Bir haber;
"AK Parti, yerel seçim hazırlıklarına erken başladı. Başbakan Erdoğan, Mart ayıyla birlikte alanlara inecek. Erdoğan'ın meydan turu ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu"dan başlıyor.
Partisinin illerde yapılmaya başlayan Gençlik ve Kadın Kolları Kongrelerine katılacak olan Erdoğan"ın ilk durağı 7 Mart"ta Uşak olacak. Erdoğan daha sonra 9 Mart"ta İzmir"e geçecek.
Erdoğan, Çanakkale Zaferinin yıldönümü nedeniyle 18 Mart"ta Çanakkale"de düzenlenecek törenlere de katılacak."
Bu haberi okuduktan sonra dönelim şehrimize, Samsun"da durum nedir?
Ak Parti Samsun"da kan kaybediyor..
Gençlik Kolları seçimleri erteleniyor..
Gençlik Kolları Başkanı"nın konuşması engelleniyor/ sansürleniyor..
Partililer birbirine giriyor; mahalle aralarında Polat Alemdarcılık oynuyorlar..
Büyükşehir Belediye Başkanı bir "L Kütlesi" (neymiş bir daha okuyalım "L Kütlesi", hangi cin fikir bunu bu şekilde isimlendirmeyi akıl etti ise…) sebebiyle Parti ile karşı karşıya geliyor.. Sadece Parti ile değil, diğer belediye başkanlarıyla da..
Dün yan yana, kol kola gördüklerimiz bu gün hasmane bir edayla birbirlerine gazete sayfalarından salvolar yapıyorlar..
Parti"nin icra kurulları iş yapamaz hale geliyor..
Parti"nin şirazesi kayıyor.. Her şey ve her kes bir birine girmiş durumda..
Milletvekilleri birbirlerinden habersiz açıklamalar yapıyor;
Biri, “Ya termik santral, ya işsizlik” derken, diğeri “ Çevreyi kirletmeyen sanayi ve yatırımdan” dem vuruyor..
Biri, Özel İdare"ye fırça atıyor, diğeri hemen ertesi gün “Bu kentin bir milletvekili olarak Samsun İl Özel İdaresi"nden son derece memnunum çok iyi çalışıyorlar” diyor..
Biri, “İzmir"in vekiliyim” diyor, diğeri, gölgelerin gücüne sığınarak "çelik çomak" oynuyor..
Peki, Başbakan ne yapıyor..
Başbakan meydanlara iniyor.. Neden peki, seçimleri kazanabilmek için..
Samsun cadı kazanından farksız fokur fokur kaynarken ve Türkiye ortalamasının üstündeki oy oranı, Türkiye ortalamasının altına düşmüşken, bu parti ile girilecek seçimin bu memlekete ne hayrı dokunacak.. Seçimlerden zaferle çıkılmış olsa bile, bu zafer kimin olacak..
Ceketini koysa seçim alacak olan Başbakan, şimdiden meydanlara insin, bizimkiler karanlık çökünce birbirlerine çelme takmaya, kafa atmaya devam etsinler…
Bu böyle gitmez, gitmemeli..
Milletvekilleri, parti başkanları, meclis üyeleri, özellikle belediye başkanları vakit kaybetmeden kendilerine çeki düzen vermeye ve kendilerini halka arz edebilecek hazırlıklara başlamalılar.. Bunu nasıl yapacaklar bilemiyorum ama tıpkı Genel Başkanları gibi şimdiden meydanlara inmezlerse yarın onlar için çok geç olacak.. Çünkü oy kaybının bir sorumlusu olmayacak her kes sorumlu olacak..
Düzenli bir şekilde her hafta bir başkan ya da bir vekil basının önüne çıkarak kendilerini, partilerini ve hükümetin icraatlarını vatandaşa anlatmaya başlamalılar..
Mesela, belediye başkanları bölgelerinde ne tür hizmetlere imza atmışlar, bunu sadece bölgesinde değil bütün Samsun"un huzurunda anlatmalı ve tanıtmalıdır.. Mesela hangi projede ne gibi güçlükler nedeniyle başarılı olamamıştır, ne gibi çalışmaların hazırlığı içindeler anlatsınlar..
Mesela vekillerimiz Samsun için neler yapmışlar, neler yapıyorlar ve daha başka neler yapacaklar bunları bizimle paylaşsınlar.. Vatandaşa anlatsınlar.. Her hafta partinin organizasyonu ile halka ve basına açık toplantılar yapsınlar.. Seçmenleriyle buluşsunlar… Hangi milletvekili Samsun için hangi işin ucundan tutmuş bir görelim, bakalım.. Başkanları ve vekilleri artık meydanlarda, alanlarda, halka açık toplantılarda görmek istiyoruz.. Bunu bekliyoruz.