HAYATIMDA İLK KEZ KUTLAYACAĞIM...
HAYATIMDA İLK KEZ KUTLAYACAĞIM YIL DÖNÜMÜM HASTANEDE GEÇTİ
Gazetemiz imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeni Adnan BAHADIR"ın affına sığınarak mektubun tamamını yayınlıyoruz...
Canım Enesim, sözlerime gözlerinden öperek başlıyorum. Babanı merak etme çok iyiyim. Onurumla, şerefimle doğruları yazmanın bedelini ödüyorum. Yavrucuğum senden isteğim, bu olayları kafana takmadan derslerine iyi çalışıp, dershaneni ihmal etmeden, anneni ve ağabeyini üzmeden, mutlaka önümüzdeki yıl üniversiteyi kazanman için elinden geleni yapmandır. Bu arada civcivleri de ihmal etme. Murat"a söyle, o baksın onlara. Tekrar hepinizi öperek yazıma başlıyorum.
Hayata çok genç atıldığımdan, birçok sosyal aktiviteden mahrum kalmak zorunda kaldım.1980 yılının Kurban Bayramının 4. Gününde ve düğün yapma imkânım dahi olmadan evlendim. Ben 18, eşim 17 yaşında idi. Evliliğimizin ilk 1015 yılını ekonomik sıkıntıların üstesinden gelmek için, yoğun çalışma ortamında geçirdim. Daha sonraki yıllarda ise, Sosyal ve Siyasi Hayatın ağır yükü altında haftanın bazen 5 günü bazen 7 günü evimizde misafir ağırlamak sureti ile yoğun bir biçimde geçti. Zaman zaman Sosyal Hayattan uzaklaşmak istediysem de şartlar buna engel oldu. Geriye dönüp baktığımda mahcup veya pişman olduğum hiçbir iş yapmadım. Hayatı yeniden yaşasam, aynı şeyleri yapardım. Sadece aileme ayıracağım zamanı biraz daha arttırırdım. Bir de hizmet etmeye değmeyecek insanlara hizmet etmezdim. Bunun dışında hiçbir değişikliğe gerek duymazdım. O kadar yoğun bir hayat yaşadım ki,29 yıllık evlilik hayatımda bir kez olsun evlilik yıl dönümümü kutlayamadım. Belki biraz ayıp olacak ama evlenme günümü sadece Kurban Bayramının 4. Günü olarak biliyordum. Sağ olsun kızım araştırmış,22 Ekim 1980 olduğunu öğrenmiş. Ve annesiyle bana bir sürpriz hazırlamış.22 Ekim Perşembe günü güzel bir pasta yaptırmış. Üzerine de annesiyle, benim resmimi koymuş. Annesine ve bana hediye almak üzere dışarıya çıkmış. Tam o arada bende dışarıya çıktım ki malumunuz o alçak saldırıya maruz kaldım. Kızımın bana hediye olarak aldığı gömlek o kadar işe yaradı ki sormayın gitsin. Kanlanan gömleğimi çıkarıp, o gömlekle hastaneye gittik. Eşime Hastaneye gel denince, yanlışlıkla Mehmet Aydın Hastanesine gitmiş. Çete olduğu gibi oradaymış. Eşime saldırmaya kalkışmışlar. Ama eşim gerekeni yapmış.(Ne de olsa benim eşim) Nihayet Gazi Devlet Hastanesine gelip, benim iyi olduğumu görünce, pastayı Hastaneyi getirdiler ve oradaki Emniyet Görevlileri ile Hastane çalışanlarına ikram ettiler. İlk kez kutlayacağım yıldönümümden, onlar da nasiplenmiş oldular. Emin olun ki müteessir değilim. Çünkü doğruları yazmanın ve doğruluk için mücadele etmenin bir bedeli olduğunu bildiğimden, bunlara hazırdım. Doğruları kabullenmeyenler olsa da Rab bu Teâlâ biliyor ya bu da bana yeter. Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.