Helal ve haram iki zıt kutup; biri cennete götürür diğeri cehenneme, birinde huzur vardır, diğerinde zulüm. Bilinç ise farkındalıktır, farkında olmaktır. Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin. Kendisine iman ettiğiniz, Allah’a karşı gelmekten sakının! “ (Maide Suresi 88. Ayet) buyuruluyor.

Allah’u Teala, en mükemmel bir şekilde yarattığı insanın hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olmasını istiyor: bunun için de Peygamberler ve Kitaplar göndermiştir. İyiliğe cenneti vaat etmiş, kötülüğe cehennemi vaat etmiştir.

İşte tam bu bağlamda “Helal ve Haram Bilinci” diye düşündüğümüzde, ilk aklımıza gelen her ne kadar ticaret ahlakı gibi anımsansa da,

Asıl mana; hayatın,

Doğumundan ölümüne, gündüzünden gecesine, yediğinden içtiğine, kazandığından harcadığına; bu dünyada yaptığımız, yapabileceğimizi yapmadığımız, konuştuğumuz, konuşabileceğimizi konuşmadığımız, duyduğumuz, duyabileceğimizi duymadığımız, yardım ettiğimiz, yardım edebileceğimize yardım etmediğimiz her anının helal- haram çerçevesinde kayıt altına alınıp, bu imtihan dünyasında bir gün iyi veya kötü kazanımlarla Allah’ın huzurunda hesaba çekileceğimizin farkındalığıdır. “O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden dönerler. Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür. “ (Zilzal Suresi 6,7,8. Ayetler) buyuruyor Allahu Teala.

…

Konuşmak, sohbet etmek helaldir;

Ama dedi-kodu yapmak, yalan konuşmak, kötü söz söylemek haramdır.

Yemek, içmek helaldir;

Ama Allah’ın yasakladıklarını yemek, içmek haramdır.

İyilik yapmak, yardım etmek, ekmeğini paylaşmak helaldir;

Ama yaptığın iyiliği, yardımı başa kakmak, incitmek haramdır.

Uyumak, dinlenmek ihtiyaçtır helaldir;

Ama bile bile yatsı namazını kılmayarak uyumak isyandır, haramdır.

İnek eti, koyun eti helaldir;

Ama Allah’tan başkasının adına kesilen haramdır.

Ticaret, alış-veriş helaldir;

Ama ticarette, alış-verişte aldatmak, kandırmak, hile yapmak, faizle kazanç sağlamak haramdır.

…

Helal; incitmemektir, kırmamaktır, aldatmamaktır

Helal; merhamettir, sevgidir, elinden tutmaktır, bağışlamadır

Helal; Allah’ın rızasını daima gözetmektir. “Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Bu, Rabbinden korkan kimseler içindir.” (Beyyine Suresi 8. Ayet)

Aslında;

“Helal ve Haram Bilinci” nedir biliyor musunuz?

Allah’ın sana olan ve senin O’na olan sevgini kalbinin, gönlünün taa derinliklerinde hissederek tam bir teslimiyetle;

Allah’ım!

“Ben geldim! Kudretinin farkında, acizliğimle, Sana kul olmaya; huzurunda kıyama, rükuya varmaya, secdeye kapanmaya, iyi olmaya, iyi konuşmaya, iyi düşünmeye, zikrimle, şükrümle, duamla ben geldim.” diyebilmektir.

Haramda mutluluk arayana mutluluk haram,

Helalde mutluluk arayana mutluluk her andır.