” (Kadir, 1) hitabı, Ramazan'ın Kur’ân’la anlam kazandığını, bizlere hatırlatmaktadır.

Kur’ân-ı Kerim; Yüce Allah tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.v.) Arapça olarak indirilmiş, bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, Mushaflara yazılı, Fatiha ile başlayıp Nas suresi ile sona eren bize doğru yolu gösteren Mukaddes kitabımızdır; “Gerçekten bu Kur'an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü'minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.” (İsra:9-10)

Kur’ân, insanlığa indirilen en büyük rahmet ve şifa kaynağıdır. Nitekim Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdekine şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” (Yunus, 57). Kur’ân’ı okumak, manasını anlamak için gayret göstermek, hayatımıza tatbik etmeye çalışmak ruhumuzu şifa verir verir. Yüce Rabbimiz: “Biz Kur'an'dan, müminler için şifa ve rahmet olan ayetler indiriyoruz.” (İsra 82). Buyurmuştur. Bu ilahi hitap, bizlere Kur’ân’ın, ruhları arındıran, kalpleri huzura erdiren ve insanı hakikatle buluşturan yönünü bir kez daha hatırlatmaktadır.

Abdullah b. Mes’ud (ra) Peygamber (sav)’ın şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Bu Kur’ân Allah’ın ziyâfet sofrasıdır. Yiyebildiğiniz kadar onun nimetlerinden yiyiniz. Şüphesiz ki bu Kur’ân, Allah’ın ipi, apaçık bir nur ve faydalı bir şifâdır. Kur’ân, kendisine sarılan için koruyucu, kendisine uyanlar için kurtarıcıdır. Kur’ân’a uyan, doğru yoldan sapmaz ki kınansın, eğrilmez ki, doğrulsun. Kur’ân’ın harikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah, onu okuyana her harfi için on ecir verir.” Kur’ân okumanın sevabı kat be kat fazlası ile verilirken, Kur’ân ayı olan Ramazanda Kur’ân’ı okumanın apayrı bir sevabı olduğu aşikârdır.

Kur’ân’sız bir hayatı Yunus Emre şöyle tarif eder: “Kim ki Kur’ân bilmedi / Derdine derman olmadı / Sanki dünyaya gelmedi / Her işine pişman ola.”

Kur’ân’ı okuduğumuz, gibi elbette ki anlamak, hayatımıza tatbik etmek için de çaba göstermeliyiz Yüce Allah; “Kur'an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.” (Sad:29 ) buyurmuştur.

Rabbim Kur’ân’ı okuyan, anlayan ve hayatına tatbik edenlerden eylesin. Kur’ân’ı dünyada bize dost kabrimizde nur, ahirette şefaatçi eylesin. Ramazanı şerifimiz mübarek olsun.