Bu gün Tekel işçilerinin iş, ekmek, onur, özgürlük ve demokrasi için sürdürdükleri direnişinin 64"üncü günü… Bir başka açıdan işçilerin birliğinin ve halkların kardeşliğinin tekel işçileri tarafından, gerçekleştirilmesinin 64"üncü günü… Devrimci ve sosyalist yapıların hemen hemen her renginin kendi güçleri oranında Tekel işçileri ile ilişkiler kurmasının, dayanışmasının ve tekel işçilerinin birçoğunun “bizde artık devrimci, sosyalist olduk” demelerinin 64"ünçü günü… Ankara halkının ve Sakarya esnafının tekel işçilerine verdikleri desteğin ve dayanışmanın giderek daha da büyümesinin 64"üncü günü… Tekel işçilerinin Ankara"nın yağmurunu, karını, soğuğunu ve kışını bahara ve Ankara sokaklarını direniş ve özgürlük sokaklarına çevirmesinin 64"üncü günü… Ve asıl önemlisi Tekel işçilerinin “işçi sınıfı öldü… Elveda proletarya” diyenleri komik ve dut yemiş bülbüle çevirmesinin ve ezberlerini bozmasının 64"üncü günü… 

Ankara sokaklarında  “ölmek var, dönmek yok!” diyen Tekel işçileri ile dayanışma içinde olmak, onları verdikleri mücadelede yalnız bırakmamak, işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin mücadelesini ortaklaştırmak, Tekel işçileri ile birlikte burjuvaziye ve AKP hükümetinin vurdumduymaz ve saldırgan tutumlarına karşı omuz omuza kavgaya girmek ve kavgayı birlikte büyütmek, insanların özgürleştiği, halkların kardeşleştiği, tüm ezilmişlik ilişkilerine son verildiği, insanlığın birbirine kucak dolusu gülüşler armağan ettiği ve mutlaka ama mutlaka varılacak olan o büyük güne ulaşabilmek, zafer türkülerimiz ve halaylarımızla meydanları ve sokakları birlikte omuz omuza doldurabilmek için… Sözün ötesinde yüreklerimizi tekel işçilerinin yüreklerinin yanına yatırmalıyız. Onurlu ve insanca bir yaşam için TEK-EL ve tek bir yürek olmalıyız.
         İŞ, EKMEK VE KAZANILMIŞ HAKLARIMIZI İSTİYORUZ... 4/C İLE DAYATILAN KÖLELİK DÜZENİNİ İSTEMİYORUZ... ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK…” diyen Tekel işçileri ile buluşmak, birlikte yürümek ve sloganlarımızı birlikte haykırmak için 20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ günü her ne işiniz varsa işinize ara verin, kimseye randevu vermeyin, maç izlemeyin, kahvehanelerde oyun oynamayın, TV izlemeyin, sinemaya gitmeyin, evde vakit geçirmeyin… Hiç bir şeyi kendinize bahane etmeyin, Tekel işçilerinin yanında neden olamayacağınızı açıklamak için hiç bir geçerli neden bulmaya çalışmayın, “ben katılmasam da olur” demeyin, çünkü bunu söyleyen sadece sen değilsin… Hava soğuk ve yağmurlu demeyin, üşümekten ve ıslanmaktan korkmayın…”katılsak ne değişecek ki? “ diye kendinize soru sormayın, asıl katılmadığımız zaman hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimiz gerçeğini kabul edin. Başaramayacağımıza dair yaygın olan inanca teslim olmayın… BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ…

 Gelin hep birlikte 20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ günü Ankara"da iş, ekmek ve kazanılmış hakları için direnen Tekel işçileri ile buluşalım ve bir gece onlarla birlikte Ankara sokaklarında İŞ, EKMEK, ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ, KARDEŞLİK VE ONURUMUZ için sabahlayalım.

TEKEL İŞÇİLERİ KAZANIRSA HEPİMİZ KAZANIRIZ…