Büyüklük Kompleksi Veya İncir Çekirdeği Ya Da "Allah'ı Aklıma Sahip Ol!"
Nasıl bir şey bu! Yani ne mantıktır bu ya rabbim. Koca Koca adamlar geçtiğimiz hafta boyunca AMAZON HEYKELİ SORUNSALINI konuştu. "Vay efendim Atatürk"ün heykelinden daha büyük heykel olmaz, olamaz!" deyu serzenüş eyledüler.
Ne kadar hassaslar, ne kadar ince fikirlere gark olduk kurban olduğum mevlam. Aslında bu enerjiyi her zaman her anlamda gösterebilsek ne ka hoş olurdu. Mesela, şu SÜLÜN meselesi (Başbakan MES"ELE diyor MESELEYE -Sanırım dönem rüzgarı gereği- Biliyorsunuz son yıllarda Basra'dan esiyor İslamın ılık mı desem ılımlı mı desem rüzgarları. Ya da MES"ELE demek daha sevap olabilir. İtikaten o kadar ilmim mevcut olamadığı için hepinizden DEF"ALARCA özür diliyorum!)
Her neyse ama hakikaten Atatürk"ten fazla SÜLÜN HEYKELİ yapılırken bu alıngan veya müşkülpesent ağabeylerimiz neredeydiler. (Thermedon çayının çevresinde Amazon araştırmasında olabilirler mi acaba! Sanmam.) Öyle ya Cumhuriyet henüz bir asra dahi ulaşmamışken neyden, niye bu kadar sıkıldınız ve de yeni bir simge aradınız diye düşünüyor insan.
Biraz önceki parantezi anımsarsanız, aynı ılık rüzgar devam ederse şayet, sanırım bir süre sonra EBABİL KUŞLARININ ANAVATANI SAMSUNA HOŞGELDİNİZ diye bir tabelaya şehrin girişinde denk gelirsek kimse yadırgamayacaktır. Ayrıca MES"ELE (Olacak galiba!) EBAT meselesiyse, sülün heykelleri de Atatürk"ün heykelini aratmayacak büyüklükte! Bu halde Amazonlara kişisel bir gıcıklık mı var acep diye düşünüyor insan. Bazıları da "Yunan heykeli bunlar!" diye işi daha sığ sulara çekmeye çalıştı. Oysa o doğrultuda hiçbir bulgu yokken bu saptama işin ne menem bir niyet taşıdığını sanırım açık ediyor.
Yani Amazonlarla ilgili dünyanın birçok yerinde çeşitli kalıntılar bulunmuşken tutup ta "Yunan lan bunlar" demek hangi mantığın eseridir siz hesap buyurun! Onu da geçelim, doğru ya da yanlış, gerçek ya da değil, bir objenin büyüklüğü anlam olarak da onu büyük kılar mı? Yani 100 metrelik Amazon heykeli yapılsa ne olur! Büyüklük heykelin ebatlarıyla alakalı bir şey midir ki bu konuya bu kadar alınıyoruz. Bu hala BÜYÜK KÜÇÜK algımızın ne denli ilkokul düzeyinde olduğunu gösterir. Yani "Bu oyuncak diğerinden daha büyük veya büyük balık küçük balığı yutar ya da yüce olan illa ebat olarak da büyük olmalıdır."gibi iptidai güdülerle yapılan talihsiz cedelleşmelerdir bunlar.
Arkadaşlar, büyük olan manaen değer taşıyan olmalıdır. Muzaffer ordu komutanlarını tahayyülümüzde hep 2 metre boyunda, dağ gibi omuzlarıyla ve de külçe gibi pazularıyla düşlüyoruz oysa dünyanın en BÜYÜK ordularının başındaki YÜCE isimlerin çoğu minyon KAHRAMANLARDIR. Örneğin Napoleon kısa boylu çelimsiz bir adamcağızmış ama gel gör ki dünyayı sallamış. Ya da aksak Timur da küçücük bir adammış ama tarihe yön verecek BÜYÜKLÜKTE olduğu herhalde şüphe götürmez bir gerçek. Veya ülkemizin kurucusu tüm dünyanın dehasını ikilemeden kabul ettiği Atatürk"ün de iri yarı bir insan olmadığı herkesçe malumdur. Ama yaptıklarının boyla, ebatla mukayese edilemeyeceğini herhalde anlamamız biraz daha zaman alacak gibi duruyor.
Hâsılı, BÜYÜK olmak demek kolunun bacağının BÜYÜK olması demek değildir. Bu primatlardan bugüne kalan ve hala bazılarının baş tacı ettiği köhne bir mirastır. Bu sanırım sosyolojik bir tavır özelliği. Yani bu tartışmalar içimizde bir YÜCELİK KOMPLEKSİMİZ olduğunun ve ne yazık ki kendimizle hala barışamadığımızın bir ispatı.
Bu toplumsal anlamda belleğimizde hala birtakım eksikliklerimiz olduğunu ve gücün görsel güçle ilintili olduğuna olan inancımızdan ileri geldiğini algılamamıza sebep olan bir tartışmadır. Acilen bu komplekslerden arınmamız gerektiğine inanıyorum (Ama bu dediğime ben dahi inanmıyorum!). Çünkü bu eğitim sistemimizdeki felsefe eksikliğinden kaynaklanıyor ve ne yazık ki bugün bunları tartışmaya açanlar için telafisi imkânsız bir tahribat bu.
Dilerim yetişen nesil benzer bir tartışmayı yaşamaz ve bu konuyu komik bulur.(Bu dileğime de inanmıyorum -Çünkü eğitim reformu bugün hala çok uzak görünüyor!)
Bütün bunlar yetmediyse, bu BÜYÜK olma konusunda sıkıntı yaşayan arkadaşlar için bir önerim var. Onlar da bu işe öncülük etsinler ve Brezilyadaki Hz. İsa heykeli gibi devasa bir Atatürk heykelini Top Tepe'ye yaptırsınlar. Şöyle 80-100 metre BÜYÜKLÜĞÜNDE bir heykel... Tüm şehirden aynı anda görülebilecek bir anıt yapı. Hayır onlar yaptırmazsa bu fikrimin SÜLÜNCÜLER tarafından kabul göreceğine inancım sonsuz.
Bu anlamsız tartışmaya dahil olup haftayı boşa geçirdiğim için tüm okuyuculardan özür diliyorum. Ve incir çekirdeğini doldurabileceğimiz gerçek konularda buluşmayı umarak saygı ve sevgilerimle hepinizi selamlıyorum.
Sağlıcakla kalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.