Bu hafta rakibimiz Adana Demirspor idi. Aslında bu kulübün şirketleşmeden önceki ve şirketleştikten sonraki durumunu iyi inceleyerek mevcut Samsunspor yönetimini tebrik etmek gerekiyor. Bu sadece takımımızın puan durumunda bulunduğu sıralama için değil. Yönetimsel beceriler anlamında da spor yönetimi mezunu birisi olarak mevcut futbol kulüplerinin yönetimlerinin yönetemediklerini de görmekteyiz. Bu kentin markasını çok alt liglere düşmeden, Atatürk’lü forma ile süper ligde mücadele etmesi bu kentte doğup büyüyen ve tribünde yerini her zaman alan biri olarak bana mutluluk veriyor. Bunu da ister kabul edin ister etmeyin Başkan Yüksel YILDIRIM ve ekibine borçluyuz.

Maça geçmeden önce bu maçın oynama saati 14:00 en geç 15:00 olmalıydı. Şehir merkezinden bu kadar uzakta olan stadyumdan oruçlu insanları düşünürsek iftara yetişme açısından zorluk olacağı için saat ayarlaması yayıncı kuruluşla birlikte yapılmalıydı. Ligde 12 puanı silinerek 3 puanla son sırada bulunan ve düşmesi matematik kurallarına göre kesinleşmese de hayatta her şey matematik olmadığı için bence kümeye düşmesi kesinleşmiş rakibimiz daha çok seneye transfer yapmak için kendi performanslarını göstermeye çalışan gençlerden oluşan bir takımla karşımızda idi.

Seyircinin azlığı ve derin sessizliği Ramazan ayına bağlayabiliriz. Sessizlik tamam da takımı yalnız bırakmayı anlamak zor. Çok güzel bir hava, takımın hayallerimiz ötesinde performansla yenerse 50 puana ulaşacak. Türkiye’nin futbol şehirlerinden birisi olduğunu söylüyoruz ama seyirci 7000 civarında Samsunspor için çok az bir seyirci sayısı. Yönetimin daha önceki yazılarımda söylediğim maç öncesi etkinlik programları ile stadyum çevresini ve seyirciyi hareketlendirmelidir. Bunun da birçok yöntemi var.

Maça dönersek. Tam bir ter idmanı tadında başladı çok erken golleri bulduk. Zaten rakip çok büyük sıkıntılar içinde kıvranıyor. Özellikle 30-33 dakikalar arasında takımımız kendi arasındaki paslaşmalar o kadar umursuz ve amaçsızdı ki az daha devam etseler seyirci ıslıklamaya başlayacaktı. Maçı tam koparmayı başaramadığımızdan rakip takım gol attıkça biz de acaba bir sıkıntı yaşarmıyız diye hafiften endişelenme başlarken tekrar arayı açmayı başardık. Rakibi çok ciddiye takım ister istemez alamadı. Oyun ile ilgili bence çok yazılacak çizilecek bir şey yok üç puan iftarlık atom oldu.

Ter idmanı maçında bile bence kafalar haftaya oynanacak Fenerbahçe maçında idi. Özellikle başkan ile Fenerbahçe taraftar grupları ile girilen diyaloglar bizi gergin bir maç ortamına hazırlıyor. Bu maçla ilgili hafta içi geçmişten bu haftaya Samsunspor Fenerbahçe yazım olacak.

Kalın sağlıcakla.