İslamın temel şartlarından biri olan hac ibadeti tamamlandı. Peygamberimiz; " 
İslâm beş temel üzerine bina edilmiştir. Bunlar; şahadet, namaz, oruç, zekat ve hac ibadetidir" buyurmuştur. 
      İmkân ve fırsat bulanların hac ibadeti yapmaları farzdır. Bu ibadet,  Allah c.c.ın kulları üzerindeki hakkı olarak Kuranda tarifi yapılmıştır. 
       Bu ilahi emrin gereği olarak dünyanın her tarafından müslümanlar, her yıl hac ibadetini yapmak üzere Mekkeye gelirler.
      Arabistan resmi rakamlarına göre bu sene, kayıtlı 4.743.350 kişi hac ibadetini gerçekleştirmiş oldu. Farklı yöntemlerle ve kayıt dışı olarak 2 milyona yakın kişinin de hac ibadetini yaptığı ifade edilmektedir. Böylece, 2018 yılında, yaklaşık 6-6 buçuk milyon civarında müslüman hac ibadetini yapmış oldu. 
      80 bin kayıtlı hacı ile ülkemiz insanı da bu sayı içerisinde önemli bir yer tuttu. 17 Temmuz tarihinde başlayan kutsal yolculuk, hac ibadetinin tamamlanmasının ardından 26 ağustos itibariyle kafileler halinde ülkemize dönmeye başladılar. 
       Samsunda hizmet veren, kendimize ait Herkan Turizm A Grubu Seyahat Acentamız koordinesiyle hac ibadetini yapmak ve yaptırmak üzere biz de kutsal topraklarda olduk. Kayda değer hiçbir sorun yaşamadan ve problemle karşılaşmadan haccımızı tamamladık.
     Hac ibadetinin farzları olan "Arafat Vakfesi" ve "Ziyâret Tavafı" dışında hacılarımızla, hac öncesinde gerek Medine ve gerekse Mekkede çok duygulu zamanlar geçirdik. İlgi, sevgi ve bilgi dolu bir hac dönemi yaşadık. Nafile ibadetlerin dışında ziyâret yerlerinin gezilip, bilgilendirilmesiyle sadece İslâm tarihi hakkında değil insanlık tarihi ile ilgili bilgileri de hacılarımızla paylaştık. 
      Medeniyet şehri olan Medinede başlayan ziyâret ve bilgilendirme programlarına insanlık şehri olan Mekke'de de devam ettik. Hz. Adem ile başlayan ve Hz. Muhammed ile son bulan peygamberler tarihinin izlerini Mekke sokaklarında gördük, görüp bildiklerimizi de hacılarımızla sohbet konusu yaptık. 
      Her hafta yaptığımız salon programlarının yanında, ziyaretler esnasında, ziyâret edilen mekânların anlam ve önemini de hacılarımızla anlattık. 40-50 günlük hac ibadeti süreci içinde insanlık tarihini, insanlığın merkezi olan Mekke'de yaşama fırsatı bulduk. 
      Anlatırken duygulandık, dinlerken ağladık. Göz yaşlarıyla duygularımızı ikna etmeye çalıştık. Tenleri, dilleri, ülkeleri farklı olan 6 milyon insan tek Allah'a inanmanın verdiği güçle ve Allah'ın evine misafir olmanın onuruyla bir arada kardeşce yaşadık. 
      Gözlerle konuştuk, Kâbe'ye koşarak ortak alanda buluştuk, Kabenin ibadet dili olan tavafla ve tavafta anlaştık. Birbirimizi tanıdık, zaaflarımızı görerek eksikliklerimizi anladık. 
     Dünya şer güçlerine ve müslümanlara savaş açmış küresel emperyallere karşı birliğimizi haykırdık. Şer güçleri protesto etmek için bazılarının teklifi olan Kabe'den uzaklaşma yerine, tam aksine ve büyük bir isabetle Kâbe'yi merkez yaptık. 
     Kâbe'nin, insanlığın kurtuluşunu haykıran ilahi nur'un merkezi olduğunun farkına vardık. Dünya müslümanlarını tek adreste buluşturan Kabe'nin insanlığa sunduğu mesajı aldık. 
      Bu duygularla, bu seneki haccı da tamamladık. Umre dönemiyle tekrar Kabe'nin misafiri olma ahdimizle, ülkemize dönmeye başladık. 
      Yüce Mevlâ, misafirliğine kabul ettiği ve hac ibadeti yapma lütfunu ihsan ettiği kullarının haccını kabul eylesin. Hac ibadeti yapmak isteyip sırada bekleyenlere nasip eylesin. Gündeminde olmayan müslümanlara da hac ibadeti yapmayı lütfeylesin.