Merhabalar değerli okurlar,,gündemi çoktan seçim merakı sardı bile,çoğunun na kadar iştahlı olduklarını görmek hiç zor değil.
… . Çünkü bazı mihraklar bu durumu menfaatleri yönüne çevirip sonunda yine

 işi koltuk sevdasına götürmek istiyorlar. Halbuki bu iş ne siyasi bir çıkara yönlendirilmeli ne de herhangi bir rant için kullanılmalı. hak eden iş başına gelmeli,kronikleşmiş sorunları lütfedip çözmeli,çünkü,insanlar bunu istiyor.siyasilerin kavga ederek ,zaman kaybedilmesini hiç istemiyor. Şimdi ben  nereden başlayacağımı bilemiyorum? Yaklaşık 10 yıl öncesi yaşadıklarımı mı anlatayım yoksa çevremde tanık olduğum olayları mı hangisini? Eğitim fakültesinde ki öğretmenimi hatırladım birden:

                —kızım sen niye hep sınıfa geç geliyorsun?

                -(kafam önümde eğik olarak) cevap yok. Halbuki cevabı vardı da söyleyemiyordum. Diyemiyordum ki; eğitim gördüğüm fen edebiyat fakültesinden, buraya gelinceye kadar 45 dakika geçiyor. öğrenci otobüsleri kız erkek karışık ağzına kadar dolu olduğu için binemediğimi saatlerce boş otobüs beklediğimi, akşam yemeğine bile fırsat bulamadan sadece akşam namazını kılıp derse girdiğimi sonrada geri yurda saat gece 12 de dönüp aç kaldığımı nice geceler aç yatıp aç uyuduğumu söyleyemiyordum. Size söylüyorum  kulakları tıkalı olanlar  bu okulları biz böyle bitirdik. Malum sonucu siz biliyorsunuz.

                Ya şu kızı nasıl unutabilirim ki; Fransızca bölümünü 2.likle bitirecekti. Tesettürü yüzünden diplomasını alamayınca son sınıftan ayrıldı. Maddi durumu iyi olamayan birisiyle evlilik yaptı. Eşi inşaat işçisiydi. Kışın iş bulamazdı. Duydum ki evleri kiraymış. Ve çok zor geçiniyorlarmış. Şu anda onun alacağı maaş nereden bakarsanız bakın iki milyardan fazla eder. Ama o, hak ettiğini alamayarak nice sıkıntılarla yaşamaya çalışıyor. HAVUZLU VİLLALARDA GÜNÜNÜ GÜN EDENLER  BU KIZIN YAŞADIKLARININ HESABINI KİM NASIL VERECEK SORUYORUM SİZE.

                Son sınıfta yurtta kalıyordum. İki fakülteye aynı anda devam ediyordum. Birinci sınıflardan iki öğrenci yanıma gelip:

                —abla bizim bir arkadaşımız var. Sürekli oruç tutuyor. Öğrencinin oruç tutması doğru mu?

                -(kızı yanıma çağırdım) sen neden oruç tutuyorsun bakayım. Çünkü ramazan ayında değiliz.

                —sebebini merak ediyor musunuz?

                —evet, anlat bana.

                —abla benim babam memur. Biz beş kardeşiz. Bana düşen parayı hesap ettim. Günde sadece çorba alabilirim. Bende onu iftar saatinde alıyorum ki, günümü oruçla değerlendirmiş oluyorum. CEBİNDE 8-10 TANE KREDİ KARTIYLA GEZİP PARASINI NEREDE HARCADIĞININ HESABINI BİLMEYEN, FERDİİ ÖZGÜRLÜKLERE HAYIR DEYİP BU HAKSIZLIKLARA GÖZ YUMANLAR  VERİN BAKALIM BUNLARIN HESABINI ŞİMDİ. VİCDANINIZLA YARGILAYIP, YÜREKLERİNİZE HAPSEDİN KENDİNİZİ. VE BİRAZ DÜŞÜNÜN BU İNSANLARIN YERİNDE SİZ OLSAYDINIZ  ŞİMDİ  HATIRLATIYORUM,BU İNSANLARIN SORUNLARI HALA GİDERİLMEDİ.ADAY ADAYLARINA TEKRAR HATIRLATIYORUM.KİME OLURSA OLSUN,TÜM HAKSIZLIKLARA KARŞI VARMI   PLAN VE PROJELERİNİZ VE ADAY ADAYLARINA SORUYORUM,,

                Bu haksızlıklara son vermek için ,

                Sınav maratonlarında herkesin eşit koşması için

                Zalimde olsa haksızlığa uğramış kim varsa yanında yer almak için ,

                Mağduriyete uğramış, ağlamış herkesin gülmesi için  sonuna kadar VARMISINIZ,YOKMUSUNUZ?

                Değerli okurlar,her zaman söylüyorum,hiçbir şeye banane dememeliyiz.önce kendimiz için sonra da kim olursa olsun  haksızlığa uğrayan herkes için,çaba sarfetmeliyiz.bunu da hatırlatıyorum,zerre kadar yapılan iyilik mükafatını alacaktır.SELAMLAR