Yıllardır okuduğum ve bildiğim kadarıyla maçtan sonra maç hakkında yazılır yazılar bu köşelerden. Ben de isterdim detaylı bir maç analizi yapmayı ve kurulan yeni takımı zevkle anlatmayı, eğer kurulsaydı! Sırf adet bozulmasın diye birkaç izlenim aktarayım. Sahaya Kalede Cengiz, savunmanın sağında Serkan Eyüpoğlu solunda Hakan Koçarslan, stoperde ise Kenan-Turgay ikilisi ile başladık. Ortasahanın sağında Sercan solunda Oktay ortada ise Sefa ve Murat görev aldı, hücumda ise Burhan ve Hakan Akman vardı. İlk göze çarpan, merakla beklediğimiz Hakan Koçarslan"ın sol bek performansıydı. Hakan"ı yıllardır izler, bilirim. Tahtanın açılmamasının en önemli kurbanı da maalesef o oldu. Futbol hayatının büyük kısmını stoper oynayan Hakan, yokluktan dolayı birçok mevkii de görev yaptı ama sol bek belki de oynamaması gereken tek mevki. Kendi kendimize bitiriyoruz  öz evladımızı ve işin en kötüsü bunda tek kabahati olmayan kişi Hakan"ın ta kendisi. En garip olan ise, Turhan Hocaya da kızamıyorum! Geriye tek kalan, Can Ulun"u kişisel sebeplerle bu takımdan uzaklaştıran ve yerine adam alamayanlardır, oraya zaten geleceğiz… Bir diğer nokta ise hücum hattı. Durumumuz ortada iken ve hazırlık maçlarında bile zor pozisyon yakalabiliyorken, Burhan"ın kaçırdığı o kadar net gol pozisyonları var ki, tarifi çok zor. Veysel Aksu bizdeyken bile bu kadar net gol pozisyonu yaratmamıştı bizim için. Burhan"ın çabasını, takıma katkısını takdir ediyorum ancak zor yakalanan pozisyonları bu kadar kolay heba etmesi sezon içinde bize büyük sıkıntılar yaşatır, bir nebze daha dikkatli olması şart.
 Bunların yanında Murat ve Oktay zaten bildiğimiz gibi, sezona iyi hazırlandıkları belli. Hakan Akman da şans verilirse elinden geleni yapacağının sinyallerini verdi. Turgut ta sonradan girip, dikkat çekenlerden. Umarım geçen sezondan gerekli dersleri çıkarmıştır.
 Gelelim asıl mevzuya. İçinde kılavuz geçen iki tane özlü söz var bildiğim. Biri "görünen köy kılavuz istemez"dir ki yazıya bunun üzerinden devam edeceğim, diğerini yazmak bana yakışmaz, asıl o bizi daha net tarif ettiği halde. Dün Siirt karşısında izlediğimiz Samsunspor, önümüzdeki sezonun nasıl geçeceği hakkında baya kapsamlı bir fikir sahibi yaptı tüm taraftarları. Yanlış anlaşılmasın, skor yazarlığı değil yaptığım. Sadece eldeki kadroya bakmak bunları görmek için yeterli zaten. Modern futbol anlayışının en önemli mevkii haline gelen bek pozisyonu, bizim takımımızın en zayıf noktası haline gelmiş durumda. Tahta ha açıldı ha açılacak diyip, 1.5 ay geçtikten sonra gerekirse eldeki futbolcularla devam ederiz"e kadar getirmişti ki, dünkü maç tokat gibi çarptı yüzümüze acı gerçeği. Eğer sezona bu şekilde girersek, devre arasında ki imdat çağrılarımız bile kurtaramaz bizi.
Şimdi parasızlıktan yakınan kadrolu yöneticilerimiz, geçen senenin sonunda bizzat kaynak yaratarak bulduğu 2 trilyon sıcak paradan bahsederken her şey yolunda gözüküyordu. Ne oldu da hem o kaynak kurudu hem de belediyenin desteğini alarak göreve gelmiş mevcut yönetim belediyenin hala tek kuruş desteğini alamadı anlamış değilim. Önümüzde transfer yapmak için hala yaklaşık 20 günlük bir süre var. Bu saatten sonra tahtayı açacakta, transferi yapacakta mevcut yönetim olmak zorundadır. Bu saatten sonra kaçmak gibi bir lüksü kalmadı kimsenin. Madem bugüne kadar inatla devam ettiler bu ligin sonunu da onlar görmelidir. Dediğim gibi, ben de isterdim nasıl güzel oynadığımızı anlatmayı. Fakat biliyorum ki bu durum saha içinden çok protokolden kaynaklı. O yüzden iş işten geçmeden uyanmak, uyarmak lazım diye düşündüm naçizane. Gerçi hiçbir şey bizim bildiğimiz gibi değil, değil mi?