NEDEN KADIN

Çünkü içinde yaşadığımız dünyayı kadınlar ve erkekler oluşturmaktadır. Bir elmanın yarısı erkekler ise diğer yarısı da kadınlardır. Kadınlarla ilgili çok kitap yazılmıştır, İçlerinde çok değerli olanları da (mutlaka) vardır. Ancak, bendeniz âcizane bu konuyu enine boyuna araştırıp yaz­mak istedim. Umarım faydalı olabiliriz.

KADIN KİMDİR

-   Kadın, bir insandır.

-   Kadın, sâdık bir eştir.

-   Kadın, yuvasının koruyucusudur.

-   Kadın, bir annedir

-   Kadın, toplumu şekillendiren MÜHENDİSTİR.

-   Kadın, sabır taşıdır.

-   Kadın, şefkat timsalidir.

-   Bence kadın bir MÜCEVHERDİR.

Önce şunu belirtmek isterim: Amacım, öylesine, bi­linçsizce, körü körüne kadın savunuculuğu yapmak değildir. Amacım, bir nebzecik de olsa, kadınlar hakkında merak edilenleri   ANLATABİLMEKDİ.Bunu başarabilirsem çok mutlu olacağım inşallah

Çoğu kimselere göre kadınlar yumuşak karın gibidir. Yani hakkında çok şey konuşulan, yazılan, çizilen, konu olarak çok kolay bir konudur. Hatta bazen görüyoruz ve duyuyoruz ki, kadınlar hakkında en ufak bir bilgisi olmayan ağzı kalabalık kimseler, konuşurlar da konuşurlar hatta mangalda kül bırakmazlar. Üstelikte söylediklerinde ve yazdıklarında doğruluk payı şüpheli şeyler de bulunmakta­dır. Hâl böyleyken, ben de bu konuda yazmanın doğru olacağına karar verdim.

Kadın, mükemmel bir şekilde yaratılmış bir insandır. Eşref-i mahlûktur. Hakikaten; çok güzel bir sureti vardır. 'Kadın olmasaydı…” cümlesini çok saçma bulduğum için, böyle bir cümle sarf etmeyeceğim. Çünkü kadınsız bir dünya düşünülemez ki. Kadın ile erkek; tıpkı gece ile gündüz gibidir. Birinden biri olmasaydı diyebilir miyiz? Gece ile gündüz gibidir diyorum, sürekli gece olsaydı dememiz ne kadar mantıklı ise, kadınsız dünyayı düşünmek de o kadar mantıklıdır.

Kadın Sadık Bir Eştir

Elbette istisnalar kaideyi bozmaz. Katıldığım toplan­tılarda, sürekli kadınlarla beraberim. Onlarla çok etraflıca konuşma imkânım oluyor. Kadınları yakından tanıyorum diye bilirim. Hepsi birbirinden değişik hayat hikâyelerine sahip. Öyle ki, hepsinin hayat hikâyesi ayrı ayrı kitap haline getirilebilir. Özellikle, onların evlilik problemlerini dinliyo­rum. Bir hanım vardı. Benimle konuşmak istediğini söyleyerek:

-Acaba müsaitseniz konuşabilir miyiz lütfen? diye sorduğunda:

- Tabiî ki. Yardımcı olabilirsem sevinirim, diye cevap verdim kendisine.         

- Eşim eve gelmiyor. Ben kayınvalidem ve kayın pede- rimle oturuyorum, diye yakındı.        

- Eee?                                                                             

-   Üç tane de ipim var.

-   Efendim, anlayamadım.

-   Üç çocuğum var.

-   Peki, bana neyi soruyorsunuz?

-   Aslında size bir şey sormuyorum, (dedi hıçkırıklarla ağlayarak) eşim bugün yarın mutlaka bana dönecek. Üç tane ço­cuğum var. Onu gelene dek bekleyeceğim, beklemesem çocuklarım ne olacak?

-   En doğrusunu kendiniz daha iyi bilirsiniz, dedim.

Asıl ilgimi çeken şu olmuştu: O hanıma, başka bir evli­lik düşünüp düşünmediğini sormuştum. Cevap olarak, "ke­sinlikle hayır" demişti. Yorumu size bırakıyorum.

Anne olmak kadar mesuliyet gerektiren başka bir iş var mıdır? Anne olmak zor bir zanaat diyorum ben. Kadın sabır taşıdır. Bunları konu başlığı altında incelemeyi düşünüyo­rum. Bence kadın, dünyanın süsüdür. Kadın, bir mücevher­dir. Çok değerli, çok narin, çok güzel bir mücevherdir.değerli okurlar,sözlerim daha bitmedi.selamlar