İYİLİK AYI RAMAZAN
Bizleri bu mübarek aya ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Ramazan ayımız mübarek olsun.
Peygamber'imiz (sav) ramazan ayı için: “Kim bu ayda oruç tutan bir mümini iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanması ve cehennem ateşinden azat olmasına vesile olur, iftar verdiği kimsenin oruç ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabında da eksilme olmaz. Sahabeler: Ey Allah‘ın elçisi! Hepimiz iftar verecek güce sahip değiliz ki, dediler. Bunun üzerine Peygamber'imiz: Allah, bu sevabı bir tek hurma veya bir bardak su veya bir içimlik süt ikramı ile de verir, buyurdu. Ramazan, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda işçisinin, hizmetçisinin işini hafifletirse, Allah onu bağışlar ve cehennem ateşinden azat eder.” Buyurmuştur.
Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız Ramazan ayı temasını; “İyilik Ayı Ramazan” olarak belirledi. İyilik, Allah’ın rızasını kazanma arzusuyla O’nun bahşettiği nimet ve imkânları paylaşmaktır.
Ramazan ayı, biz Müslümanlar için yalnızca oruç tutulan bir zaman dilimi değil, aynı zamanda kalplerimizin yumuşadığı, merhametimizin arttığı ve iyiliklerimizin zirveye çıktığı mübarek bir aydır. Yüce Allah; “… İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın…” (Mâide, 5/2.) ayetiyle İslam dininin iyiliğin merkezi olduğunu bildirmiştir.
Her ibadet için bizlere sonsuz rahmetinden lütufta bulunan Yüce Rabbimiz, yapılacak bir iyiliğin karşısında kişinin ihlas ve samimiyetine göre fazlasıyla ihsanda bulunacağını müjdelemektedir. Rahmân Sûresi’nde (60) yüce Allah; “İyiliğin karşılığı da ancak işte böyle iyiliktir.” buyurarak iyilik edenlerin muhakkak karşılığının kat be kat fazlasıyla verileceğini şöyle müjdelemiştir. “Mallarını Allah yolunda harcayanların örneği, her başağında yüz tanenin bulunduğu yedi adet başak çıkaran bir tohum tanesi gibidir. Allah dilediğine katlayarak verir, Allah (zât ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir”. Bakara (261)
Yüce Mevla’mız, rızası için verilecek her bir sadakayı, yapılan iyiliği kendisine verilmiş bir borç (Karz-ı hasen) olarak kabul eder; “Allah’a (O’nun muhtaç kullarına) güzel bir ödünç verenlere bu fazlasıyla ödenecektir. Ayrıca onlara pek değerli bir ödül de vardır.” Hadid, 57/18
Efendimiz’in (s.a.v) iyiliğin ölçüsünün olmadığını herkesin kendi imkânına göre iyilik yapabileceğini: "Bir hurma ile de olsa sadaka verin. Çünkü sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder." (Tirmizi, Zekât, 28) buyurarak, iyilik yapmanın, paylaşmanın ve cömertliğin önemini anlatmaktadır. Rabbimiz, "Kim zerre kadar hayır işlerse, onun karşılığını görür." (Zilzal, 7) buyurarak bizlere, en küçük iyiliğin bile Allah katında kıymetli olduğunu müjdeler.
Ramazan ayı, bizlere iyiliğin, sadakanın ve paylaşmanın önemini yeniden hatırlatır. Abdullah b. Abbas (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, “Resûlullah (s.a.v.), insanların en cömerdi idi. Özellikle Ramazan ayında, Cebrail (a.s.) kendisine Kur’an’ı arz ettiğinde, esen rüzgârdan daha cömert olurdu.” (Buhari, Savm, 7)
Ramazan ayında iyiliğin en güzel örneklerinden biri de sahabe efendilerimizin yaşantılarında görülmektedir. Hazreti Ömer (r.a.), geceleri fakirlerin kapısını çalıp onlara erzak dağıtır, ihtiyaç sahiplerinin derdine derman olmaya çalışırdı. Hazreti Osman (r.a.), kıtlık zamanında Medine’ye getirdiği yüzlerce deve yükü buğdayı ücretsiz dağıtmış ve "Ben bunu Allah için yaptım, O’nun rızasını istiyorum" diyerek iyiliğin karşılık beklemeden yapılması gerektiğini bizlere öğretmiştir.
Resûl-i Ekrem (sas) “Allah’ım! Yaşamayı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi yap. Ölümü de benim için her türlü kötülükten kurtuluş sebebi yap!” (Müslim, Zikir, 71) duasıyla iyilik için yaşamayı bir varoluş sebebi olarak takdim etmiştir. “Her canlıya iyiliğin mutlaka bir sevabı vardır” buyurarak (Buharî, Musakat, 9) İyiliğin sadece insanlara değil, hayvanlara bile iyiliğin mükâfatının olduğunu, bizlere iyiliğin ne kadar geniş kapsamlı olduğunu bildirmiştir. Özetle Mümin, iyilik ve güzellik için yaşar. Sevgili Peygamberimizin (sas) ifadesiyle “mümin, bir iyilik yaptığında sevinen, bir kötülük yaptığında ise üzülen kimsedir.” (İbn Hanbel, IV, 399)
Ramazan ayı, kalplerin yumuşadığı, merhametin arttığı, iyiliğin ve hayır işlerinin zirveye çıktığı mübarek bir aydır. Kimi zaman bir yetimin başını okşamak, anne babaya ihsanda bulunmak, bir fakire iftar vermek, sessizce dua etmek, kimi zaman da birine yol göstermek, insanların işlerini kolaylaştırmak, yoldan insanlara sıkıntı veren bir dikeni, taşı kaldırmak, bazen de selam vermek, tebessüm etmektir.
Cenâb-ı Hak bizleri bu ayda iyilikte yarışanlardan eylesin. Gönüllerimizi merhametle, ellerimizi cömertlikle, dualarımızı samimiyetle doldursun. Bu vesile ile ramazan ayının ülkemize, İslam dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar ve iyilikler getirmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.