Semiha Sandıkçı

Semiha Sandıkçı

BİR RAMAZAN HİKAYESİ

Bir Ramazan ayına daha kavuştuğumuz bu günlerde,her Ramazan olduğu gibi bir hikayem daha var size...

Padişah, Kölemin Kölesi

Devrin birinde padişahın biri Ramazan ayı girdiği vakit,ikindiden sonra akşama kadar davulcuların şenlik yapmalarını ve çalgılar çalmalarını emrederdi.Böylece hem vaktin geçmesini hem de açlığın tefsirini unutmayı sağlamak isterdi.Çünkü oruç ekseriyetle ikindiden sonra insanlara şiddetle tesir ederdi.Yine bir Ramazan ayıydı ve padişah oruçtan fazla incinmemek için davulculara haber saldı.

Bir gün bir yandan çalgıcılar bir yandan davulcular tokmaklarıyla sokakları inletirken, bir Kamil-i Şeyhin yolu geçer buradan.Bakar ki çalgılar çalıyor,davullar vuruyor,her yerde kıyamet kopuyor.Kendi kendine;"şu kötülüğü kaldırmalıyım ve padişahı bu gafletten uyandırmalıyım.Çünkü bu an iftar anıdır, rahmet ve mağfiretin coştuğu bir zamandır.Bu zamanda bu çeşit hareketler müslümanlara gerekmez " der.

Padişahı uyarmak için saraya doğru yol alır.Davulları , çalgıları susturmaya çalışır.Saraya yaklaştığı bir an padişah onu saraydan görür,seyretmeye başlar.Sonra da merakından ihtiyarı huzuruna getirmelerini emreder.

Padişah huzuruna gelen ihtiyara sorar:

"Şu münasip olmayan işi neden işledin?"

İhtiyar:"Bu iş kötü bir iştir.Biz kötü işleri kaldırmakla memuruz."der.

Padişah:" Benden korkmadın mı "diye sorunca,"senden gelecek olan şeye sabrederim, nitekim Allah'u Teala Kur'an'da "sana gelen şeye sabret"buyurdu.Ben senden asla korkmam.Çünkü sen kulumun kulusun."

Padişah da etrafındakiler de "bu adam aklını kaybetmiş "diye düşünür.

İhtiyar;"Hayır ben aklımı kaybetmedim.Bilakis o kölemin kölesidir.Sen kölemin kölesisin.Çünkü insanlar iki kısımdır.Birincisi;nefsi mağlup,kendisi galip olandır ve nefsini istediği tarafa çevirebilir.İkincisi ise;Nefsi kendine galip ve üzerine amir kimsedir.Ey padişah!Şimdi düşün,sen bunların hangisisin.

Padişah:"ikincisiyim"der.

İhtiyar:" Nefis kölemdir,sen de nefsin kölesisin.Yani sen kölemin kölesi oldun" deyince, padişah bu sözler üzerine son derece müteessir olur ve tövbe eder.İhtiyara ikramlarda bulunur.

Bir kıssadan hissedir hikayeler.

Sahabelerden biri Peygamber efendimizden kendisine fayda verecek bir ibadet tavsiye etmesini ister.Resûl-i Ekrem ona "oruç tutmanı tavsiye ederim"der.

Ramazan ayı sadece akşama kadar aç kalmak değildir.Paylaşmayı, yardımlaşmayı, şükretmeyi hatırladığımız ve talimini yaptığımız bir aydır.Verenin bir ihtiyacı karşılamaktan dolayı mutlu olduğu, alanın da bir ihtiyacı karşılandığı için mutlu olduğu ferahlık ayıdır.

Peygamber efendimiz Ramazanı şöyle anlatır;"Ramazan ayının daha ilk gecesinde cennetin bütün kapıları ardına kadar açılır, cehennemin kapıları bir bir kapanır, azgın şeytanlar bağlanıp tesirsiz hale getirilir."

Ramazan ayının en büyük ehemmiyetlerinden biri de Kur'an ayı olmasıdır.Bu ayda doğruyu eğriden ayırmak,gidilecek doğru yolu bulmak için insanlara yol gösterici rehber olarak Kur'an'ı Kerim inmiştir.Peygamber efendimiz Ramazan ayının her gecesinde Cebrail a.s ile buluşur ve o güne kadar inen Kur'an ayetlerini birlikte okurlardı.Yapılan mukabeleler, hatimler bu ayın manevi gücünü artırır.

Ramazan ayının her anı değerlidir.Bu değerli anlardan biri de sahur vaktidir.Bizim orucumuzu ehli kitaptan ayıran sahur yemeğidir.Çocukken en sevdiğimiz anlardı sahur vakitleri.Merakla, hevesle,ısrarla büyüklerimizin bizi uyandırmasını isterdik.Peygamber efendimiz; "Sahur yapınız çünkü sahurda bolluk, bereket vardır"buyurur.

Ramazan ayının bolluk ve bereketini, maneviyatını tüm ruhumuzla yaşayıp,hissetmek dileğiyle.Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Semiha Sandıkçı Arşivi
SON YAZILAR