HERKES KARAKTERİNE UYGUN OLANI YAPAR

Olaylara bakarken kimin ne yaptığına değil, yapılan işin doğru olup olmadığına bakmak zorundayız. Aksi halde haktan ve hakikatten uzaklaşmış oluruz. İnsanlar makam sahibi olduklarında nasıl karaktere sahip olduklarını belli ederler, makamdan düştükten sonra insanlara vurulmaz. Bu konuyla yazı başlığıma girme nedenim; bazı meslektaşlarımızın her gün eski belediye başkanlarının icraatlarını eleştirmekle meşgul olmalarıdır. Bana da sık sık bu minvalde haberler gelir ama elimden geldiği kadar o haberleri yapmam. Neden yapmazsın derseniz; adamlar zaten makamdan düşmüşler bu saatten sonra eleştirmek düşmüşe vurmaktır. Hiç mi yazmayacaksın derseniz elbette yazacağım. Örneğin Atakum Belediyesinin 2024 yılının ilk üç ayında basına harcadığı on milyon liraya yakın parayı kimlere verdiğini ve nasıl harcandığını irdelemeden olmaz. Neden olmaz çünkü işin içerisinde bizim sektör var. Acaba bu parayı kim almış bunu kamuoyunun bilmesinde yarar var. Bu şehirde havada bulup tavada yiyen kimler, bu paralar onlara nasıl, neden ve hangi işi yapmaları karşılığında verilmiş bunu hepimizin bilme hakkı var.

Son günlerin en önemli gündem maddelerinden birisi Büyükşehir Belediyesinin 2024 yılının ilk üç ayında aldığı yirmi milyon liralık bayrak konusudur. Halit Başkan’ın en güzel yönlerinden biri devri sabık yaratmadan işine bakmasıdır. Hatta bazı yalamaların geçmiş dönemleri eleştirmesine asla taviz vermediğini de çok iyi biliyorum. Mustafa Demir döneminde biz Büyükşehir Belediyesinden abonelik dışında bir lira para almadık ama aleyhinde de yazıp çizmedik. Sadece yaptığı yanlış icraatları yazdık. Örneğin kamulaştırmalara harcadığı yüksek faizli paraların gereksiz olduğunu, onun yerine şehrin trafik sorununu çözmek için harcama yapmasının daha doğru olacağını yazmıştık. Nitekim dediğimiz de doğru çıktı. Halit Başkan o borçları ödeyebilmek için bir yıldan beri geceli gündüzlü uğraş verdi, epeyce de çözdü. Yoksa Büyükşehir Belediyesi personel maaşlarını dahi ödeyecek durumda değildi.

Belediye başkanlarının bir kısmı her ne hikmetse faizle borç para almaktan çok keyif alıyor. Bu paranın nasıl ödeneceği hiç umurlarında değil. Oysaki bu borç milletin sırtında büyük bir yüktür, kim başkan olursa olsun ödenecek. Halit Başkan, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanı ve Samsun Milletvekili Mehmet Muş destek vermeseydi o borçları ödeyemeyeceğini her fırsatta söyleyip şükranlarını sunuyor zaten. Sadece Bakan Mehmet Muş’un verdiği destek de yetmedi olaya bizatihi Cumhurbaşkanının müdahale edip bazı bankaların faizlerini sildirdiğini de biliyorum. Mustafa Demir bu şehre hizmet etmedi mi derseniz elbette etti. Belediyenin araç parkını komple yeniledi ve müteahhitlerin yüksek paralarla yaptığı işlerin çoğunu belediye yapmaya başladı, bu hizmeti görmezden gelemeyiz. Bayrak alımı konusuna gelince; biz Mustafa Demir ile birbirimizden çok haz etmeyiz, karakter yapımız çok farklıdır ama adamın yaptığı doğru işleri de görmezlikten gelmek bize yakışmaz. Bayrak konusunda kanaatimce AK Parti Genel merkezi veya bu minvalde bir harcama yapılmış olup kaynağın oraya aktarıldığını düşünmekteyim. Yirmi milyon lira az bir para değil ama bunun kişiler tarafından çar çur edildiğini de düşünmüyorum. Sürekli bu konunun üzerine giden meslektaşlarımız Zihni Şahin döneminde acaba Büyükşehir Belediyesinden kaç lira almışlar önce onu söylesinler ondan sonra Mustafa Demir dönemine gelsinler. Adamı sevmiyoruz diye sürekli yüklenmek bize yakışmaz.

Geçtiğimiz günlerde eski bir dost beni aradı. Elinde belgeli bir haber olduğunu, bir belediyede geçmişte usulsüz iskanlar verildiğini, konunun içişleri Bakanlığına şikâyet edildiğini, müfettiş gelip olayı araştırdığını ve soruşturma açtığını, bununla ilgili haber yapıp yapmayacağını sordu. Ben de kendisine konunun zaten müfettiş incelemesinde olduğunu, olayın yapıldığı dönemin geçmiş başkan döneminde yapıldığını, adamın şu anda görevde olmadığını, düşmüş adamla ilgili haber yapmanın benim karakterime uymadığını söyleyip nazikçe reddettim. Bana göre doğru olanı da buydu. Olay yaşandığı dönemde gelseydi haberi manşetten verirdik ama olay geçmiş. Şimdi bizim haber yapmamız doğru olmazdı. Daha sonra baktım ki başka bir gazete konuyu manşete taşımış. İyi güzel de o gazete o başkandan yıllarca destek aldı, şimdi adam düşünce manşetten haberi vermek ne kadar doğru siz takdir edin. Herkes karakterine uygun olanı yapar. Biz de bize yakışanı yaptık. Sanırım matlup hasıl oldu, bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR