Hz. Peygamber (as) Tebliğ ve Davet Metodu
Hayatımıza yön vermek için bize sevgililer sevgilisini rehber olarak gönderen yüce Allah’a hamdu senalar olsun. Onun habibi efendimiz (as) salat ve selam olsun.
Bu yıl Ekim ayının ilk haftası hem MEVLİD-İ NEBİ hem de CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI bu vesile ile il müftülüğü olarak birçok programlar etkinlikler organize edeceğiz inşaallah.
Her ümmete yüce Allah bir peygamber göndermiş. Bundan daha büyük bir lütuf düşünülemez. Yüce Yaratıcının seçtiği Peygamberlerin (a.s.)’in ortak görevi, yüce Allah’ın gönderdiği vahyi insanlara ulaştırmaktır. İşte bu görevi icra ederken nelere dikkat ettiklerini bilmek bizim de dine tebliğ etmedeki metodumuz olacaktır.
“Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik.” Ahzâb: 33/45. Buyuran yüce Allah, peygamberimizi karanlıklar içerisinde yaşayan insanlara ışık tutup yol göstererek yolunu aydınlatan bir kandile benzetmiştir.
Yüce rabbimiz her anlamda peygamberimizi örnek almamızı emretmektedir. “Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” Ahzâb: 33/21. İşte bunlardan birisi de efendimizin tebliğ metodunun nasıl olduğudur.
Merhamet, hoşgörü, insanlarla ilişkilerin iyi olması güler yüzlü olmak dinimizin sadaka olarak addettiği güzel davranışlardır. Mizanda en ağır gelecek olan güzel ahlak iyi muameledir. Kuran bize bu prensibi şöyle anlatır; “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi’’ Âl-i İmrân: 3/159 zaten yanındakilere sert davranan birisi insanları etrafında toplayabilir mi?
İslam’ı tebliğde kişi ancak ilmi sayesinde güzel öğütler verebilir, hikmetle doğruya davet edebilir. “iyiliği emredip kötülüğü sakındırmak” için gayret sarf edenlerin dil ve üsluplarında bir olgunluk olması elbette çok önemlidir. “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış.” (Nahl 16/125) buyuruyor yüce rabbimiz
Belki de en çok dikkat edilecek hususlardan birisini yine efendimiz bize tavsiye etmiş; “Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin”. Buhâri, edeb, 8
Hz. Peygamber sadece tebliğ edip bırakmamış tebliğ ettiği konuyu bizzat kendisi yaşayarak ashabına örnek olmuştur. Bu anlamda İslam’ın yüce hakikatlerinin tutum, tavır ve eylem olarak aktarılmasında rol model alınan kimselere önemli sorumluluklar düşmektedir. Çünkü anlattığımız şeyleri kendimiz yaşamazsak anlattıklarımızın bir tesiri olmayacaktır. Bu anlamda samimiyet, bilgi ve iyiliği merkeze alan güzel ahlak, kuşanılması gereken olmazsa olmaz değerlerdir. Hz. Âişe annemiz, "Peygamberin ahlâkı (yaşayışı), Kur’an’dan ibaretti" ifadesi ile aslında tebliğ ve davet metodunun aslında dini yaşamak olduğunu ve peygamberimizin hayatının tamamen dine göre şekillendiğini görmekteyiz.
Kuran’ı Kerim’de Allah, peygamberlerin tebliğ ve temsil mücadelesini açıkça anlatmak suretiyle onları müminlere örnek göstermektedir. Dolayısı ile Dinimizin güzelliklerini anlatmada özensiz ya da yaşamada ihmalkâr davranmamız bize yakışmaz. Bizim dinimizi en güzel şekliyle yaşayarak insanlara örnek olmamız ve İslam’ın güzelliklerini tüm dünyaya anlatmamız bizim en ulvi görevimizdir.
Bu vesile ile Mevlid-i Nebi Haftasının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) veladetini idrak ettiğimiz bu ayın insanlığın hidayet ve iyiliğine, yeryüzünün barış ve huzuruna vesile kılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Mevlid-i Nebi Haftamızı tebrik ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.